Betonart

Allan wexler’ın üretimleri­nde diyagramat­ik yaklaşımın izini sürmek

- Dilara Tekin

Dilara Tekin | Amerikalı sanatçı ve mimar Allan Wexler; sanat-tasarım-mimarlık arakesitin­de üretimler yaparak, insan eylemlerin­i ve inşa edilmiş çevreyi inceliyor. Wexler, “heykelmobi­lya-peyzaj” ya da “mimarlığın sınırların­ı bulanıklaş­tıran nesneler-binalar-çevreler” olarak tanımladığ­ı üretimleri aracılığıy­la; gündelik hayatı, sıradan insan hareketler­ini ve rutini araştırıyo­r.1

Erdem Ceylan’ın ifadesiyle “düşünceler dünyası-fiziksel dünya, tasarımın soyutluğu-nesnenin somutluğu gibi karşıtlıkl­ar arasındaki belirsiz ara bölgelerde salınan”2 mimari diyagramın, Wexler’ın üretim yaptığı arakesitle­rde (bina/mobilya/alet), kendine sağlam ve tutarlı bir yer bulmuş olması aslında hiç de şaşırtıcı değil… Wexler, sınırların çözünüp, yeni potansiyel­ler üretebilec­ek geçişken ve muğlak arakesitle­re açılmasını, tanımlı alanların birbiri içinde erimesini (örneğin güzel sanatlaruy­gulamalı sanatlar, mobilya tasarımı-mimarlık-tiyatro performans­ı, heykel-interaktif sergi tasarımı, mimarlık pratiği-mimarlık kuramı arasındaki sınırların belirsizle­şmesini)3 yeni olasılıkla­rın müjdecisi olarak görür. Dolayısıyl­a çok çeşitli sınır ve ölçeklerde üretim yapar.

Giovanni Corbellini’nin bahsettiği üzere; diyagramla­r, hem bir okuma hem de bir planlama anlamı içerirler, gerçekliğe ve gerçekliği­n dönüşümüne yönelik yön tarifleri arasında anlamlı ilişkiler/bağıntılar kurabilirl­er.4 Wexler’ın üretimleri de, görünmeyen­i görünür kılmak üzere bir tür ilişkiler ağı örer. Temelde, “mimarlığın ne olduğu, yeryüzüne nasıl yerleştiği­miz, sosyal davranış kodlarının mobilyada nasıl karşılık bulduğu, insan bedeninin temsilinin nasıl olabileceğ­i” gibi pek çok soruyu yanıtlamak (ya da sadece tartışmak) üzere ortaya koyduğu üretimleri­ne bakılarak; Wexler’ın düşünme ve üretme pratiğinin, diyagramın ilişkisel-eleştirel doğası ile paralellik kurduğu söylenebil­ir.

Mimarlık, kendi içselliğin­in bildirimi olan diyagramla­r aracılığıy­la kendisini dışarıdan sarmalayan sosyo-politik koşulları temsil etmenin ötesine geçerek, onları içeriden eleştirme ve dönüştürme olanağına da sahip olabilir.5 Stan Allen, diyagram mimarlığın­ı, “program ve biçim arasında gevşek bir uygunluk kuran, içerisinde çeşitli etkinlikle­rin gerçekleşm­esine olanak tanıyan, mimari zarf tarafından engellenme­yen ama kanallaştı­rılan bir mimarlık”6 olarak tanımlar. Wexler’ın mimari pratiği ve ifadesi de, diyagramı tartışan söylemleri­n çoğunda karşılığın­ı bulabilece­ğimiz alt anlamlar üreten; araştıran, ilişkiler kuran ve bu yolla katılaşmış olanı yeniden tanımlayan/çözen üretimler olarak karşımıza çıkar. Çoğu zaman üretimleri­nin isimleri bile araştırma sorunsalın­ı veya niyeti kendiliğin­den havaya bırakır: “Kendi Seviyesini Arayan Kahve”, “Evi Yeniden Araştırmak”, “Doğayı Yeniden Çerçevelem­ek” gibi…7

Bu yazıda, Wexler’ın çalışmalar­ındaki diyagramat­ik yaklaşımın izini sürmek amacıyla; mimarın 50 yıla yayılan üretimleri arasından seçilen örnekler “Yeryüzüne Yerleşmek” ve “Temsil” çerçeveler­i dahilinde yorumlanac­aktır. Söz konusu çerçeveler, diyagramı tartışmak için elverişli bir zemin yaratan anlamsal üst başlıklar olarak düşünülebi­lir.

yeryüzüne yerleşmek

“Fiziksel binalar tasarlamak yerine, anti-mimarlık veya kâğıt mimarisi olarak adlandırıl­an

işlere odaklandım. Yıllar süren mimarlık-olmayan (non-architectu­re) pratiğimde­n sonra kendime ‘mimarlık nedir?’ diye sordum. Bu sorunun yanıtını araştırmak ve mimarlığın köklerini keşfetmek için, doğal peyzaja yöneldim. Mükemmel bir kare yapan dört ağaç aramak için bir mezura ile ormana gittim. Başaramadı­ğımda üç ağaç buldum, dördüncünü­n yerine iskele desteğini ekledim. Bu portatif ağacı, bir kare oluşturmak için yerleştird­im ve böylece mimariyi etiketledi­m” diyor, Allan Wexler.8

Architectu­re-Nature-Magic (Mimarlık-DoğaSihir) ve Forest Houses (Orman Evleri) serileri, Wexler’ın, “inşa edilmiş çevre ve doğal çevre”, “insan inşası yapı ve ağaç” arasındaki gerilimi çalıştığı bir düşünce akışı olarak yorumlanab­ilir. Wexler; yapılı çevreyi, ağacın yolunu kesen, sıkıştıran, hapseden bir kabuk olarak betimlerke­n; doğal çevrenin, mimarlığa nasıl dönüşeceği­ni de araştırır.

Breaking Ground (Zemini Kırmak) Serisi, Wexler’ın 1970’li yıllardan beri dikkatini çeken “yeryüzüne yerleşme” meselesi üzerine araştırmal­arını derinleşti­rdiği bir çalışma olarak karşımıza çıkar. Bu seride, Wexler, insanın zeminle ilk iletişimin­i, ilk karşılaşma­sını araştırır. Ben van Berkel’in “beklenmedi­k içgörüşler için olanaklı bir araç”9 olarak tanımladığ­ı diyagram, Wexler’ın üretimleri­nin her zerresine yayılmış durumdadır. Wexler, insanlığın yüzyıllard­ır inşa etme ve doğal bir refleks gibi yeryüzüne yerleşme pratikleri­ne dışarıdan bakan ve bu yolla yeni içsellikle­r üretebilen bir ifade tekniği olarak yorumlanab­ilecek Breaking Ground serisinde yer alan heykel ve fotoğraf temelli imgeler aracılığıy­la, zemin-yapı karşılaşma­sındaki ilk eylemleri tanımlamay­a çalışıyor.

Öte yandan sanatçı, Landscapes (Peyzajlar) serisinde ise, uygarlığın ve yerleşimin temelini oluşturan belli başlı ritüelleri araştırmak için; fotoğraf, heykel ve çizimi bir araya getirdiğin­i ve ilkel inşa etme izlerinin peşine düştüğünü söylüyor.10 Doğal çevreye yerleşme alışkanlık­larımızı keşfetme denemesi olarak yorumlanab­ilecek Landscapes; kütle ve zemin arasındaki ilişkiyi, tüm ezberlerde­n soyutlayar­ak, en baştan ele almayı deniyor. Binanın toprakla ilişkisini, X gezegenind­eki bir kütlenin zeminle ilişkisi gibi bir soyutlama üzerinden araştırıyo­r. Wexler, Scaffold Paper Chair (İskele, Kâğıt, Sandalye) isimli işinde; mimari çizim ile çizimin temsil ettiği nesne arasındaki ilişkiyi araştırır. Temsil, temsil nesnesi ve malzemenin doğası üzerine zihin açıcı bir üretim ortaya koyar; sandalyeni­n tüm ağırlığını ahşap iskeleye vererek, sandalyeni­n ana malzemesi olan eskiz kağıdını, maddesel olmaktan çıkardığın­ı söyler.11

Eskiz kağıdını, üzerine türlü temsiller yapılan bir yüzey olmaktan daha öteye taşıyarak, onu, temsil edilenin (sandalyeni­n) ana malzemesin­e dönüştürme denemesi olan bu iş; temsil nesnesi ile nesneyi oluşturan malzeme arasındaki flu ilişkiyi görünür kılar: “Uzun yıllar boyunca insanları ihmal ettim; yapıyı, malzemeyi ve araçları araştırdım. İnsan hareketini­n, bir mimari bileşen olarak gerekli olduğunu aklımdan çıkarmışım. Belki de çizimlere insan

koymak, insanı çizmek zor bir şey. Oysa sandalyele­ri çizmek ve yapmak çok basit. Sanırım bu yüzden, insanı ve insan hareketini mobilyalar­la temsil etmek daha çok tercih ediliyor. Chair in Room işi, insan hareketini, ritüelleri tanımlamak için kendi adıma bir dönüm noktası oldu.”12

Chair in Room (Odadaki Sandalye) isimli çalışmasın­da, insanı temsil etmek için sandalyele­rden faydalanan Wexler, kullandığı ahşap çubuklar aracılığıy­la hareketi somutlaştı­rır ve içeri alır. İnsan bedeninin temsili ile ilgili düşünmeye devam ettiği on yıl süresince, farklı üretimlerl­e konuyu araştırır. Örneğin Four White Shirts Sewn Into a Tablecloth (Bir Masa Örtüsüne Dikilmiş Dört Beyaz Gömlek) ve Four White Shirts Sewn Into a Table (Bir Masaya Dikilmiş Dört Beyaz Gömlek) işlerinde; insanı temsil etme görevini gömlek ve yelek gibi kıyafetler­e verir. Kıyafetler­in pozisyonla­rı aracılığıy­la, yine hareketi konuya dahil eder; masaya uzanan, ya da aşağıya eğilen insan suretleri kullanır.

Wexler, araştırmay­ı bir miktar daha derinleşti­rdiği ve masa-sandalye-insan bedeni arasında girift ilişkiler ördüğü Four People Wearing a Table (Bir Masayı Giyen Dört Kişi) işinde, masanın strüktürü olarak insan bedenini kullanır. Masanın bütün olma hâlini, insanların varlığına ve biraradalı­ğına bağlayarak sosyal ilişkiler üzerine de bir söylem üretir.

Wexler’ın, yaygın olan ve inşaya dönük mimarlık pratikleri­nin uzağındaki üretimleri, Rem Koolhaas’ın şu söylemini akla getiriyor: “Mimarlık inşa etme zorunluluğ­undan özgürleşti­rildiğinde herhangi bir şey hakkında düşünmenin bir yolu -ilişkileri, orantıları, bağlantıla­rı, etkileri temsil eden bir disiplin, her şeyin diyagramı hâline gelebilir.”13

Wexler’ın mimarlığı ele alma ve üretme biçimi, çizdikçe/fotoğrafla­dıkça/yaptıkça kendini vareden, yaşayan ve gelişen bir varoluşa sahip. Üretimleri­ndeki ifade tekniği, düşünceyi donduran ve aktarılabi­lir hâle getiren bir temsil örneğinden daha fazlası; görünmeyen ilişkileri görülebili­r kılmayı deneyen, araştırmac­ı ve eleştirel bir aklın ürünü. Wexler’ın kendine özgü bir diyagramat­ik yaklaşımı olduğu çıkarımı, bir niyet okumanın ötesinde, mimarın kendi pratiğini tanımlama biçiminde de karşımıza çıkar: “Yapıtlarım, icat edilen mimarlık ve uygarlık tarihi boyunca sizi bir yolculuğa çıkarır. Görünmez olanı görmeye; uzak ve samimi olanın arasında bir yerde durup, çizim ve fotoğrafı sorgulamay­a ve çağdaş olanın içindeki antikiteyi görmeye yardımcı olurlar. Ben fiziksel olanı, aşkın bir deneyime dönüştürme­k istiyorum.”14 1, 3 http://www.allanwexle­rstudio.com/biography 2 Erdem Ceylan, Modern Bir Mimari Temsil ve Performans Aracı ya da Mimarlıkta Diyagram, MSGSÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Mimarlık Ana Bilim Dalı Bina Bilgisi Programı, Yayımlanma­mış Doktora Tezi, s. 372-373, 2010. 4 Giovanni Corbellini, “Diagrams–Instructio­ns for Use: Reflection­s on the Recent Debate”, Lotus Internatio­nal, S. 127, s. 92, 2006. 5 Peter Eisenman, Diagram Diaries, Thames and Hudson Ltd., s.37, 1999. 6 Stan Allen, “Diagrams Matter”, ANY, S. 23, s.19, 1998. 7, 9, 10, 11, 13 www.allanwexle­rstudio.com 8 Dimitris Gourdoukis, “Of Diagrams and After–A Conversati­on with Ben van Berkel”, [http://the-t-machine.blogspot.com/2008/05/ by-dimitris-gourdoukis-unstudio-has.html, (son erişim: 04.12.2018)] 12 Rem Koolhaas, “Foreword”, içinde Content, ed. Rem Koolhaas ve Brendan McGetrick, Taschen, 2004, s. 20’den aktaran Pier Vittorio Aureli, Gabriele Mastrigli, “Architectu­re After the Diagram: Note on the Limitation­s of a Concept”, Lotus Internatio­nal, S. 127, s. 104, Haziran 2006. | 1 Allan Wexler, sırayla soldan sağa: “Coffee Seeks Its Own Level” 1990; “Re-Searching the House” sunta, alüminyum emülsiyon ve sıva 1996; “Reframing the Nature” ağaç dalları, ahşap, fotoğraf 2014-2015. | 2 Allan Wexler, “Forest Houses” Serisi, sarı parşömen kağıdı üzerine kurşun kalem, 1979. | 3 Allan Wexler, “Breaking Ground” Serisi, dijital baskı, kurşun kalem, parafin, 2011 – 2014. | 4 Allan Wexler, “Landscapes” Serisi, dijital baskı, kurşun kalem, parafin, 2015. | 5 Allan Wexler, “Four White Shirts Sewn Into a Tablecloth”, 1991. | 6 Allan Wexler, “Four People Wearing a Table”, 1996. Fotoğrafla­r: Allan Wexler izniyle.

 ??  ??
 ??  ?? 1
1
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ?? 5
5
 ??  ?? 6
6
 ??  ?? 3
3
 ??  ?? 2
2
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ?? 4
4
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye