Zaman-mekânın diyagramı: rolex learning center
Efe Emre Usman | Farklı disiplinlerde üzerine çokça söz söylenmiş, birbirine bağlı iki kavram olan zaman ve mekân mimarlık dünyasında da sıkça tartışılmakta. Zaman ve mekânın birbirlerinden ayrılabilir kategoriler olduğu varsayımına karşı çıkarak diyagramatik bir tutumla zaman-mekân birlikteliğini hem temsil etmeye hem de hayata geçirmeye çalışan mimari pratiklerden biri de SANAA tasarımı Rolex Learning Center binası. Peki zaman, mekân bağlamında nasıl tanımlanır?
Locke; zamanın doğrudan doğruya hissedilemez, görülemez ya da başka bir şekilde gözlemlenemez olmasından dolayı, gerçekçi anlayışta bile gerçek bir deneyim nesnesi olmadığını kabul eder.1 Arı Usun Eleştirisi’nde Kant, deneyimlediğimiz şey ile deneyimimizin kendi doğası arasında ayrım yapar. Uzay ve zamanın kendinde şeyler2 olmadığını söyler. Kant’a göre uzay ve zaman yalnızca deneyimin formlarıdır. Yani algıları ve deneyimleri kaydetme biçimimiz uzamsal/zamansaldır. Kant düşüncesinde zamanın kendi başına varlığı söz konusu değildir. Dolayısıyla zamanın bu fenomenal olgusallığı onun deneyimden türetilen bir kavram değil bizzat deneyimi olanaklı kılan bir form olduğunu gösterir.3 Locke’a karşı Kant’ın temel keşfi şudur: Maddi nesnelerin uzamsallık haricinde düşünülmemesi gibi, deneyimin de zamansallık haricinde düşünülmesi mümkün değildir. Locke zaman fikrinin deneyimden türetildiğini ileri sürerken bunu tersten ele almaktaydı. Aksine, deneyim zamanı varsayar.4 Bu yaklaşımları Tanju iki varsayımla özetler: “Birinci varsayım, zaman ve mekânın birbirlerinden ayrılabilir iki soyut kategori olmadıklarıdır. Saf olarak kendi başlarına ele geçirilemezler, aksine her zaman bileşik (composite) olarak birarada varolurlar. İkincisi ise, saf olarak ele geçirilememelerine karşın, bileşik varlıkları içinde iki farklılık eğilimini oluştururlar; her ikisi de farklılık üretir, ancak mekân niceliksel, zaman ise niteliksel farklılığın üreticisidir. Dolayısıyla zamanın mekândan dışlanması niteliksel farklılıkların dışlanması demektir.”5
Zamanın ölçüm araçlarından saatin temsilinin tarihsel yolculuğu, Antik Mısır’ın yer düzleminde başlayıp sonrasında taşınabilecek kadar küçülen güneş saatlerinin yerini 15. yüzyılda zemberekli saatlere bırakmasıyla devam eder. İlk örneklerde bir günün zamanı; sadece güneşin doğuşu ve batışı arasında ölçülebilen bir aralıkken, modern saatler ile birçok kültürde yaşamın zamanını etkileyen büyük değişiklikler olmuştur.6 19. yüzyıla kadar çeşitli zamansal ve mekanik düzeltmelerden geçen günümüzün modern saatleri hayatımızın önemli bir parçası haline gelir. Yüz yılı aşkın bir süredir saat üretimi yapan Rolex firmasının; saat tasarımında malzeme bilimi ve mikro teknoloji ile ilgili araştırmalarda EPFL (École Polytechnique Fédérale de Lausanne) ile uzun süredir devam eden çalışmaları sonucunda üniversite kampusünde ek bir eğitim merkezinin yapımına sponsor olmasının sonucunda Rolex Learning Center7 SANAA tarafından tasarlanır. Yapıda zaman kavramının diyagramatik temsili; plankesit düzlemlerinde hareket, topoğrafik mekân ve zamanı ölçen saat ile gerçekleştirilmiştir.
Cenevre gölünün kıyısında, çevrenin iki boyutlu yer düzlemine karşılık adeta kendi topoğrafyasını oluşturan yapı, vadiler ve tepecikler ile tüm işlevleri dikdörtgen bir planda, farklı kotlarda tek bir mekân içerisinde deneyimleme imkânı sunar. İşlevler arası iletişimin açık ve özgür olduğu merkezde, “öğrenme” eyleminin masa, sandalye ya da sınırlı bir mekâna bağlı olmadığı görülür. İç mekânın kesintisiz düzeni, rampalarla oluşturulan yükseltilerin çevreleyerek yarattığı dairesel avlular, dış mekânda altından geçilebilir köprüleri, üniversite ve çevresiyle bağlantıları ve peyzaj alanlarını ortaya çıkarır. Kütüphane gibi birimler bir arakesitle oluşturulan düz bir zeminde iken, dik rampaların bir kısmı da kayak eğitim alanı olarak kullanılır. İşlevlerin, fiziksel bir müdahaleyle
sınırlandırılmak yerine, ayrık bir şekilde tasarlanması açık ve sessiz alanların tanımlanabilmesini sağlamıştır. Yüzeyin eğriselliği, zamanın doğasında olan “herhangi bir olayın asla aynı şekilde tekrarlanamaması” gerçeğini her defasında farklı bir deneyim sağlayarak mekân içerisinde de hayata geçirir. Akışkan ve kesintisiz bir hareket imkânı sağlayan yüzey, bir rota olarak kat edildiğinde, çizgisel zaman düzleminde dalgalanma yaratan bir kesit sunar. Kullanıcı bir dinlenme tepesine tırmandıkça geride kaybolan çalışma düzlüğünde geçmiş deneyimleri yer alırken, ileride geleceğin vadisi uzanmaktadır. Dikdörtgen planda açılmış on beş adet farklı boyutlardaki avlu, saat kadranını temsilen daireseldir. Avluların eğimli yüzey üzerinde aldıkları form Dali’nin “Belleğin Azmi” tablosundaki eriyen saatlerini hatırlatır. Zamanın üçüncü boyuttaki mekânsal temsili ise yüzeyin sürekli değişen ve tekrarlanmayan yapısıdır. “Zamanı anlamlı kılan şey aynının sonsuz tekerrürü değil, değişim olasılığıdır. Her şey ya ilerleme ya çökme anlamına gelen bir süreç teşkil eder.”8
Yapının hem plan düzleminde hem de kütlesinde sahip olduğu eğimler ve dalgalanmalar yapıda dinamizm, akışkanlık ve süreklilik içeren kendine has bir topoğrafya yaratır. Hareket ve topoğrafya ilişkisi, boşluğun zamansal ve mekânsal niteliklerini tanımlar. Zaman ve hareket, topoğrafyanın sürekli farklı deneyimlenmesine olanak sağlar. Zevi, zaman ve mekânın birlikteliğini, “Hiçbir mimari ürün, dördüncü boyut olmadan, içindeki keşif yürüyüşümüz için gerekli zaman olmadan, deneyimlenemez ve anlaşılamaz”9 ifadesiyle vurgulamıştı. Yüzeylerin deneyimlenmesi üzerine kurulmuş plan şeması iç ve dış mekânları kesintisiz bir ağ olarak ortaya çıkarır.
SANAA’nın Rolex Learning Center tasarımı, Claude Parent ve Paul Virilio’nun fonction oblique manifestosunun güncel örneklerinden sayılabilir. 1960’lı yıllarda Fransa’da Atlantik Duvarı10 boyunca yer alan kumların içine gömülmüş sığınakların yüzeylerinin neden olduğu farklı deneyimlerden yola çıkan Parent ve Virilio, “Her şey dengesiz bir şekilde bir şeyler inşa etme, eğimli bir zemin kullanma fikriyle başladı,”11 ifadesiyle fikirlerini temellendirmişti. İkili bu düşüncelerini 1970 Venedik Bienali Fransa Pavyonu’nda pratiğe dönüştürür. Benzer şekilde SANAA da; Rolex Learning Center’ı konvansiyonel yatay ve düşey eksenleri değişime/bozuma uğratıp, hareket halindeki bedenin dinamizminden yola çıkarak, mekân içindeki eğik/eğimli yüzeyleri deneyimlendiklerinde farklı işlevleri desteklemeleri mümkün olacak şekilde tasarlar. SANAA’nın konsept diyagramlarında yüzeylerinin deneyimlenmesini amaçladığı yapı, benzer bir şekilde zamanın da deneyimlenebilir hale gelmesini mümkün kılar. Rolex Learning Center tasarımında “diyagram mimarlığı, kendisini doğuran diyagram gibi eşzamanlı olarak hem gerçek hem gerçekdışı, hem fiziksel hem soyut, hem temsil-edilen hem temsildir.”12 Diğer bir deyişle, Rolex Learning Center zaman-mekânın diyagramıdır. 01 Adrian Bardon, Zaman Felsefesinin Kısa Tarihi, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, s. 30, 2018. 02 Kant’a göre “kendinde şey”, bize verilmiş olan “görüngü”lerin (phainomenon) altındaki bize verilmemiş olan “kendilik”i (noumenon) dile getirir, bize verilmemiş olduğu için de bilinemez. Hegel’in dilinde de “örtük” anlamındadır ve doğrudan doğruya “kendinde” deyimiyle de dile getirilir. Daha detaylı bilgi için bkz. Orhan Hançerlioğlu, Felsefe Ansiklopedisi Kavramlar ve Akımlar, Remzi Kitabevi, Cilt 3, s. 269, 1980. 03 Immanuel Kant, Arı Usun Eleştirisi, İdea Yayınevi, 2010. 04 Bardon, a.g.e., s. 34. 05 Tanju; zaman-mekân kavramını tartışmak için ortaya attığı iki varsayımı Deleuze’ün Bergsonism kitabından alıntılar. Daha detaylı bilgi için bkz. Bülent Tanju, “Zaman-Mekân ve Mimarlıklar”, Zaman-Mekân, YEM Yayın, s. 168-185, 2008. 06 Zamanı ölçen araçların değişiminin kültürel etkileri için bkz. Ahmet Haşim’in 1921 tarihli “Müslüman Saati” başlıklı makalesi: https://ahmethasim. wordpress.com/2009/06/26/musluman-saati/ (son erişim: 10.12.2018). 07 Bilim ve teknoloji üniversitesi EPFL’nin (École Polytechnique Fédérale de Lausanne) kampusünde 4000 araştırmacıyı, 7000 öğrenciyi biraraya getiren ve halka açık olan merkez; kütüphane, multimedya kütüphanesi, amfitiyatro (Rolex Forum), çok amaçlı çalışma ve eğitim birimleri, CRAFT laboratuvarı, toplantı alanları, ofisler, kitabevi, restoran ve kafeterya içeren çeşitli bir programa ev sahipliği yapıyor. Daha detaylı bilgi için bkz. “SANAA (Sejima + Nishizawa) 2008-2011”, EL CROQUIS, S. 155, s. 28-60, 2012. 08 Byung-Chul Han, Zamanın Kokusu, Metis Yayınları, s. 24, 2018. 09 Bruno Zevi, Architecture as Space: How to Look at Architecture, Da Capo Press, s. 27, 1993. 10 Atlantik Duvarı; II. Dünya Savaşı sırasında 1942-1944 yılları arasında Nazi Almanya’sı tarafından Batı Avrupa kıyısı boyunca (Fransa’nın güneyinden Norveç’in kuzeyine kadar) inşa edilen savunma hattıdır. Daha detaylı bilgi için bkz.: https://en.wikipedia.org/wiki/Atlantic_Wall (son erişim: 10.12.2018). 11 Claude Parent, The Function of the Oblique: The Architecture of Claude Parent and Paul Virilio 1963-1969, AA Publishing, 2004. 12 Erdem Ceylan, Modern Bir Mimari Temsil ve Performans Aracı ya da Mimarlıkta Diyagram, MSGSÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi, s. 431, 2010.