Betonart

“okudum bitti?”: kurmaca ve mekân üzerine notlar

- Merve Eflatun

Sonra son sayfa okunmuş, kitap bitmiş olurdu. Gözlerin ve sadece derin bir iç çekişte nefeslenme­k için durarak gözleri sessizce takip eden sesin tutkulu koşusunu durdurmak gerekirdi. O zaman, içimde çok çok uzun zamandan beri zincirleri­nden boşanmış olan kargaşaya, yatışabils­in diye idare edeceği başka hareketler vermek amacıyla, yerimden kalkar, yatağım boyunca ileri geri yürümeye başlardım, bu sırada gözlerim hala, odada ya da dışarıda boşu boşuna aranan belli bir noktaya sabitlenmi­ş olurdu, bu noktanın beyhude aranmasını­n sebebi sadece bir ruh mesafesind­e yer alıyor olmasıydı, hani şu diğerleri gibi metrelerle ya da millerle ölçülmeyen uzaklıklar­dan biriydi ve “başka bir şey” düşünenler­in “uzak” gözlerine baktığımız­da onu diğer uzaklıklar­la karıştırma­k zaten olanaksızd­ır. Peki neydi? Bu kitap, sadece bundan mı ibaretti?1

Umberto Eco Anlatı Ormanların­da Altı Gezinti isimli deneme kitabında kurmaca anlatıda her şeyin anlatılmad­ığını, kurmacanın boşluklar içerdiğini ve okurun da bu boşlukları doldurarak ilerlemesi gerektiğin­i söyler. Aynı zamanda her şeyin anlatıldığ­ı bir kurmacanın sonsuza kadar ilerleyebi­leceğini ekler.2 Okurun kurmaca ile iç içeliğini sağlayan bu boşlukları doldurma hevesi çetrefilli bir yolculuktu­r. Sayfaların çevrilmesi, kaldığın yeri bulmak, yeniden başladığın­da daha önce tam anlamıyla neler olduğunu hatırlamam­ak, aklında kalanlara güvenmek, işaret parmağını kaldığın yerin arasına koyup kitabı uzaklaştır­ıp bakmak, gözle ölçüp biçerek kitabın kaçta kaçının kaldığına karar vermek, kitaba geri dönmek, nerede kaldığını bilmene rağmen nereden geldiğin hususunda bir türlü emin olamamak... Çoğaltılab­ilecek bu eylemlerin hepsi okumaya tutunmayı sağlar ve her okumayı başka bir deneyime çevirme potansiyel­ine sahiptir. Aynı zamanda okumanın kişiselleş­meye açık halini ortaya koyar.

Okumak kimsenin bilmediği bir sahne yaratımı, istenildiğ­i zaman içinden çıkılacak istenildiğ­i zaman devam edilebilec­ek bir eylem olarak değerlendi­rilebilir.3 Aynı zamanda kendi dünyamızın süzgecinde­n geçirme işlemini de barındırır. Okuma sırasında “özyoğunlaş­ma anı” olarak ifade edilebilec­ek zaman dilimlerin­de, gündelik hayatımıza dahil olan küçük detaylar büyüyerek açığa çıkma imkânına sahip olur. Çocuklukta­n bir koku, herkesin izlediği bir televizyon programı bu anlara örnek olarak verilebili­r.4

Okuma eylemi ile beraber kurmaca her hayatın biricikliğ­inden ötürü çoğalır. Barthes’ın “okurun doğuşunu, yazarın ölümü pahasına” istemesini­n nedeni biraz da bundandır. Barthes’ın düşüncesi bir metni yazarı ile ön plana çıkarmanın o metnin sınırların­ı kapatacağı, modern yazıcının metinle eşzamanlı olarak doğmasının gerekliliğ­i, metnin hep şimdiki zamana yaslanarak yazıldığı yönündedir.5 Bu düşünce, üzerine yüzlerce makale yazılmış bir eserin yeniden yorumlanab­ilmesine, sınırların­dan arınmasına, yazının her daim taze tutulmasın­a olanak tanır.

Okurun perspektif­inden metnin doğasına döndüğümüz­de ise modern sonrasında metne bakışın değiştiği farkedilir. Artık kurmaca sadece gerçekliği yeniden şekillendi­ren bir yapıya sahip değildir, aynı zamanda kendisini nasıl ortaya koyduğunu da ifade eder. Böylelikle kurmacanın dışında bir üst-kurmacanın oluştuğunu söylemek mümkün hale gelir. Kurmacanın içerisinde özneler bulanıklaş­ır ve metnin dokusuna uyum gösteren bir olur.6 Postmodern kurmacanın metne getirdiği belirsiz bir yapılanma mevcuttur; hem dil ile kurmacanın nasıl üretildiği, hem de dilin metinde çağrışımlı bir şekilde yayılımı ön plandadır.7

Bu anlamda Derrida metnin anlamına yaklaşabil­mek adına yapı-söküm kavramını

öne sürer. Derrida, Saussure’ün gösterge ile alakalı görüşlerin­i8 kabul etmez. Ona göre göstergeni­n anlamını üreten durum sadece içinde barındırdı­ğı sesler değildir; içinde olmayan seslerdir. Yazıya geçen ses ise bilinçten aktarılanı tamamıyla veremez ve artık yazan kişinin kontrolünd­e değildir. Derrida Saussure’ün gösteren ve gösterilen ilişkisind­eki tekil bağlantıyı kırar. Artık bir gösteren başka bir gösterene rahatlıkla bağlanabil­ir. Yine yaklaşım içerisinde yer alan “erteleme” de (difference) bu ilişkilerl­e bağlantılı­dır.9 Metinde “erteleme” okuma biçimindek­i farklılaşm­a ile anlaşılır. Burada metnin en az iki kere okunması önerilir. Metnin ilk okumasında metinde yer alan ana izlekler, argümanlar ve baskın olarak görünen yorumlamal­ar incelenir. İkinci okumada ise

metinde ilk bakışta görünmeyen, metin dışı, üstü kapalı yorumlar takip edilir. Bu iki okumada açığa çıkan bağlantıla­r, ilk okumada karşımıza çıkanlarda­n daha önemli bir yere sahiptir.10

Yazın bir nokta konulmaksı­zın okumalarla ve diğer başka yazılarla devinip durur. Romanlar, öyküler bir kapağa ve bir son yazısına sahip olsa da sürekli virgüllüdü­r. Kurmacanın mekânı da bu virgüllü olma halinden payını alır. Eco’nun bahsettiği boşluklara o da sahiptir, okurun kendi dünyası ile kuvvetli bir ilişkisi vardır. Hayali bir mekân olabilir, okurun daha önce görmüş olduğu bir yer olabilir, asla görmeyeceğ­i bir yer de olabilir. Yazılıp, çizilip bitmiş gibi görünen mekâna bir görünmeyen­ler paydası ekler. Okurun zihni ile yazarın zihni arasında kentler, evler, odalar, saraylar, aslında olmayan yerler, olmasını umduğumuz yerler salınır. Bu yerlerin peşine başka metinler, metnin kurgulanma biçimleri takılır. Okurun kurmacaya ve kurmacanın mekânına ilişkin algısı kimi zaman belleğiyle sınanır, kimi zaman başka metinlerle yeniden şekillenir. İri kalın puntolarla yazılmış “Fin”, “End”, “Son” bize bir eylemin bitişini hatırlatır, daha fazlasını veremez.

“son”lar ve “virgül”ler üzerine çeşitlemel­er

Chris Ware’in grafik romanı Building Stories’de çizili dolayısıyl­a somutlaşma­ya ve tamamlanmı­şlığa yakın olarak düşünebile­ceğimiz kurmaca mekânları, kitabı bir kutu içerisinde pek çok farklı formatta saçılı bir halde (broşür, gazete gibi on dört ayrı formatta parçalı hikâye) satın alan okurun kararların­a göre yeniden şekillenir ve yeniden kurgulanır.11 Dolayısıyl­a mekânın anlatı dizimi de sürekli değişebili­r bir hal alır. Ware bu yolla eşi olmayan bir olasılıkla­r kümesi ortaya koymuş olur. Aynı zamanda kente ilişkin montaj parçaları olarak da değerlendi­rilebilece­k olan Building Stories arı, insan, bina gibi çeşitli ölçeklerde­ki farklı zaman aralıkları­nı farklı anlatı biçimleri ve parçacıklı bir yaklaşımla açar. Böylelikle kente ilişkin yeni kolaj anlatılar üretme olanağı tanır. Bu sayede anlatı içerisinde­ki olayların dalgalı bir hale gelmesine olanak tanır.12

Veya Ali Teoman’ın Konstantin­iyye Üçlemesi’nde tasvir edilen İstanbul’da geçmiş, şimdi ve gelecek biraradadı­r. İnsanlar bir yandan Osmanlı dönemindey­miş gibi hareket ederken (sarık takma, gaz lambasıyla etrafı aydınlatma eylemi gibi) diğer taraftan telefon, floresan gibi günümüz teknolojis­ine ait ürünlerle de karşılaşıl­ır.13 Ali Teoman’a göreyse üç romanın Konstantin­iyye Üçlemesi14 olarak adlandırıl­ması tüm zamanların iç içe geçtiği bir İstanbul düşüncesin­den kaynaklanm­aktadır. İstanbul tüm zamanların üst üste geldiği evrensel bir anlatı misyonuna sahiptir; aynı zamanda tam Bizanslı veya tam Türk olmayan bir yerdir.15 Üçlemenin ilkini oluşturan Uykuda Çocuk Ölümleri kırk bölümden oluşmaktad­ır. Numaralı sıralanmak­tadır ancak son bölüm “0” olarak numaraland­ırılmıştır. Son bölümün sıfır olarak ifade edilmesi okuru romanın başına itekler ve kurguyu çizgisel olmaktan çıkarır. Diğer taraftan bölümler arasında anlatım biçimleri birinci tekil ile üçüncü tekil arasında gelgitli bir biçimde değişir. Ali Teoman anlatı perspektif­indeki bu devinimi, bir kamera taşımaya benzetir ve objektifin kimi zaman romandaki karakterin omzundan kimi zamansa karakterin zihninden işlediğini ifade eder. İkili anlatımdak­i niyetinin birinci tekil şahıs ile birlikte anlatıyı canlı kılmak, aynı zamanda okurda bir tür şizofreni yaratmaktı­r.16 Kurguda ve anlatım biçimlerin­de yapılan oyunlarla kararsızlı­klar üreterek ilerleyen metin; İlahi Komedya, Arzın Merkezine Seyahat gibi eserlere görünen veya görünmeyen göndermele­r yapar. Metin böylelikle çoğalır, başka kurmacalar­ı ve onların mekânların­ı da girift biçimde barındırma­ya başlar.

Veya Mark Z. Danielewsk­i’nin kült romanı Yapraklar Evi’nin ikinci kısmında sayfalarca mimarlık tarihinde yer edinmiş önemli yapılar listelenir.17 Bu uzun dipnotta yapıların listelenme­sinin nedeni yapıların “Yapraklar Evi”ne herhangi bir şekilde benzemediğ­ini ifade etmektir. Aynı zamanda ikinci kısım mimarlık adına çeşitli kaynakları içeren bir bibliyogra­fya ile sonlanır.18 Okurun ufukta gözüken pek çok seçeneğini­n bir kısmı: Dipnottaki külliyatı Yapraklar Evi’ni daha iyi anlayabilm­ek için tarayabili­r (bu belki de kitabı okumaktan daha uzun sürecektir), tararken sıkılıp yarıda bırakabili­r, mimarlığa ilgi duymaya başlayabil­ir, listelenen yapılarla farklı ilişki ağları üretebilir, listedeki hiçbir mekâna benzememes­inden ötürü kurmaca

mekânı okur gözünde özgürleşeb­ilir ya da tam tersine yapıları incelemekt­en ötürü bir tutsaklığa mahkûm olabilir.

Veya Kara Kitap’ta Galip’in Celal Salik’i bulmak için çıktığı Bab-ı Ali Yokuşu o dönem içinde Milliyet gazetesini­n bulunduğu yerdir. Yazar daha sonrasında Celal Salik’in köşe yazıları için Milliyet gazetesini­n daha uygun bir seçim olduğunu, bu seçimde Çetin Altan’ın ve bir dönem etkin bir isim olup suikast sonucu ölen Abdi İpekçi’nin de etkisinin barındığın­ı söyler.19 Kurmacanın yanına bu sefer gerçeğin anlatısı yazar tarafından eklenir. Bir başka öznenin hayaleti kurmaca mekânın içerisinde dolanmaya başlar.

Veya Michael Ende “Her gerçek öykü bitmeyecek öyküdür” der.20

Veya,

SON.

Bu yazı Doç. Dr. Funda Uz danışmanlı­ğında yazılmış olan “Topoğrafya­nın Anlatısı, Anlatının Topoğrafya­sı” isimli tezden yola çıkılarak hazırlanmı­ştır. Merve Eflatun, Topoğrafya­nın Anlatısı, Anlatının Topoğrafya­sı, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Yayımlanma­mış Yüksek Lisans Tezi, 2020.

1 Marcel Proust, Okuma Günleri, Çev.: Murat Erşen, Aylak Adam, s. 23, 2014.

2 Umberto Eco, Anlatı Ormanların­da Altı Gezinti: Deneme, Çev.: Kemal Atakay, Can Yayınları, s. 9, 1995.

3 Michel De Certeau, Gündelik Hayatın Keşfi, Çev.: Lale Arslan Özcan, Dost Yayınları, s. 286, 2008.

4 Rita Felski, Edebiyat Ne İşe Yarar, Çev.: Emine Ayhan, Metis, 2010.

5 Roland Barthes, “Yazarın Ölümü”, https://oggito.com/ icerikler/yazarin-olumu/8913 [Son erişim: 28.10.2020].

6 Yıldız Ecevit, Türk Romanında Postmodern Açılımlar, İletişim, s. 68-71, 2008.

7 Nil Yüzbaşıoğl­u, Postmodern Romanlarda Dil, Doktora Tezi, Celal Bayar Üniversite­si, s. 178, 2016.

8 Saussure’ün dil kuramına göre dil gösteren ve gösterilen­den meydana gelmektedi­r. Gerçeklik üretilen bir konumdadır ve ögeler gerçekliği yansıtan bir faktör olarak ele alınmamakt­adır. Detay için bkz: Berna Moran, Edebiyat Kuramları ve Eleştiri, Cem Yayınevi, s. 172, 1994.

9 Berna Moran, a.g.y., s. 183-185.

10 Lotar Rasiński, “The Idea of Discourse in Poststruct­uralism: Derrida, Lacan and Foucault”, Contempora­ry – Learning – Society, 1, s. 7-22.

11 B.S. Johnson’dan The Unfortunat­es, Marc Saporta’dan Compositio­n No. 1, Robert Coover’dan Heart’s Suit gibi kitaplar okurun istediği yerden başlayabil­diği, kronolojis­i olmayan başka kurmacalar­a örnek verilebili­r.

12 Jason Dittmer, “Narrating urban assemblage­s-Chris Ware and Building Stories”, Social & Cultural Geography, 15(5), s. 477-503.

13 Aykut Aksakal, “Uçölüm”, Kitapçı Dergisi, 12, s. 20-22.

14 Üçleme Uykuda Çocuk Ölümleri, Karadelik Güncesi, Gecenin Atları romanların­ı barındırır.

15 Ali Teoman, Yazı Yazgı Yazmak, Yapı Kredi Yayınları, s. 90, 2019.

16 Ali Teoman, a.g.y., s. 117-118.

17 Mark Z. Danielewsk­i, Yapraklar Evi, Çev.: Gökhan Sarı, MonoKL, s. 142-156.

18 Mark Z. Danielewsk­i, a.g.y., s. 176.

19 “Şimdi o amcalara da hak veriyorum”, Milliyet, 26.04.2015: https://www.milliyet.com.tr/gundem/ simdi-oamcalara-da-hak-veriyorum-2049734 [Son erişim: 28.10.2020].

20 Michael Ende, Bitmeyecek Öykü, Çev.: Saadet Özkal, Kabalcı, 2013.

 ??  ??
 ??  ?? 1 Okur zihni, yazar zihni, başka metinler arasında kurmaca mekân ve belirsizli­k (Yazarın kendi üretimidir). 1
1 Okur zihni, yazar zihni, başka metinler arasında kurmaca mekân ve belirsizli­k (Yazarın kendi üretimidir). 1

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye