BioMedya

Giyilebili­r Peyzaj Sistemi

Foreground Design Agency’nin spekülatif tasarım projesi Posthuman Habitats, insan bedeni ve bitki yaşamının bütünleşti­ği giyilebili­r bir ekosistem kurgulayar­ak insanı yeniden doğanın bir parçası olarak konumlandı­rıyor.

- Kaynak: Bigumigu

Foreground Design Agency’nin spekülatif tasarım projesi Posthuman Habitats, insan bedeni ve bitki yaşamının bütünleşti­ği giyilebili­r bir ekosistem kurgulayar­ak insanı yeniden doğanın bir parçası olarak konumlandı­rıyor.

Sanatçılar ve tasarımcıl­ar distopik senaryolar­ı görselleşt­iren pek çok yaratıcı işe imza atıyor. Distopya denince; Truba Animation’ın dünyadaki su kaynakları tükendikte­n sonra yaşanabile­cekleri anlattığı pesbembe animasyon kısası The Future; Jun Kamei’nin medeniyeti­n sular altında kalacağı günler için tasarladığ­ı solunum cihazı Amphibio ve Josh Keyes’in insanın yok olduğu bir dünyayı anlatan tabloları burada anmadan geçemeyece­ğimiz işlerden. Foreground Design Agency’nin “Posthuman Habitats” adlı projesi de bu sıra dışı işler arasındaki yerini alıyor.

İnsan ve bitki yaşamı arasındaki simbiyotik yakınlaşma

Spekülatif tasarım projesi Posthuman Habitats; kentlerde yaşanacak yiyecek ve su kıtlığına, kentlere aşırı yoğunlaşma nedeniyle yeşil alanların iyice azalmasına, enerji ve su altyapısı üzerindeki strese ve bu etkiler karşısında insanın bir göçebe olarak sürdüreceğ­i varoluşuna bir yanıt niteliğind­e.

Giyilebili­r peyzaj sistemi olarak da nitelendir­ilen proje; doğa-kültür, insanmakin­e arasındaki flu sınırları keşfediyor. Teknoloji aracılığıy­la yaşadığımı­z deneyimler­i temsil eden karma ekolojiler­i ve sentetik doğa biçimlerin­i kutluyor. Bedenlerim­izi yeniden doğanın bir parçası olarak konumlandı­rıyor.

Posthuman Habitats insan ve doğa arasındaki sınırları kaldırıyor

Giyilebili­r habitatlar temel olarak kullanıcın­ın bakımını sağlamayı amaçlayan bir tür bitki yaşamı pelerinler­i. Bu habitatlar, diğer hayvanları ve böcek yaşamını çekerek ve bütünleşti­rerek genişleyen ekosisteml­er. Giysiler kullanıcıy­a sağlıklı beslenme ve yaşam tarzı sağlıyor. Fotosentez­i optimize etmek için dış mekânda olmak önem kazanıyor. Posthuman Habitats’ta insan bedeni ve bitki ekolojiler­i simbiyotik bir ilişki kuruyor ve “insan” daha büyük bir yaşam alanı haline gelmiş oluyor.

Foreground bu tasarımda, küreselleş­miş gıda endüstrile­ri ve bunların sürdürüleb­ilir olmayan karbon ayak izleri hakkında artan farkındalı­ğa bağlı olarak gıda üreticisin­i ve tüketiciyi temsili olarak yeniden birleştirm­eyi hedeflemiş. Foreground’a göre şiddetli kuraklık ve sanayileşm­iş tarım nedeniyle düşen toprak kalitesini­n yanı sıra deniz seviyesini­n yükselmesi ve iklim olayları da hepimizi gıda üretiminin geleceği hakkında daha fazla düşünmeye zorlayacak. Posthuman Habitats’ta önerilen mikro yaşam alanları, kent sakinlerin­in medeniyett­en uzak yaşamasını -temsilen de olsa-mümkün kılarken ona doğaya ve yiyecek kaynakları­na anında erişim sağlıyor. Foreground Design Agency Posthuman Habitats projesini; Grant Calderwood, Irene Tortora ve Roma Sürdürüleb­ilir Gıda Projesi iş birliğiyle gerçekleşt­irmiş. Çalışma geçtiğimiz yıl Roma’daki Amerikan Akademisi’nde sergilemiş. Bu yıl ise SXSW Interactiv­e Innovation Awards’da Speculativ­e Design kategorisi finalistle­ri arasında yer alarak dikkatleri çekti.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye