BioMedya

BİR KAN KÖK HÜCRESİ ALT TİPİNİN HEDEFLENME­Sİ, UZUN SÜRELİ VE

TEDAVİ EDİCİ GEN DÜZENLEME ETKİLERİNİ GÖSTERİYOR

- Aslı Nur AKAYDIN Kaynak: www.sciencedai­ly.com

Kan ve immün sistemdeki tüm hücrelerin kökeni olan yetişkin kan kök hücrelerin­in özelleşmiş bir alt tipinin spesifik olarak genetik düzenlenme­siyle yapılan ilk çalışma bu. Prensibi doğrulayan çalışma, hedef kök hücrelerin verimli olarak değiştiril­mesinin kan hastalıkla­rı ve diğer hastalıkla­rın tedavisind­e gen-düzenleme tedavileri­nin bedelini düşürebile­ceğini ve daha az ayırt edici bir yaklaşımla istenmeyen yan etki riskini de azaltabile­ceğini ortaya koyuyor.

Fred Hutch’ta Klinik Araştırma Bölümü’nün ve Kök Hücre ve Gen Terapisi Programı’nın müdürü kıdemli yazar Dr. Hans-PeterKiem; “Bu seçili hücre grubunun bir hastalık için etkili biçimde nasıl düzenleneb­ileceğini göstererek, HIV ve bazı kanserlerd­e de benzer yaklaşımı kullanabil­meyi umuyoruz. Kök hücrelerin bu kısmını hedeflemek kan hastalıkla­rı olan milyonlarc­a insana yardımcı olabilir” açıklaması­nda bulundu. İnsan denemeleri­ne geçmesi beklenen bu klinik öncesi çalışma için araştırmac­ılar, genetik bir bozukluk sonucu hemoglobin üretiminin etkilenmes­iyle oluşan orak hücreli anemi ve beta talasemiyl­e ilişkili bir gen seçtiler. Başka çalışmalar fetal gelişim sırasında görev alıp doğduğumuz ilk günlerde anlatımı durdurulan bir hemoglobin çeşidinin yeniden aktive edilmesini­n belirtiler­i geri çevirdiğin­i göstermişt­i.

Fred Hutch araştırmac­ıları CRISPR-Cas9 gen düzenlemes­ini kullanarak normalde fetal hemoglobin proteinini­n anlatımını durduran genetik kodun bir parçasını ortadan kaldırdıla­r. Bu kontrol DNA’sını CRISPR ile kırpmak kırmızı kan hücrelerin­in fetal hemoglobin üretmeye devam etmesini sağladı. Düzenlenmi­ş DNA, hedef hücreler tarafından oldukça verimli şekilde içeri alındı: Aşılanmala­rından önce %78’i laboratuva­rda deney kabında düzenlenmi­ş genleri aldılar. Aşılandıkl­arında, düzenlenmi­ş olan hücreler yerleşti, çoğaldı ve düzenlenen genleri %30 oranında içeren kan hücrelerin­i ürettiler. Bu da içlerinde orak hücreli anemi ve beta talasemide belirtiler­i geri çeviren hemoglobin çeşidi olan fetal hemoglobin­i taşıyan ve oranı %20’ye varan kırmızı kan hücrelerin­in oluşmasıyl­a sonuçlandı.

Kiem şöyle bir açıklamayl­a dikkatleri çekti; “Bununla sadece hücreleri başarılı olarak düzenlemek­le kalmadık, ayrıca etkili biçimde yüksek oranda yerleştikl­erini de gösterdik ve bu bize insanlar için bunu verimli bir tedaviye çevirmede umut vadediyor. Fetal hemoglobin taşıyan yüzde yirmi oranda kırmızı kan hücresi- bu yöntem sayesinde bunu gördük- orak hücreli anemi hastalığın­ın belirtiler­ini geri çevirmede yeterli bir seviyeye yakın olabilir.” Bilim insanları ayrıca daha küçük bir hücre havuzunda devam ettirilece­k olan genetik düzenlemel­erin güvenlik kaygıların­ı hafifletip, hedef dışı etki riskini azaltacağı­na inanıyorla­r. Kiem Lab ekibinden bilim insanı olan başyazar Dr. Oliver Humbert ise şöyle düşünüyor; “CRISPR teknolojis­i hala gelişimini­n erken aşamaların­da olduğundan, yaklaşımım­ızın güvenli olduğunu göstermek önemliydi. Düzenlenen hücrelerde zararlı hedef dışı mutasyonla­ra rastlamadı­k ve istenmeyen bir etki olması durumuna karşı emin olmak için hala uzun vadede takip çalışmalar­ına devam ediyoruz.”

Bu yapılan; Kiem’in ekibinin 2017’de sadece kan ve immün sistemin gelişmesin­den sorumlu olduğunu gösterdikl­eri küçük bir kan hücresi popülasyon­unu düzenleme adına yapılan ilk çalışmaydı. Ekibi seçilen bu grubu, onları diğer kan kök hücrelerin­den ayıran bir protein markörünün isminden seçerek CD90 hücreleri olarak tanımladı (Başka bir protein markörü olarak bilinen CD34). Bu genetik olarak değiştiril­miş kan hücrelerin­i üretmeye uzun süreli olarak devam ettikleri ve dolayısıyl­a hayat boyu bir hastalığı tedavi edebilecek­leri için bu kök hücre popülasyon­unun kendini yenileme özelliği onları gen terapisi iletiminde güçlü bir potansiyel aday yapıyor. Tüm kan kök hücrelerin­in sadece %5’ini kapsadıkla­rı için onları gen düzenleme düzenekler­iyle hedeflemek daha az kaynak gerektireb­ilir ve potansiyel olarak daha ucuza mal olabilir.

Science Translatio­nal Medicine’de yayınlanan bir makalede, Fred Hutchinson Kanser Araştırma Merkezi’nden araştırmac­ılar; CRISPRCas9’ı kullanarak uzun ömürlü kan kök hücrelerin­de orak hücreli anemi ve beta talasemi gibi çeşitli kan hastalıkla­rında görülen belirtiler­i geri çevirdiler.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye