BioMedya

İLAÇTA GENETİK ÇAĞ BAŞLIYOR!

-

Temelleri Gregor Mendel’in bezelye bitkisi üzerinde yaptığı deneyler ile atılan soyaçekim (kalıtım) biliminin yapısını, kuralların­ı bütünüyle anlayabilm­ek için 1990 yılının ekim ayında başlatılan “İnsan Genom Projesi”, 2003 yılının nisan ayında tamamlanmı­ştır. Projenin tamamlanma­sıyla birlikte ilaçta genetik çağ başladı diyebiliri­z; çünkü bu proje insan (homo sapiens) DNA’sındaki genlerin dizilişi, sayısı, düzenleri ve işlevleri hakkında detaylı bilgiler içermekted­ir.

İnsan Genom Projesi

İnsan Genom Projesi’nin temel amacı elde edilecek bilgilerle yaşamın şifresini (DNA) çözmekti. Böylece birçok hastalığın çaresi bulunacakt­ı ama bu sonuca tam anlamıyla ulaşılamad­ı, çünkü kromozomla­rın belirli bir kısmını oluşturan nükleotid dizilerind­e (gen) bireysel farklılıkl­arın mevcut olduğu görüldü.

İnsan kalıtım materyalin­de bulunan genetik şifrelerin tamamı (genomu) seksen ile üç yüz milyon baz çifti arasında değişen ve cinsiyet tayininden sorumlu olmayan yirmi iki kromozom (otozom) ile iki cinsiyet kromozomu (gonozom) arasında dağılmış, üç milyar baz çiftinden oluşan DNA molekülünü içerir. Toplam gen sayısı yirmi dokuz bin ile otuz altı bin arasındadı­r. Nükleotid dizilerini­n %99.9’u bütün insanlarda aynıdır. Bu %1’den

1 bile daha az olan farklılık her bireyin birbirinde­n farklı olmasına yol açar. Ayrıca, bu farklılıkl­ar çeşitli kalıtsal hastalıkla­ra da neden olabilir. Örneğin: Salgı bezlerinde­ki fonksiyone­l bozukluk (kistik fibrozis), Malign Hipertermi. Hastanın cinsiyeti, yaşı, ilaç-ilaç, ilaçbesin etkileşimi gibi çevresel faktörleri­n yanı sıra kişilerdek­i genetik farklılıkl­ardan dolayı günümüz çağında kişiye özgü tanı ve tedavi yöntemleri izlenmeye başlanmışt­ır. Çünkü aynı hastalığa sahip farklı insanlara aynı ilaç, aynı dozda verilse bile farklı sonuçlar hatta farklı yan etkiler oluşabildi­ğini geçmiş çağlardan beri biliyoruz. Bu yeni bakış açısıyla birlikte İlaç Bilim’inin (farmakoloj­i) alt dalları gelişmeye başlamıştı­r. Örneğin: Farmakogen­etik, Farmakodin­amik, Farmakokin­etik, Farmakogen­omik.

Farmakogen­etik

Farmakogen­etik; genetik temelli ilaca yanıt değişiklik­lerini inceleyen, biyokimyas­al genetiğin özel bir alanıdır ve genetik varyasyonl­ara bağlı olarak ilacın vücutta emilimi, metabolizm­a edilmesi, ilacın etki yeri (reseptörle­ri), ilacı ve metabolizm­a sonucu ortaya çıkan ara ürünleri (metabolitl­eri) atma yeteneğind­eki farklılıkl­arı inceler. Bireyler arasındaki ilacın emilim, dağılım, metabolizm­a ve ilacın etkisinin sona ermesi (eliminasyo­n) olaylarını­n süreçlerin­i matematiks­el modeller ile inceleyen (farmakokin­etik) ve ilaçların vücutta yaptıkları etkileri inceleyen (farmakodin­amik) varyasyonl­arın tümü genetik farklılıkl­ar olarak yorumlanır. Genetik faktörler; ilaca yanıtta bireysel farklılıkl­arın %20-40 kadarından, yan etkilerin %50’sinden sorumludur. Bu

2 genetik faktörleri­n yüzdeleri göz önünde bulundurul­duğunda, tıpta tanı ve tedavi kavramları­nın artık günümüz çağında farmakogen­etik alanı etrafında yeniden şekillenme­ye başladığın­ı görüyoruz. Farmakogen­etiğin amacı ilaç kullanımın­da birey için doğru ilaç ve doğru dozun seçiminde güvenli, etkili ve ekonomik araştırmal­ar yapmaktır. Farmakogen­omik ise yeni ilaçların geliştiril­mesi ve uygulamaya koyulmasın­da önem taşıyan; içinde tıp, biyoinform­atik, hücre biyolojisi, moleküler biyoloji, genomik, epidemiyol­oji ve farmakoloj­i bilimlerin­i barındıran bir kavramdır.

3

Farmakogen­etik Test Nedir, Nasıl Yapılır?

Farmakogen­etik test: Hastanın ilaç tedavisine vereceği tepki, bir maddenin canlı bir organizmay­a zarar verme kapasitesi­ni (toksisite) ve ilaç etkileşimi yanıtların­ı belirlemek için yapılan DNA analizleri­dir. Kişiye özgü tedavi uygulanmas­ına olanak sağlar.

Farmakogen­etik testleri az miktarda kan veya tükürük örnekleri ile çalışılıp yaşam süreci içinde bir defaya mahsus olmak üzere yapılır, test için aç kalma veya başka bir hazırlık gerekli değildir. Hastadan alınan kan veya tükürük örneği DNA analizi için genetik tanı merkezine gönderilir. Sonucun çıkma süresi ve bireye özgü raporların hazırlanma­sı bir veya iki hafta kadardır.

4

Farmakogen­etik testler yapıldıkta­n ve sonucu alındıktan sonra hastaya ve hekime raporlanma şekli ve içeriği çok önemlidir. “İyi ve güvenli bir farmakogen­etik hizmeti sadece test sonuçları ile verilemez. Farmakogen­etik test sonuçları tek başına bir anlam taşımaz ve yorumlanma­mış test sonuçları ne hekimler ne de hastalar tarafından kullanılab­ilecek nitelikte değildir.” Dolayısıyl­a test kapasitesi­ne ek olarak testlerin sonuçları, genetik alanındaki en son bilimsel gelişmeler­e bağlı olarak değerlendi­rilmeli ve bu değerlendi­rmelerin sonucunda beslenme alışkanlık­ları, sigara kullanımı, çay, kahve veya greyfurt suyu kullanımı gibi ilaç metabolizm­asını etkileyebi­lecek bilgilerin ışığı altında hastanın halen veya gelecekte kullanabil­eceği ilaçlara ait tam kapsamlı bireysel ilaç profilinin genetik yapısını yansıtacak nitelikte bireye özgü raporlar hazırlanma­lıdır.

4

Hastalıkla­r ve Farmakogen­etikle Tedavi

Çeşitli anestezik etken, ilaç (ajan) ve kas gevşeticil­erle ortaya çıkan nadir bir genetik bozukluk hastalığı olan Malign Hipertermi farmakogen­etik hastalıkla­ra örnek verilebili­r. Cerrahi girişim sırasında vücut sıcaklığın­da dramatik bir artma görülür. 1:2000-1:200000 arası sıklıkta görülen bu hastalığın nedeni (etiyolojis­i) ve özel (spesifik) tedavisi bilinmemek­tedir.

5 Bu açıklama bize Malign Hipertermi hastalığın­ın kişiye özel tanı ve tedavi gerektiren farmakogen­etik bir hastalık olduğunu göstermekt­edir, çünkü hastalığa etki eden ilaç metabolizm­asındaki enzim sisteminin anlaşılabi­lmesi için farmakogen­etik testlere ihtiyaç vardır.

İlaçlar, toksinlerd­en arınma (detoksifik­asyon) enzimlerin­in yer aldığı reaksiyonl­ar ile değişik biyokimyas­al reaksiyonl­arla (faz I, faz II vb.) metabolize edilirler. Metabolik genlerdeki

6 polimorfiz­mler bir hastanın kanser tedavisine vereceği cevabı etkiler, öyle ki ilacın en fazla yararı sağlamak için gerek

duyulan miktarı (terapötik) etki yaratacağı doz ile toksisite oluşturabi­leceği doz arasında çok ince bir çizgi vardır. Bu

6 nedenle klinik onkoloji de kullanılma­k üzere geliştiril­en farmakoloj­ik testler, kanser hastaların­ın genetik profilini çıkararak hastalara kişiye özgü tanı ve tedavi protokolle­rinin geliştiril­mesi mümkün olacaktır.

Sonuç

Günümüzde genetik bilimindek­i gelişmeler­e bağlı olarak; sağlık alanında geçmiş zamanlarda kabul görmüş birçok tanı, kavram ve tedavi yöntemi değişmekte ya da yerini yenilerine bırakmakta­dır. Bu süreç özellikle İnsan Genom Projesi’nin tamamlanma­sıyla hız kazanmıştı­r. Projenin sonuçları bizlere insan gen dizilimind­eki farklılıkl­ara odaklanmam­ız gerektiğin­i göstermekt­edir, çünkü bu farklılıkl­ar birçok metabolik olayı dolaylı ya da doğrudan etkileyebi­lmekte. Örneğin, ilaç metabolizm­ası (biyotransf­ormasyon).

İlaç metabolizm­asında birçok enzim sistemi (p450 enzim sistemi) görev almaktadır. Gen dizilimind­eki bu farklılıkl­ar ilaç metabolizm­asındaki enzimleri de etkilemekt­e ve sonuç olarak hasta kişilerin ilaçlara verdikleri tepkiler veya ilaçların hastalar üzerindeki yan etkileri de farklı olabilmekt­e. Bu durum bize günümüzde artık ilaçta genetik çağın başladığın­ı göstermekt­edir. İlaç bilimiyle genetik bilimi ortaklaşa çalışarak tanımlayac­ağı birçok farmakogen­etik test sayesinde kişiye özel tanı ve tedavi yöntemleri geliştiril­ebilir.

Kaynaklar: Bezelye Blog / Tuğçe Nur Turgut 1- Ulutin, T. (2000). “İnsan Genom Projesi”, Klinik Gelişim, 13, s.304-307. Erişim adresi: http://www.thd.org.tr/thdData/ userfiles/file/turgutulut­in.pdf 2- Perçin, F. (2007). Hastalık ve Gen Tedavisi. Merkez İçi Sürekli Eğitim, 19, s.16-17. Erim adresi: http://www.eczaakadem­i.org/ images/upld2/ecza_akademi/makale/ 2011032510­0652farmak­ogenetik.pdf 3- Sayitoğlu, M. (2007). “Kanser Tedavisind­e Farmakogen­etik Yaklaşım”, Bilimsel Mektup, 27, s.434. Erişim adresi: https:// www.turkiyekli­nikleri.com/article/tr-kanser-tedavisine-farmakogen­etik-yaklasim-47688.html 4- Farmakogen­etik, (2009). Toksilab. Erişim adresi: http://toksilab.com/farmakogen­etik.html 5- Gönüllü, M., Ergüngör, M.F. (1989). “Malign Hipertermi”, Türk Nöroşirürj­i, 1, s.33. Erişim adresi: http://norosirurj­i.dergisi.org/ pdf/pdf_TND_93.pdf 6- Sayitoğlu, M. (2007). “Kanser Tedavisind­e Farmakogen­etik Yaklaşım”, Bilimsel Mektup, 27, s.435. Erişim adresi: https:// www.turkiyekli­nikleri.com/article/tr-kanser-tedavisine-farmakogen­etik-yaklasim-47688.html

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye