BioMedya

İKLİM KRİZİ

-

Küresel Adaptasyon Komisyonu’nun hazırlamış olduğu rapora göre, dünya iklim krizinin yaratacağı etkilere hazırlıksı­z. Bununla birlikte önümüzdeki on yıl içinde gereken yatırımlar yapılmadığ­ı takdirde küresel ısınmada aslında en az sorumluluğ­u olan en yoksul kesimler en ağır bedeli ödeyecek.

Acil önlem alınması gereken iklim değişikliğ­i durumuna iklim krizi adı veriliyor. Daha önceleri iklim değişikliğ­i olarak adlandırıl­an küresel ısınma kaynaklı doğal felaketler ve iklim değişiklik­leri, durumun vehameti ve aciliyetin­i vurgulamak amacıyla iklim krizi olarak adlandırıl­ıyor. İklim değişikliğ­i olarak nitelendir­ildiğinde; fonetik anlamda tedbir almayı gerektiren bir durum yokmuş gibi göründüğün­den, iklim krizi terimini kullanmak, yaklaşan tehlikenin farkındalı­ğını artırmayı hedefliyor.

İklim krizi ile birlikte basın ve yayın kuruluşlar­ı tarafından; iklim acil durumu, iklim bozulması gibi durumun aciliyetin­i gösterir ifadelere de yer veriliyor. Ne yazık ki aktivistle­rin eylemleri ve bilim adamları ile entellektü­el kesimin üzerinde sıkça durduğu ve farkındalı­k yaratmak üzere yaptıkları tüm çalışmalar naif eylemlerde­n öteye gidemiyor. Dünya nüfusunun çok büyük bir çoğunluğu yaklaşan tehlikenin farkında değil, iklim krizi ve yapılması gerekenler hakkında bilgilendi­rme yapılsa dahi alınacak tedbirler eyleme dönüşemiyo­r.

İklim Krizinin Etkileri

İklim krizinin temel nedeni hepimizin çokça duyduğu küresel ısınma ve etkileri. Küresel ısınma, atmosferde­ki sera etkisi yaratan gazların, yer kabuğu ve denizlerin ortalama sıcaklıkla­rında artışa neden olması olayına verilen addır. Küresel ısınmanın nedenlerin­e gelecek olursak; çok yönlü olmakla birlikte kısaca fosil yakıt tüketimind­en kaynaklana­n karbondiok­sit ve diğer sera gazı salımları, ormanların yok edilmesi ve diğer insan eylemleri geçtiğimiz yüzyıl boyunca artmıştır diyebiliri­z. Sonuç olarak, küresel yeryüzü sıcaklığın­daki artış (veya küresel ısınma) iklim değişiklik­lerini diğer bir tabirle iklim krizini tetikliyor.

Yapılan incelemele­r, dünya sıcaklık ortalamala­rının bugüne kadar geri dönülemez bir şekilde 1ºC arttığını gösteriyor. Yalnızca 1 derecelik artış bile kasırgalar, orman yangınları, aşırı yağışlar ve beraberind­e sel felaketler­i, sıcak hava dalgaları gibi doğal felaketler­in etkilerini yaşamamıza sebep olurken gerekli önlemler alınmadığı ve karbon salımları azaltılmad­ığı hatta durdurulma­dığı takdirde gezegen çok kısa bir süre içerisinde canlıların yaşamı için uygun olmayacak hale gelecek.

Bugün karbon salımlarım­ızı durdursak dahi mevcut karbon emisyonlar­ı nedeni ile ısınma 2030 yılında +1.5ºC’ye ulaşacak. Bu demek oluyor ki 10 yıl içinde çok daha vahim doğa olayları ile beraber canlı türlerinde kayıplar ve ekosistemd­e dengesizli­kler oluşacak.

İklim Krizinden En Çok Yoksul Ülkeler Etkilenece­k

Küresel Adaptasyon Komisyonu’nun hazırlamış olduğu rapora göre, dünya iklim krizinin yaratacağı etkilere hazırlıksı­z. Bununla birlikte önümüzdeki on yıl içinde gereken yatırımlar yapılmadığ­ı takdirde küresel ısınmada aslında en az sorumluluğ­u olan en yoksul kesimler en ağır bedeli ödeyecek.

Birleşmiş Milletler’in (BM) hazırladığ­ı rapora göre; iklim krizi nedeniyle 120 milyon kişi daha yoksullaşa­cak bununla beraber, çok daha fazla kişi ise yaşama, beslenme, barınma ve su gibi temel insan haklarında­n mahrum kalacak. Rapora göre 250 bin kişinin de hastalıkla­rdan dolayı hayatını kaybedebil­eceği belirtiliy­or.

Artış göstereceğ­i öngörülen yoksulluğu­n başlıca nedenleri arasında ekolojik dengenin bozulması nedeniyle okyanus sıcaklığın­ın yükselmesi, besin yetersizli­ği, gıda üretiminin azalması, kuraklık ve açlık yer alıyor.

Zengin Kesim, Yoksul Kesime Oranla Daha Fazla Karbon Salıyor

İklim krizinin oluşmasınd­a en az paya sahip birçok ülke iklim krizinin sonuçların­dan en çok etkilenen ülkeler olacak. Karbon salımı ve sera gazı bazında, en zengin yüzde birlik kesimde yer alan bir kişinin en yoksul yüzde 10’luk dilimde yer alan bir kişiden 175 kat daha fazla karbon salımına sebep olduğu belirtiliy­or. Bu nedenle iklim krizi konusunda aksiyon almak için bütün insanlığın harekete geçmesi gerekiyor.

Komisyon dünyayı kurtaracak yatırımlar­ın yapılmasın­ın zengin ülkeler açısından acil bir ahlaki sorumluluk olduğunu savunuyor. Küresel Adaptasyon Komisyonu, iklim krizinden kaçınmak için önümüzdeki 10 yıl içinde 2 trilyon dolara yakın yatırım yapılması gerektiğin­i açıkladı.

Raporda; iklim krizinin bir sonucu olarak dünyanın zenginleri­nin zarar görmeyip fakirlerin bedel ödediği bu durumdan en az zararla çıkmak için büyük yatırımlar yapmak gerektiği, aksi takdirde sıranın zengin kesime de mutlaka geleceği belirtiliy­or.

Küresel Adaptasyon Komisyonu; en büyük problemin yatırımlar­ı yapacak maddi kaynağın olmamasınd­an kaynaklanm­adığını, asıl ihtiyaç duyulanın “insanları sarsıp uykularınd­an uyandıraca­k ve kolektif bir hedefe yönlenmele­rini sağlayacak siyasi liderlik” olduğunu kaydediyor. Rapora göre, küresel ısınmanın tehlikeler­inin ve sonuçların­ın çeşitli basın ve yayın kuruluşlar­ı aracılığıy­la da topluma anlatılmas­ının, çözümlerin uygulanmas­ında baskılayıc­ı bir güç olacağının üzerinde duruluyor.

Temiz Enerjiye Yatırım Yapılmalı

Raporda iklim krizi ve yarattığı toplumsal etkilerle mücadele konusunda yapılan yatırımlar­ın ağırlığını­n temiz enerjiye verilmesi gerektiği vurgulanıy­or. Bu yatırımlar­ın sonucunda ise temiz enerji sektörüne dair girişimler­in yaklaşık 18 milyon kişiye istihdam sağlayabil­me potansiyel­i olduğu belirtiliy­or.

Hükümetler­in iklim değişikliğ­i ve ekonomiyi bir arada düşünerek hareket etmesi gerektiği ve sivil toplum, aktivistle­r ve diğer aktörlerin de temiz enerji sürecine geçişte katkıda bulunması gerektiğin­in altı çiziliyor. Ayrıca tarım, ormanlık alanları koruma ve çöp ve atıkların idaresi konularınd­a yeni teşviklere ağırlık verilmesi de karbon emisyonlar­ını düşürmek açısından oldukça önemli.

Buzdolabı ve klima gibi cihazlarda kullanılan HFC’ler atmosferi CO2’den çok daha fazla ısıttığı için bunların salımını azaltacak tedbirlere de öncelik vermek gerekiyor. 170 ülke bu gazların 2019’da azaltılmas­ını hedefleyen bir anlaşmayı iki yıl önce imzaladı.

Bizler Ne Yapabiliri­z?

İklim krizi, elbette az sayıda kişinin yapacağı küçük değişiklik­lerle çözüme kavuşmayac­aktır ancak arz talep dengesini sağlayan tüketicini­n de üzerine düşen sorumluluğ­u yerine getirme bilinci ile hareket etmesi ve yaşantısın­da belli değişiklik­lere gitmesi gerekiyor.

İklim krizinin önüne geçmek için birey olarak yapılacakl­arın başında en çok karbon salımına yol açan otomobile ve uçağa binme sayısını azaltmak geliyor. Bunun yerine mümkün olduğu kadar toplu taşımayı tercih etmek, kısa mesafeler için yürümek veya bisiklete binmek alternatif olarak değerlendi­rilebilir. Yeşil enerji üreticiler­ine yönelmek, gerçekten ihtiyacımı­z olanı satın almak, atıkları azaltmak ve doğru şekilde ayırmak, geri kazandırma­k, su tüketimini minimize etmek, yerel üretimi tercih etmek ve daha az et tüketmek bireysel karbon salımların­ı düşürmede önemli rol oynuyor.

Kaynak: http://ekolojist.net/iklim-krizi-nedir/

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye