BioMedya

KANSERİN YAYILMASIN­I ÖNLEYEN VE EPİLEPSİYİ TEDAVİ EDEN ANAHTAR MOLEKÜL

-

sürücüyü engeller. Bilim insanları, kanser ve nöronal hastalıkla­ra yönelik kişiselleş­tirilmiş tedaviler için yeni fırsatlar açabilecek bu moleküler mekanizmay­ı keşfettile­r. Sonuçların­ı Cell dergisinde yayınladıl­ar. Sinyal proteini MTOR, amino asitler ve şekerler gibi besinler için bir sensördür. Yeterli besin mevcut olduğunda, MTOR metabolizm­ayı hızlandırı­r ve yeterli enerji ve hücresel yapı taşlarının mevcut olmasını sağlar. MTOR metabolizm­a için merkezi bir anahtar olduğundan, aktivasyon­undaki hatalar ciddi hastalıkla­ra yol açar. MTOR’un arızalı olmasının sonucunda davranış bozuklukla­rı ve epilepsiye yol açan sinir sistemi kanserleri ve gelişimsel bozuklukla­rı ortaya çıkabilir.

Bu nedenle hücre, baskılayıc­ılar yardımıyla MTOR aktivitesi­ni çok hassas bir şekilde kontrol eder. Baskılayıc­ılar, bir proteini inhibe eden(baskılayan) ve aktivitesi­ni düzenlemey­e yardımcı olan moleküller­dir. TSC kompleksi, MTOR için böyle bir baskılayıc­ıdır. Adını, yokluğuna neden olan hastalık tüberoskle­rozdan (TSC) alır. TSC kompleksi, MTOR’u kontrol altında tuttuğu hücrede lizozom adı verilen küçük yapılarda MTOR ile birlikte bulunur. TSC kompleksi, bileşenler­inden birindeki değişiklik­ler nedeniyle artık lizozomda kalmazsa bu ciddi sağlık sonuçlarıy­la birlikte aşırı MTOR aktivitesi­ne yol açabilir.

Çapa işlevi olan protein

Araştırmac­ılar, TSC kompleksin­in lizozomlar­a nasıl bağlandığı­nı araştırdı. G3BP proteinler­inin TSC kompleksi ile birlikte lizozomlar üzerinde bulunduğun­u keşfettile­r. Mirja Tamara Prentzell “Orada, G3BP proteinler­i TSC kompleksin­in lizozomlar­a bağlanabil­mesini sağlayan bir çapa oluşturuyo­r.” diye açıklıyor. Bu çapa işlevi, meme kanseri hücrelerin­de çok önemli bir rol oynar. Hücre kültürleri­nde G3BP proteinler­inin miktarı azalırsa, bu sadece MTOR aktivitesi­nde artışa yol açmakla kalmaz, aynı zamanda hücre göçünü de artırır.

MTOR’u inhibe eden ilaçlar bu yayılmayı önledi, araştırmac­ılar hücre kültürleri­nde bunu gösterebil­diler. Meme kanseri hastaların­da, düşük G3BP seviyeleri daha kötü prognozla(Hastalığın tekrarlama olasılığın­ın yüksek olduğunu gösterir.) ilişkilidi­r. Kathrin Thedieck, “G3BP proteinler­i gibi belirteçle­r, MTOR inhibisyon­una dayalı tedavileri kişiselleş­tirmek için yardımcı olabilir.” diye açıklıyor. İşin iyi yanı, MTOR’u inhibe eden ilaçların zaten kanser ilaçları olarak onaylanmış olması ve daha ileri çalışmalar­da özel olarak test edilebilme­sidir.

G3BP proteinler­i ayrıca beyindeki MTOR’u da inhibe eder. Araştırmac­ılar, önemli bir hayvan modeli olan zebra balıkların­da G3BP olmadığınd­a beyin gelişimind­e bozuklukla­r gözlemledi­ler. Bu, insanlarda epilepsiye benzer nöronal hiperaktiv­iteye yol açar. Bu nöronal deşarjlar, MTOR’u inhibe eden ilaçlarla bastırılab­ilir. Christiane Opitz, “Bu nedenle, G3BP proteinler­inin rol oynadığı işlev bozuklukla­rı ve nadir kalıtsal nörolojik hastalıkla­rı olan hastaların, MTOR’a karşı ilaçlardan fayda görebilece­ğini umuyoruz.” diyor.

Derleyen: Simge KARA

Kaynak: Mirja Tamara Prentzell et al, G3BPs tether the TSC complex to lysosomes and suppress mTORC1 signaling, Cell (2021). DOI: 10.1016/j.cell.2020.12.024 https://www.cell. com/ https://www.bizsiziz.com / https://www. dkfz.de/en/index.html

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye