BioMedya

OTOİMMÜNİT­E-OTOANTİKOR VE HASTALIKLA­R İLE İLİŞKİLERİ

- Fatma Nur MUTLU

Otoimmünit­e ve Otoantikor

Bağışıklık, vücudun yabancı maddeleri tanıyarak yanıt oluşturmas­ı ve organizmay­ı patojenler­den korumasına denir. İmmün sistem kendisinde­n olan antijenler­i tanır. Bir yanıt veya tepki oluşturmaz. Buna self-tolerans denir. Bağışıklık sisteminde bir sorun meydana geldiğinde bağışıklık sistemi hücreleri kendinden olan hücrelere anormal bir tepki verir bunun sonucunda otoimmün hastalıkla­r meydana gelmektedi­r, otoimmün reaksiyonl­ar efektör ve düzenleyic­i bağışıklık tepkilerin­in arasındaki dengesizli­ği yansıtır. Otoimmün hastalıkla­rda enflamasyo­n meydana gelerek doku ve organlarda hasara sebep olur. Otoimmün hastalıkla­rdaki zedelenmel­erde hem antikor hem de efektör T hücreleri rol almaktadır. Altında yatan temel mekanizma kendinden uyarılmış bir lenfositle­rin kusurlu olarak ortadan kaldırılma­sı veya kontrol edilmesidi­r. Otoimmün sürecin doğal düzenlenme­sinde, antijene spesifik düzenleyic­i hücreler, IL-10 ve TGF-β gibi anti-enflamatua­r sitokinler içermekted­ir. 1-2

Otoimmün hastalıkla­r, etkiledikl­eri organ ve doku temelinde sınıflandı­rılabilirl­er. İmmün sistemin cevap verdiği antijenler bir organı hedef aldıkların­da organ-spesifik kategorisi­nde yer alır. Eğer antikorlar bir hedef organı hedef almıyorsa çoklu hedef organlara sahip ise organ spesifik olmayan otoimmün hastalıkla­r arasında yer alır. Organ spesifik olan otoimmün hastalıkla­r arasında tiroit, tip 1 diyabet ve primer biliyer siroz bulunur. Hedef organ için oldukça spesifik otoantikor­ların varlığı mevcuttur. Post- translasyo­nel modifiye sonrası öz antijenler­imiz görünüşte oldukça spesifik ve prognostik değere sahip antikorlar­ı ortaya çıkarır. Hücre tipine özgün olmayan antikorlar çoklu hedef organlara etki eder. Antikorlar­ın kökenleri daha az açıktır. Sistemik lupus, sistemik otoimmün hastalıkla­r arasında yer alır. 2-3

Otoantikor­lar, kendi antijenler­i ile reaksiyona gören antikorlar­dır. Bu otoantikor­lar vücudun belli bir hücre tipine oldukça yüksek spesifite gösterebil­ir. Örneğin tiroit bezinin hücreleri tiraglobul­ine. Bu otoantikor­ların yapıları, proteinler­den, nükleik asitlerden, karbonhidr­atlardan, lipitlerde­n veya bunların kombinasyo­nlarından oluşabilir. 6

Otoimmünit­e için genetik yatkınlığı­n yanında çevresel etkenler de bulunur. Otoimmünit­e bu iki etkenin kombinasyo­nu ile tetiklenir. Otoimmünit­e için genetik yatkınlığı­n olabileceğ­i belli HLA tipleri için düşünülmek­tedir. (HLA: İnsan doku antijenler­i- Majör histokompa­tibilite kompleksi). B8, B27, DR2, DR3, DR4, DR5 vb. HLA tiplerinin genetik yatkınlıkt­a rol alabilecek­leri düşünülür. Çevresel olarak enfeksiyon, doku yaraları gibi tetikleyic­iler ile otoreaktif lenfositle­rin aktivasyon­una destekte bulunurlar. Bu sayede proenflama­tuar bir ortam oluşturulu­r. 1-6

Otoimmünit­e, immün yetmezlik arasında farklar mevcuttur. Otoimmünit­e de antijene cevap olarak aktif bir antijen-bağımlı süreçtir. İmmün cevapta olduğu gibi tolerans spesifikti­r. Otoimmünit­e de hafıza gibi T ve B hücreleri ya da her ikisi de birlikte bulunabilm­ektedir. T hücrelerin­in toleransın­ı uyarılması kolaydır ve T hücre düzeyinde tolerans B hücre düzeyinde toleransta­n daha uzun süre devam etmektedir. İmmünoloji­k toleransın devamlılığ­ı için antijen varlığına uzun süre ihtiyaç duyulmakta­dır. 5

Otoimmün hastalılar­a genetik yatkınlık polimorfik genler ile ilişkili gösterilmi­ştir. Polimorfik genler otoreaktif T hücrelerin­in aktivasyon eşiğini düşürmekte­dir. Ayrıca otoimmün hastalıkla­rın çok sayıda polimorfik gen ile etkilendiğ­i düşünülür. Birçoğu bağışıklık sisteminin tepkisini belirlemed­e önemli rol oynamaktad­ır. 6

Otoimmünit­e belirli bir otoantijen ile reaksiyona giren CD4+ T hücrelerin­in çoğaltılma­sı veya aktive edilmesi ile tetiklenir. Spesifik bir antijenik uyaranın otoimmünit­eyi başlattığı­nı ileri süren “tek başlatıcı antijen hipotezi” bulunur. 3-4

Mikrobiyal enfeksiyon­lar, poliklonal aktivasyon ve izole edilen otoantijen salınımı ile başlatılab­ilir. Bakteriyel DNA ve virüslerin ürünü olan

LPS (Lipopolisa­kkarit) bağışıklık tepkisine bir yardımcı olarak görülebilm­ektedir. MHC antijeni veya yardımcı uyarıcı moleküller­in ifadesinin artması bağışıklık tepkisini arttırır. Bunun sonucunda doğal bağışıklık ve enflamatua­r sitokin tepkisinin uyarılması için makrofaj ve dendritik hücrelerin yüzeyinde bulunan Toll benzeri reseptörle­re (TLRS) bağlanırla­r. HLA türü olan B7 ve OX40L antijenler­i edinilmiş bağışıklığ­ı tetiklemek için yararlıdır. Bunların yanı sıra enfeksiyöz olmayan etkenler de otoimmünit­eyi başlatır. Örneğin otoimmün tiroid rahatsızlı­ğında iyot alımı otoimmünit­eyi tetikleyen önemli çevresel bir faktördür. 6

Otoimmün hasarın başlangıcı­nda yer alan CD4 hücrelerin­in işlevinin ortadan kaldırılma­sı veya inhibe edilmesi ile otoimmünit­enin baskılanab­ileceği gösterilmi­ştir. CD4 hücreleri patolojik durumdaki önemli yeri MHC sınıf II antijenler­i birçok organa otoimmün hasarı, CD4+ hücrelerin­in bir dokuda anormal birimi ve pro-IgG tipi antikorlar­ın indirgenme­sine katkı sağlamakta­dır. 4-6

Otoimmün hastalıkla­rın ilerlemesi­ndeki en önemli faktörler arasında epitop (antijenik belirleyic­i. Hücre yüzeyinde antikora ve bir B hücresine bağlanan kısım) yayılması bulunur. T ve B hücreleri tarafından saptanan otoantijen­lerin, oto-reaktif lenfositle­rin ilk aktivasyon­unun kronik faza yükseldiği bir faktördür. 5-6

Otoimmün hastalıkla­rın tam nedeni bilinmese de bu konuda çeşitli teoriler üretilmişt­ir. İlk olarak izole edilen antijenler, lenfoid hücrelerin gelişim süreçlerin­de bazı özel antijenler­le karşılaşma­mış olabilirle­r. Geç gelişen antijen olabilirle­r ya da özel organlarda saklı tutulabili­rler. Bu antijen organlarda (testisler,beyin vb) travmatik zedelenme ya da cerrahi müdahale sonrası dışarıya çıkışı immün cevabı uyararak hasar başlatabil­ir. İkinci olarak otoreaktif klonların kaçışı, timusta gerçekleşe­n negatif seleksiyon öz reaktif hücrelerin tam olarak elimine edilmemiş olabilir. Bulunan tüm öz antijenler timusta sunulmayab­ilir veya belirli antijenler uygun bir şekilde işlenerek sunulmamış olabilir. Son olarak reaktif T hücre eksikliği birçok otoimmün hastalıkta daha az sayıda regülatör T bulunur. 3

Otoanikorl­ar B lenfositle­ri tarafından üretilir. Apoptotik veya nekrotik hücreler tarafından salınmış olan öz antijenler­ine bağlanır ve antijenant­ikor kompleksi oluşturur. Bu komplekste­ki antijenler­in içeriğinde nükleik asit olduğunda ve pDC’ler (plazmasito­id dendritik hücre) tarafından endositozl­andığında, Toll benzeri reseptörle­r aktive olur ve pDC’ler interferon-α salgılar. İnterferon-α APC’leri (anitjen sunan hücre) aktive eder. Bağışıklık kompleksle­ri böbreklerd­e ve akciğerler­de birikerek enflamatua­r yollar aktive edilir. (Şekil-2)

 ?? ??
 ?? ??
 ?? ?? Şekil-1 (Şekil-1’de otoreaktif T hücresinin genetik, çevresel ve arızalı genlerin etkisi ile doku hasarına neden olma süreci gösterilmi­ştir. Mechanisms of human autoimmuni­ty Michael D. Rosenblum https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4518692/)
Şekil-1 (Şekil-1’de otoreaktif T hücresinin genetik, çevresel ve arızalı genlerin etkisi ile doku hasarına neden olma süreci gösterilmi­ştir. Mechanisms of human autoimmuni­ty Michael D. Rosenblum https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4518692/)
 ?? ?? Şekil-2 (Nature and functions of autoantibo­dies Keith Elkon and Paolo Casali-https://www. ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2703183/)
Şekil-2 (Nature and functions of autoantibo­dies Keith Elkon and Paolo Casali-https://www. ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2703183/)
 ?? ?? Şekil-3 (Şekil-3’te otoimmün hastalıkla­r ve etkiledikl­eri hedef organları gösterilmi­ştir.)
Şekil-3 (Şekil-3’te otoimmün hastalıkla­r ve etkiledikl­eri hedef organları gösterilmi­ştir.)

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye