DEPRESYON KADINLARI VE ERKEKLERİ NEDEN FARKLI ŞEKİLDE ETKİLİYOR?
Araştırmaya göre, Université Laval araştırmacılarından oluşan bir ekip, şiddetli depresyonun kadınları ve erkekleri neden farklı şekilde etkilediğini keşfetmiş olabilir.
Araştırmacılar, ölüm anında depresyonu olan kişilerin beyinlerini incelediler ve her cinsiyet için beynin farklı bölgelerinde yer alan değişiklikleri keşfettiler. Ayrıca kadınlarda potansiyel bir depresyon biyo-belirteci belirlediler.
Araştırmanın baş yazarı ve Université Laval Tıp Fakültesi'nde Profesör olan Caroline Ménard, “Depresyon erkekler ve kadınlar arasında çok farklıdır. Kadınlarda hastalık iki kat daha sık görülüyor, belirtiler farklı ve anti depresanlara verilen yanıt erkeklerden farklı. Amacımız da bunun nedenini bulmaktı” dedi.
Daha önceki bir çalışmada, Caroline Ménard'ın ekibi, erkek farelerde uzun süreli sosyal stresin, beyni periferik kan dolaşımından ayıran kan-beyin bariyerini zayıflattığını gösterdi. Bu değişiklikler, claudin-5 adlı bir proteinin kaybından kaynaklanıyordu ve beynin ödül ve duyguların kontrolü ile ilişkili bir parçası olan accumbens çekirdeğinde belirgindi. Araştırmacılar aynı şeyi öldükleri sırada depresyon çeken erkeklerin beyinlerinde de buldular.
Profesör Ménard ve ekibi deneyi dişi farelerde tekrarladıklarında, claudin-5 kaybının neden olduğu beyin bariyeri değişikliklerinin prefrontal kortekste yer aldığını buldular. Bulguları, ölümleri sırasında depresyon çeken kadınların beyinlerini inceledikleriyle aynıydı, ancak erkeklerde prefrontal korteksin kan-beyin bariyeri etkilenmedi.
Prof. Ménard, "Prefrontal korteks, duygudurum düzenlemesinde, aynı zamanda kaygı ve kendini algılamada da rol oynar. Kronik olarak stresli erkek farelerde ve depresyonlu erkeklerde, beynin bu kısmı değişmedi. Bu bulgular, kronik stresin beyin bariyerini cinsiyete göre farklı şekilde değiştirdiğini gösteriyor” dedi.
Araştırmacılar detaya indikçe beyin bariyeri sağlığı ile ilişkili bir kan belirteci keşfettiler. İşaretleyici, çözünür E-selektin, stresli dişi farelerin kanında daha yüksek konsantrasyonlarda bulunan inflamatuar bir moleküldür. Depresyonlu kadınların kan örneklerinde de bulunur, ancak erkeklerde yoktur.
Ménard, "Bugün, depresyon hala anketlerle teşhis ediliyor. Grubumuz, depresyonda nörovasküler sağlığın önemini gösteren ve bir depresyon biyobelirteç olarak çözünür E-selektin öneren ilk gruptur. Potansiyel olarak depresyonu taramak ve teşhis etmek için kullanılabilir. Mevcut tedavilerin veya gelişmekte olan tedavilerin etkinliğini ölçmek için de kullanılabilir. Öte yandan önce biyobelirteçlerin güvenilirliğini doğrulamak için geniş kohortlu klinik çalışmaların yapılması gerekecektir. Bu atılımlar, Douglas Bell Canada Beyin Bankasına ve Montréal'deki Signature Bank'a bağışta bulunan bireyler ve aileler olmadan mümkün olmazdı” diyerek sözlerini tamamladı.
Makale
Nature Communications
Vascular and blood-brain barrierrelated changes underlie stress responses and resilience in female mice and depression in human tissue