ANTARKTİKA'YA ULAŞAN İŞGALCİLER EKOSİSTEMİ TEHDİT EDİYOR
Dünyanın dört bir yanından gelen gemilere takılan istilacı türler ekosistemi mahvediyorlar.
Bu korunmuş bölgeyi rutin olarak ziyaret eden balıkçılık ve turistik amaçlı gemileri izleyen çalışmaya göre, ekosistemi mahveden istilacı türler 1500 ayrı limandan Antarktika’ya gelen gemilere takılıyorlar.
Cambridge Üniversitesi'nden çalışmayı yöneten Arlie McCarthy, "Gemiler tüm dünyayı dolaşıyorlar. Bu da hemen hemen her yerin istilacı türler için potansiyel bir kaynak olabileceği anlamına gelmektedir. Yerli olmayan bu türler, bir ekosistemi tamamen değiştirebilirler" açıklamasını yaptı.
McCarthy, türlerin burada yeni habitatlar oluşturarak Antarktika'nın hayvanlarının yaşam alanlarının yok olabileceği uyarısında bulundu. Bilim insanları, gemilerin Antarktika'nın kırılgan yaşam alanlarını bozabilecek türler getirmesine engel olmak için daha sıkı önlemlerin alınması gerektiği konusunda uyarılar yaptılar.
İngiltere'nin Antarktika'da araştırmalar yapan British Antarctic Survey ekibi ve Cambridge Üniversitesi'nden araştırmacılar, Antarktika trafiğinin yoğunluğunu ve bu gemilerin ayrıldığı limanları tespit etmek için uydu verilerini ve uluslararası nakliye veri tabanlarını incelediler. McCarthy’i en çok şaşırtan şey ise gemilerin sadece bir limandan gidip gelmemeleriydi.
Gemilerin küresel çaptaki hareketleri, Antarktika'nın izole bölgelerini tüm dünyadaki 1500'den fazla limana bağlıyor.Geminin gövdesine tutunabilen ve gemilerin Antarktika'ya olan yolculuğunda hayatta kalabilen herhangi bir deniz türü istilacı bir tehdit oluşturabiliyor.
Midyeler, sülükayaklılar, yengeçler ve alglerin de dahil olduğu bir grup canlının taşınması ise özellikle endişe verici olarak yorumlanıyor. Bu canlılar "biyolojik kirlenme" diye adlandırılan bir süreçle gemi gövdesine tutunup seyahat ediyorlar. Örneğin; midye, kutup sularında hayatta kalabiliyor ve kolayca yayılabiliyor. Bu da tabandaki deniz yaşamını tehdit ediyor. Midyelerin suyu filtrelemesi, denizdeki besin zincirini ve onun etrafındaki suyun kimyasını değiştiriyor.
McCarthy, "Burası, denizde istilacı türlere sahip olmadığımız dünyadaki son yer. Yani [hala] burayı korumak için bir fırsatımız var" dedi.
Cambridge Üniversitesi'nden Prof. David Aldridge ise Antarktika'nın yerli türlerinin son 15-30 milyon yıldır izole edilmiş durumda olduğunu söyledi. İstilacı türler, kıtanın biyolojik çeşitliliğine yönelik en büyük tehditlerden biri haline getiriyor. British Antarctic Survey'den Prof. Lloyd
Peck, "Antarktika'da yaşayan benzersiz bir türü kaybetme şansınız çok daha yüksek" dedi
Araştırmaya göre turizm, Antarktika bölgelerine yapılan ziyaretlerin yüzde 67'sini oluşturuyor; bunu yüzde 21 ile araştırma gezileri ve yüzde 7 ile balıkçılık izliyor. Bölgeye düzenlenen turizm amaçlı gezilerde, turist gemilerinin biyo-güvenlik protokollerini takip etmesi zorunlu.
Uluslararası Antarktika Tur Operatörleri Birliği'ne göre, 2019/20 sezonunda bölgeyi 70 binden fazla kişi ziyaret etti. Ayrıca turistik geziler pandemi nedeniyle kesintiye uğrasa da 1950'lerde Şili ve Arjantin'den ilk birkaç yüz ziyaretçinin Güney Shetland Adaları'na gelmesinden bu yana, turist sayısı istikrarlı bir şekilde artıyor.
McCarthy, "Bu gemilerin gittiği her yerde insanın çevre üzerindeki diğer etkilerini de görüyoruz. Bunlar kazara atık salımı, kirlilik, yaban hayatla çatışma veya gürültü rahatsızlığı şeklinde olabiliyor."
Prof. Peck, turizmin Antarktika üzerinde hem "olumlu hem de olumsuz" etkiye sahip olduğunu söyledi ve devam ederek, “Turizm, kıtaya yapılan ziyaretlerin büyük bir bölümünü oluşturuyor ve bu nedenle [yerli olmayan türler] buraya getirebilir. Öte yandan tur operatörleri çevreyle çok ilgililer ve çok fazla güvenlik önlemi alıyor" açıklamasını yaptı.
Gemilerin gövdelerini temizlemek gibi Antarktika'yı korumaya yönelik biyo-güvenlik önlemleri şu anda Antarktika'daki az sayıda belirli "geçit noktasına" odaklanıyor. Ancak bu çalışma, dünya çapında çok daha fazla limanın bölgeyle bağlantılı olduğunu ortaya çıkardığı için British Antarctic Survey, Antarktika sularını korumak için "gelişmiş biyo-güvenlik protokolleri" ve çevre koruma önlemleri talep ediyor.
Bu, gemi gövdelerinin kameralarla denetlenmesi ve daha sık temizlenmesi anlamına geliyor.
Prof. Peck bunun "iklim krizi nedeniyle okyanus sıcaklıkları artmaya devam ettiği için" özellikle önemli olduğunu söyleyerek “Her şeyi olduğu gibi bırakırsak, buraya bir şeylerin geleceğini biliyoruz" dedi.
Makale: PNAS | Ship traffic connects Antarctica’s fragile coasts to worldwide ecosystems |https://doi. org/10.1073/pnas.2110303118