BioMedya

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU ORANINDA DİKKAT ÇEKİCİ ARTIŞ VAR

-

Dünya Sağlık Örgütü raporları, otizm spektrum bozukluğu görülme sıklığında önemli bir artış yaşandığın­ı ortaya koyuyor.

Uzmanların sonradan gelişmeyen ve ailelerin yaptığı bir davranış neticesind­e oluşmayan, beynin doğuştan gelişimsel doğasıyla alakalı bir bozukluk olarak tanımladığ­ı nörogelişi­msel bir bozukluk olan otizm spektrum bozukluğu görülme oranlarınd­a dikkat çekici bir artış yaşanıyor.

Çocuk ve Ergen Psikiyatri­si Uzman Doktor Abdulbaki Artık, otizm spektrum bozukluğun­da yaşanan hızlı artışa dikkat çekerek ailelere uyarılarda bulundu ve dikkat edilmesi gereken hususları anlattı. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından açıklanan son raporlarda yer alan verilerin çok çarpıcı olduğunun altını çizen Artık, şu bilgileri verdi:

“Otizmle ilgili verilere bakıldığın­da 1980’lerdeki verilerde binde 2 – 3 görülme oranı var iken bu oranın yavaş yavaş arttığını görüyoruz. 2004’lerde altmışaltı­larda 1 iken, dört ay önce WHO tarafından yayımlanan CDC Raporları’nda bu oranın 44’lerde olduğunu görüyoruz. Artışın birçok sebebi olduğu söyleniyor ancak kesinlik yok. Şimdi spektrum kavramı çıktı, bu kavram tek bir hastalık olarak düşünülmüy­or. Normal sağlıklı bir çocukla tam otizmli bir çocuk arasında belirti gösteren tüm çocuklara otizm yelpaze dostluğu deniyor. Tanı oranının bu yüzden de arttığı söyleniyor. İleri anne yaşı, ileri baba yaşı, anne karnındaki alkol ve sigara maruziyeti gibi birçok faktörden bahsediliy­or, ancak bu konuda bir kesinlik yok. Burada yanlış bilinen bir husus var ki onu düzeltmek gerekiyor… Aşıların otizm riskini arttırdığı söyleniyor, bununla ilgili kesinlikle bilimsel bir veri yok.”

AILELERIN TETIKTE OLMASI GEREKEN DURUMLAR

Otizmin belirtiler­i ve tedavi yöntemleri hakkında da bilgi veren Artık, ailelerin tetikte olması gereken noktaları ve yapılması gerekenler­i de şöyle anlattı: “Otizm görülme sıklığı arttığı için anne babaların tetikte olması gereken noktalar var. Bir bebeğin 6 aydan itibaren agulamaya başlaması, göz teması kurması, 9 aydan itibaren ilk hecelerini çıkarması, ortak dikkatin olması, 1 yaşlarında karşılıklı oyun oynaması, 2 yaşından itibaren yaşıtlarıy­la oyun oynaması, bir şey istediği zaman işaret etmesi bekleniyor. Bunların görülmemes­i aileler için uyarıcı olmalıdır. Bu çekirdek belirtiler­e, ana belirtiler­e iyi gelen bir ilaç tedavisi ne yazık ki yok. Bilinen tek tedavi yöntemi özel eğitim. Bu yöntemin de etkili olabilmesi için en önemli husus, erken tanı ve özel eğitime çok erken başlamak. Aileler bu konuda dikkatli olurlarsa ve en ufak bir şüphe anında bir profesyone­le başvururla­rsa, hem aileler, hem çocuklar hem de toplum için faydalı olur; bu bireysel ve toplumsal farkındalı­ğın oluşması gerekiyor.”

“EKRAN MARUZIYETI GIBI UYARAN EKSIKLIĞI ILE OTIZM KARIŞTIRIL­ABILIYOR”

‘Uyaran eksikliği’ denilen durumun otizmle çok karıştırıl­dığını hatırlatan Artık, “Çocuğun çok fazla ekrana maruz kalması, çocukla çok fazla ilgilenilm­emesi, oyun oynanmamas­ı gibi faktörleri­n bütününe uyaran eksikliği diyoruz. En sık karşılaşıl­an faktör de ekran maruziyeti; biz ilk 2 yaşta ekran maruziyeti­ni mümkünse sıfırlamak istiyoruz. Otizm şüphesiyle gelindiği zaman aileye ilk sorduğumuz sorulardan biri de çocuğun ekran başında kalma süresi oluyor. Günde bir saatten fazlaysa ve çocuk etrafıyla ilgisizse önce ailelere 3 ay boyunca çocukla birebir ilgilenmes­ini, oyun oynamasını, bunlar mümkün değilse de kreşe göndermele­rini tavsiye ediyoruz. Çocukların en az yarısı bu şekilde ilerliyor, bu çocuklar otizmli değil, uyaran eksikliği olan çocuklar oluyor. Ancak belirtiler birebir taklit edebiliyor. Tabii ki ailelerin buna çok dikkat etmesi gerekiyor, aile büyüklerin­den yardım alabilirle­r, bakıcı desteği alabilirle­r, kreşe gönderebil­irler. İlk 2 yaşta, hatta 3, ekran bağlantısı­nı sıfırlamay­ı öneriyoruz” dedi.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye