MARIAH CAREY
Popüler müzikteki kadın egemenliği, “Pop dinlemiyorum.” diyen insanların bile dikkatini çekecek düzeyde. Erkekler belli bir yaştan ve noktadan sonra eleklerini eleyip yarışı daha geriden ve hatta tribünden izlemeyi yeğlerken kadınlar üç otuzuna gelmişler, zerre umursamadan nesil farkını, kankalığa indirgeyip hırsları; titizlikleri, inatları ve adanmışlıkları ile bu işi feci iyi kıvırıyorlar. Üstelik özellikle de Amerikan listelerinin belli bir yaştan sonra onlara kapanmasına ve üzerlerindeki gençlik güzellik baskısının toplumların her kesiminde olduğu gibi müzik piyasasında da başlarında Demokles’in Kılıcı gibi sallanmasına karşın... Durum böyle olunca da pop müzik alanında gencinden olgununa bir kadın üstünlüğü var oluyor. Kadın vokal denince çeyrek asırdır akla gelen belki de en
başat isim olan Mariah Carey, oktavlar dolusu şahane bir sesten çok daha fazlası tabii ki. Onu yalnızca bir ‘90’lar anısı ya da kaprisli bir diva ola
rak görmek, her şeyden önce kendi müzik kültürünüze yazık edecektir. Celine Dion, Whitney Houston gibi sesi ve tekniği en az onun kadar iyi çağdaşlarının aksine hâlen listelerde fink atıp yeni nesli kendinden haberdar kılabilmesinin arkasında elbette başka formüller de aramak gerekiyor. Şarkılarını kendi yazması, bestelemesi ve kendi kendinin yapımcısı olması; Mariah’nın en az sesi kadar önemli bir silahı. Bu da onu rakipleri gibi şarkılarını satın alan ve belli bir kompozisyonun dışına çıkmayan bir diva olmaktan alıkoyup daha “harbi” bir yıldız hâline dönüştürüyor. Onu Mariah yapan da bilindik şarkılarından çok ‘Petals’, ‘Looking In’, ‘Butterfly’, ‘Outside’ gibi son derece günlüksel ve minimal şarkılar. Aşka âşık tam bir romantik olmasının yanı sıra başta gençliğinde çok çektiği ırkçılığa ateş püskürmesi ve kişinin içindeki gücü bulması gerektiğini milyonlarca insana hem şarkıları hem de deneyimleriyle öğretmiş bir can yoldaşı olması, ikonalığında muhteşem sesini aslında oldukça gölgede bırakıyor. Komik, neyse o, altın kalpli ve şahane sesli… Üstelik hâlen harika şarkılar
yapıyor. Daha ne olsun ki?