DANIEL RADCLIFFE
O sadece Hogwarts’ın en yetenekli sihirbazı değil, aynı zamanda hayata başka bir pencereden bakmayı başaran, güzel bir insan. Daniel Radcliffe bugüne kadar söylediği en ilginç sözlerle karşınızda.
1 “Sanırım Harry’ye benziyorum biraz çünkü ben de hep bir baykuşum olsun istemişimdir. Evet biliyorum, çok da büyük bir benzerlik değil bu.” 2 “İnsanlar kederli göründüğümü söylüyorlar. ‘Hadi Dan, o kadar da kötü değil.’ diye beni neşelendirmeye çalışıyorlar. Bazen boşluğa doğru bakıyorum öylece, insanlar korkuyorlar. Eğer lanetlenmiş gibi bakmamam gerekiyorsa, bunu yapabilirim. Ben mutlu bir insanım. Ama yine de ismimin yanına kalpler falan çizmem, o kadarı da fazla mutlu olurdu.” 3 “Filmleri ve diğer birçok havalı şeyi yapanlar nerd’lerdir.” 4 “Benim pozisyonumda olduğunuzda yapabileceğiniz iki şey vardır: Ya kendinizi dünyadan soyutlar ve herkese kapatırsınız, hayatı tam anlamıyla yaşamazsınız; ya da herkesi hayatınıza davet eder ve birinin sizi suiistimal etmesine mani olamazsınız. Ben yine de ikinci seçeneği seçtim.” 5 “Altıncı ‘Harry Potter’ filmdeki performansımı beğenmiyorum.” 6 "“Banyodaydım o sırada ve babam gelip ‘Bil bakalım Harry Potter’ı kimin oynamasını istiyorlar?’ dedi ve ben ağlamaya başladım. Hayatımın kuşkusuz en güzel anıydı. 7 “İnsanlar beğenmeyebilir diye endişeleniyordum ama izledim ve eminim ki beğenmişlerdir. Gerçekten güzel bir film. Biraz korkunç, aynı zamanda duy-
" çok ilginç, sadece ünlü olduğum için tüm ünlüleri tanıdığımı sanıyorlar."
gusal. Ağladım filmde, ki kolay kolay ağlamam. Sonunda ismimi görünce ağladım, baktım, oh tanrım, gerçekten benim adım olduğuna inanamadım!” 8 “Bazıları gey olduğumu düşünüyor ve bence bu muhteşem.” 9 “Hiçbir zaman okuldaki havalı tiplerden biri olmadım, ama hep dediğim gibi, havalı tipleri anlamıyorum. Onları sevmiyorum diyemem ama onları ilginç bulmuyorum.” 10 “Bundan sonra ‘Harry Potter’ kadar büyük bir ticari başarıya ulaşabilecek başka bir filmde oynamam imkânsız. Bu bana gidip sıra dışı filmlerde çalışmam için inanılmaz bir özgürlük veriyor.” 11 “Çok ilginç, sadece ünlü olduğum için tüm ünlüleri tanıdığımı sanıyorlar.” 12 “17 ile 20 yaşları arası, kim olduğunuzu en çok sorguladığınız dönemdir. Eğer sanatsal veya yaratıcı bir etki yapmak istiyorsanız, bu yaşlarda başlamanız gerekir.” 13 “Sahnede olmak, kameralar gelmeden önce prova yapmak gibi, eğer batırırsanız tekrar deneyemiyorsunuz.” 14 “Okula döndüğümde herkes bir sürü soru soruyor. Bir hafta sonra hepsini yanıtlamış oluyorum ve tekrar normale dönüyoruz.” 15 “Son derece normal olduğumu düşünüyorum. Oyunculuk yaptıktan sonra okula dönüyorum. Arkadaşlarımla takılıyorum, sinemaya gidiyoruz, bir ergen ne yapıyorsa onları yapıyorum. İnsanlar kalabalık bir hayran ordusuna takılmadan evden çıkamayacağımı sanıyorlar, ama bu doğru değil. İnsanların sandığından çok daha fazlasını yapabiliyorum.” 16 “Okulda bir belaya bulaştığımda görünmezlik pelerini alıp, üstüme serip, kaybolmayı ve tüymeyi çok isterdim. Ya da üç kafalı bir köpeğe sahip olmak isterdim, böylece kimse benimle tartışmak istemezdi.” 17 “Makyaj departmanında bir oyun oynadım, ağzıma sahte kan kapsülü koydum, sonra da merdivenlerden düşer gibi yaptım ve ağzımdan kanlar çıktı. Gerçekten buna kandılar. Sonra da su tabancasıyla peşime düştüler!” 18 “Çoğu zaman iyi bir sevgiliyim, ama bazı zamanlar gereksiz oluyorum. Sadece evin içinde
"Kızları anlayamıyorum ama zaten genelde yavaş öğrenirim."
takılıp duruyorum ve durmadan konuşuyorum.”
"ünlüler kültüründen nefret ediyorum ama bunun bir parçam olmasını da engelleyemiyorum."
19 “Kızları anlayamıyorum ama zaten genelde yavaş öğrenirim.” 20 (Yeniden “Harry Potter” filmlerinde oynar mı sorusu üzerine...) “Halen daha bundan keyif alıp almadığımıza göre değişir. Eğer alıyorsak yapmamam bir nevi salaklık olur. Aynı anda birçok işle uğraştığım sürece olur. Kitaplar da önemli, daha önce ‘Harry Potter ve Melez Prens’i okurken, kendi kendime sürekli ‘Tanrım, bunu yapmayı çok isterim, bu çok iyi!’ dediğim olmuştur.”
21 “Dindar biri değilim. Annem Yahudi bir aileden geliyor, babam da Protestan’dı. Dinleri araştırmak üzere ilginç buluyorum ama en ufak derecede bile dindar biri değilim.” 22 “Çıplak sahneyi okuyup, hemen ‘Oh süper!’ demedim. Aksanlı bir karakter veya taklit yapmaktan farksızdır. Önemli olan karakterdir. İdol kabul ettiğim her aktör öyle ya da böyle sahnede üstündekileri çıkarmıştır. Bu bir nevi ergenliğe geçiş töreni gibidir. Bu tip sahneler oyunların fiziksel ve duygusal doruk noktaları olur genelde. O yüzden pantolonlar bu tip sahneleri batırır.” 23 “Eve döndüğümde evde birisinin olmasına bayılıyorum, ilişkim olmasını seviyorum.” 24 “Herkes Harry’yi sonsuza kadar hatırlayacak ama eğer çok çalışırsam insanların zihninde yer edecek başka karakterler oynayabilirim diye düşünüyorum.” 25 “İnsanlar benim büyümemi istemiyor değiller. Sadece dengeli bir şekilde büyümemden rahatsızlar. Sanırım büyürken biraz çıldırmamı ve arabaları çarpmamı falan bekliyorlardı. Çok sevdiğim bir işi yapıp ayakları yere basan bir hayat yaşayabildiğim için kendimi şanslı hissediyorum.” 26 (Okulda yaşadığı zorbalıklarla ilgili...) “Bazıları çok agresif olurdu. İnsanlar bunun sebebinin kıskançlık olduğunu söylerlerdi. Bence mevzu farklıydı. ‘Bakın Harry Potter’ı oynayan çocukla da uğraşabiliyoruz.’ diyorlardı böylece.” 27 “Ünlüler kültüründen nefret ediyorum ama bunun bir parçam olmasını da engelleyemiyorum. “ 28 (İçkiyi bırakmak üzerine...) “Alkole o kadar bağımlıydım ki, başka türlü eğlenemiyordum. Birkaç yıl boyunca başka bir ünlü insanın yaşam biçimini yaşamaya çalıştım ama o tip bir yaşam bana uymadı. Her ne kadar partilere gidip içki içip sürekli eğlenen bir insan olmayı arzu etsem de, ben öyle biri olamıyorum. Bunu bir türlü başaramıyorum. Onun yerine evde oturuyorum, kitap okuyorum, biriyle yemeğe çıkıyorum, sevdiğim biriyle konuşuyorum ya da beni güldüren biriyle sohbet ediyorum.” 29 “Gençken evliliğin bir sözleşmeye bağlı, çok kurumsal bir şey olduğunu düşünürdüm. Ama sonra çok sevdiğiniz bir kişiyle karşılaşınca arkadaşlarınız ve aileniz karşısında onu ne kadar sevdiğinizi ve onunla sonsuza kadar birlikte olmak istediğinizi söylemek istediğiniz bir anı düşlemeye başlıyorsunuz.” 30 “Duyduğum en güzel söz, ‘Çocukluğum için teşekkür ederim.’ sözü oluyor, hâlâ her duyduğumda çok seviniyorum, bu çok tatlı.”