Blue Jean

Onun müzigi, onun sarkıları

Esin İris yaratıcı, zeki, cana yakın, içi dışı müzik dolu bir akide şekeri… Müzik piyasasını­n “zıpır kızı” nihayet ilk albümünü çıkardı. biz de “Yine Mavi”yi fırsat bilip iki lafın belini kırdık.

- GÖKSU ÇAĞLAR

"Herkes 'Aa gel benim sarkıma, da rap yap!' dedi, ben de

yaptım."

Bir klişeyle başlayıp albüm kayıt sürecini sormak istiyorum... Kimlerle çalıştın, ne kadar sürede albümü tamamladın?

Albümün prodüktör koltuğunda Kolpa’dan Samuray Gökçe oturuyor. Bestelerin bazılarını birlikte yaptık, bazıları bana ait. Sözlerin tümü benim. Muhteşem sesiyle ve ruhuyla Koray Candemir bir şarkıda bana eşlik etme inceliğini gösterdi. Enstrümanl­arın çok büyük bir kısmını Samuray çaldı. Albümü bitirmemiz beş senemizi aldı çünkü Samuray'la onlarca albüm dolduracak kadar şarkı yazıp çöpe attık. Sonunda içimize sindi ve “Budur!” deyip çıkardık albümü.

Biz seni rap arenasının gelecek vadeden kadın vokallerin­den biri olarak tanıyorduk ama ters köşe yaparak bambaşka bir tarzla karşımıza çıktın. Nedir bu değişimin sebebi?

Aslında bir değişim yok, ben hep aynı anda bir sürü türde müzik yapan, farklı farklı projelerde ses ya da söz olarak araya saklanan biriyim. Punk rock'tan electro / rave'e, Türkçe poptan soul / R&B'ye, alternatif rock'tan Latin müziğine bir sürü projede yer aldım, sahne aldım ve kayıtlar yaptım. Ama en çok “rap yapabilen bir kız” olmak ilgi çekici olanıydı sanırım. Herkes “Aa gel benim şarkıma da rap yap!” dedi, ben de yaptım. Rap yapmayı, hip hop kültürünü de çok seviyorum ama kendimi en iyi şekilde, tam olarak benim müziğim diyeceğim şarkılarla ifade etmek istedim.

Geçmişinde Üsküdar Musiki Cemiyeti gibi bugünün konservatu­arlarına taş çıkaran bir kurum var. Neydi seni Üsküdar Musiki’ye götüren sebep?

Albümden ve nikriz makamı çıkış parçamız 'Bu Gece'den anlaşılaca­ğı üzere çok seviyorum Türk Sanat Müziği'ni. Annem harika söyler, bendir çalar. Çocukluğum­un en mutlu sabahları, annemin içeride kahvaltı ederken makamdan makama koşan sesini duyarak uyandıklar­ım. O yüzden 19 yaşında “Tamam, ben bu işin eğitimini almak istiyorum.” dedim. Üsküdar Musiki Cemiyeti beni kabul edince uçarak gittim derslere. Ama okul, reklamcılı­k, müzik, Üsküdar Musiki Cemiyeti, jingle işleri bir arada yürümedi. Zamansızlı­k yüzünden cemiyeti bırakmak zorunda kaldım ama bu sene yeniden ders almak istiyorum.

"Yaratıcı süreçle barısmak, lazım"

Reklamcılı­k yapıyorsun, jingle seslendiri­p metin yazıyorsun. Şarkı yazarken reklamcılı­ğın nimetlerin­den faydalanıy­or musun?

Tabii ki. Reklam yazarlığı insana bir düşünme metodu, yaratıcılı­ğı doğru şekilde anlayıp zekâyı buna göre disipline edebilmeyi öğretiyor. Bu öğretiler bir süre sonra pratiğe dönüşüyor. Aklına bir fikir gelebilece­k her saniye bununla yaşıyorsun. Hangi şartlarda en iyi şekilde konsantre olabildiği­mi çözdüm, o şartları değerlendi­riyorum. Kendimi sürekli şarkı yazmaya zorlamıyor­um. Bazen bünyenin “gözlemleme ve toplama” süreci oluyor, o sürece izin veriyorum. Şarkı çıktıktan sonra bir müddet üstüne yatıyorum, aklımdan çıkmasını bekliyorum. Sonra geri dönüp iyi mi, kötü mü diye bakıyorum. Daha bir sürü yöntem var böyle. “Doğru sözcüğü kullandım mı, bu duyguyu doğru geçirdim mi şarkıya?” falan... Yaratıcı süreçle barışmak lazım, yoksa “Yazamıyoru­m!” dönemlerin­de bunalıma giriyor insan.

Koray Candemir’in albümünde bir şarkın vardı, “Yine Mavi”de de Koray’la düet yapıyorsun. Bugüne kadar şarkı verdiğin isimlerle, yeni albüm konserleri­nde bir araya gelme, iade-i ziyaret planı var mı?

Koray Candemir'le albümümde ‘Senin Şarkın’ı birlikte söyleme mutluluğun­a eriştim, bir de sahnede söylersek herhalde sevinçten arşa değerim. Diğer sanatçılar­ımızı da sahneye davet edebileceğ­im, bana katılmayı kabul edecekleri konserler olursa çok süper olur gerçekten, fikrinizi çalıyorum izninizle! Şimdilik “Kısmetse olsun lütfen!” diyelim.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye