EĞER İLK ŞARKININ YOUTUbE’DA bİR VIDEOSUNU bULURSANIz DİKKAT EDİN; DEmI, KARŞISINDA BU KADAR YÜKSEK SESLE ŞARKIYA EŞLİK ETmEYE bAŞLAYAN bİR KİTLE GöRüNCE ŞAŞKINLIĞINI VE SEVİNCİNİ GİzLEYEmİYOR.
tarafında da eşit sürede vakit geçirme çabası oldukça profesyonel ve takdire şayan. Anonsları da başarılı. Ana dili İngilizce olmayan bir ülkede olduğunun ve karşısındaki kitlenin yaş ortalamasının 15-16 civarında olduğunun gayet farkında bir şekilde, tane tane konuşmaya çalışıyor ve vurgularıyla herkesi oyunun içinde tutmayı başarıyor. Tabii ki en büyük artısı güçlü sesi. Popçunun kalitelisi canlı müzikte belli olur, Demi de sıfır playback ve zaman zaman tüm Arena’yı inleten sesiyle geceye damga vurmayı başardı. Detone olmadan, hem hızlı şarkılarında hem de slow şarkılarında şakıdı resmen:) Sahnedeki müzisyen grubuyla (Gitaristlerinden birinin üzerindeki Amebix tişörtü dikkatimden kaçmadı!) bu turne için çok sıkı bir prova sürecinden geçtiği her hâlinden belli oluyordu.
SADE SAHNE ŞAŞIRTTI
Açıkçası bu konsere dair onca iyi unsurun yanında, bir de bizi şaşırtan bir durum vardı: Sahnenin böylesine büyük prodüksiyonlu bir dünya turnesine göre çok sönük ve sade tasarlanmış olması. Etrafı açık, arkasında sadece siyah perde olan, yeterince büyük ama boş bir sahne ve üstünde müzisyenler... Manzara bu. Belki de daha önce ilk Rihanna ve bu yılki Justin Timberlake konserinde olduğu gibi, “düşük prodüksiyon opsiyonu” satın alınmıştır organizatörler tarafından. Bu, şu demek: Sanatçılar turneye çıktıkları zaman artık organizatörlere iki türlü seçenek sunuyorlar; tam prodüksiyon ya da düşük prodüksiyon. Bizim gibi müzik dünyası için yeterince önem arz etmeyen ülkelerdeki organizatörler ise ekonomik zorluklar sebebiyle düşük prodüksiyonu satın alabiliyorlar bazen. Belki bu konser de öyledir ya da Demi artık turneye bu şekilde devam ediyordur, bilemiyorum. Fakat ben böylesine çılgın bir fan kitlesinin olduğu, muhteşem bir salonda düzenlenen bir dünya yıldızının konserinde daha görkemli bir sahne tasarımı görmek isterdim açıkçası.
Tabii benimkisi teknik bir detay, yoksa 16 Kasım Pazar akşamı Arena’dan ayrılan binlerce Lovatic’in hâlinden oldukça memnun olduğunu düşünüyorum. Gerçi Demi’nin sahnede toplam 1 saat 10 dakika kalmış olmasına içerleyen bazı yorumlar okudum ama bu da onu tekrar ülkemizde ağırlayacağımız anı sabırsızlıkla beklemek için bir başka güzel sebep işte:) Tadı damağımızda kaldı çünkü...