Borşen, ‘teknoloji ve insan’a yatırımda hız kesmiyor
İş Geliştirme ve CRM Müdürü Caner Fenerci, “Borşen Boru, teknolojiye ve nitelikli insan gücüne yaptığı daimi yatırımları ile 2013 yılında çıtanın en yüksek mertebelerinde yer almayı ana hedef olarak görmektedir” dedi.
Sektör olarak bakıldığında paslanmaz çelik tüketimi ve potansiyel anlamdaki talebin her geçen gün gerek dünya genelinde, gerekse Türkiye’de giderek arttığını belirten Borşen Boru İş Geliştirme ve CRM Müdürü Caner Fenerci, paslanmaz çelik üretimindeki talep ve üretim dengesinin teknoloji ile ilerleme gösterdiğini söyledi. Yeni ve farklı kullanım sahalarında geliştirilmek üzere farklı alaşımlar ve malzeme çeşitlerinde artış gösterdiğini kaydeden Fenerci, “Paslanmaz çelik sektörünün bu bağlamda ileri teknoloji ile sürekli iç içe olduğunu ve gelişim süreçleri ile de desteklendiğini unutmamak gerekir. Borşen Boru bu açıdan ele alındığında teknolojiye ve nitelikli insan gücüne yaptığı daimi yatırımları ile 2013 yılında çıtanın en yüksek mertebelerinde yer almayı ana hedef olarak görmektedir” dedi.
Borşen Boru’nun bilgi işlem ve yazılım geliştirilmesi konularında önemli yatırımlarda bulunarak 2012 yılının devamında da bu sektörde stok yönetimi ve uygulama bazlı müşteri ilişkileri yönetiminde mesafe kat ettiklerini belirten Fenerci, tüm operasyonel hizmet birimlerini departmanlar arası koordinasyon sistemi ve destekleyici kurumsal anlayışa sahip ERP çözüm ortakları ile beraber 2013 yılında hizmet anlayışı ve çözüm kriterlerine devam edeceklerini ifade etti. Yeni oluşumlar çerçevesinde müşterilerini devamlı olarak bilgilendirdiklerini belirten Caner Fenerci, bilgilendirme çalışmalarını eğitim seminerleri, yazılı ve sektörel yayınlar aracılığı ile yaptıklarını kaydetti. Seminerlere katılan tüm müşterilerine sertifika verdiklerini söyleyen Fenerci, “Müşterilerimiz, artık paslanmazla ilgili tüm kritik önem arz eden satın alma süreçlerini sorunsuz ve kesintisiz olarak yapabiliyor. Seminerlerimiz tamamen ücretsiz ve bilgi aktarımı amaçlı olup, hedef doğrultusunda tüm halkımız etkin olarak ‘doğru paslanmaz malzeme nasıl alınır?’ sorusunun tam karşılığını alabiliyor” şeklinde konuştu.
Borşen Boru’nun 32 yılı aşkın bir süredir Türk sanayisinin tüm kollarında ileri teknoloji ile donatılmış tam otomasyonlu tesis hatlarına ve geniş stoklama gücüne sahip bir firma olduğunu dile getiren Fenerci, Borşen Boru’nun dünyanın farklı yerlerinden üretici firmaları ile direkt çalıştığını aktardı. 24 bin metrekare kapalı alanda hizmet verdiklerini ve günlük üretim kapasitelerinin 3 bin metre olduğunu söyleyen Caner Fenerci, paslanmaz çelik boru üretimine altı yıldır devam ettiklerini aktardı.
Teknolojik yeniliklerle faaliyet gösterdikleri tesislerinde paslanmaz TIG kaynaklı proses boru temini yaptıklarını söyleyen Fenerci, üretimin yanı sıra metal ile ilgili yapılabilecek testlerin bir arada bulunduğu TSE 17025 akreditasyon sistemiyle yönetilen kalite laboratuvarlarında tüm testleri yapabildiklerini kaydetti. Şu anda malzeme stoklarında 18 binden fazla ürün ve ürün gruplarının bulunduğunu dile getiren Fenerci, bu yıl itibariyle Bor- şen Boru olarak gerek ürün gamlarında yer alan malzeme çeşitliliğinin artırılması, gerekse üretim segmentinde yer alan prosese uygun niteliklerde özel üretim paslanmaz çelik borulardaki hizmet portföylerinde önemli yenilikler olacağını bildirdi.
“Sektörün en önemli sorunu bilinçsiz satın alma”
Sektörün genel itibarı ile en önemli sorunlarını teşkil eden gündem maddesinin Türkiye’ye gelen, nitelik arz etmeyen, kalite açısından üretim standartlarının çok dışında yer alan paslanmaz ürünlerin piyasada bulunması olduğuna dikkat çeken Fenerci, tüketicinin satın alım konusunda bilinçli davranmamasından kaynaklanan sorunların aşılması gerektiğini vurguladı. İhtiyaçlara uygun ürünü, sektörden tedarik ederken dikkat edilmesi gereken kurallar olduğunu dile getiren Fenerci, şu şekilde aktardı: “Ortam şartlarına uygun, paslanmaz kalitesinin tespiti. Basınç, sıcaklık ve ortam şartlarının gereği olan malzemenin ölçüsünün tespiti. Satın alınan her ürünün bağımsız Lloyd kuruluşu onaylı bir üreticiden EN 10204:2004 3.1 sertifikaya sahip olması gerekliliğinin kontrolünün yapılması. Ürünü üreten kuruluşun menşeinin sorgulanması gerekliliği. Güvenilir ve markalaşmış üretici veya aynı anlamda stokçu firma ile çalışılması tercihinin irdelenmesi. Mümkün olan hallerde üreticilerin veya stokçu firmaların yerinde ziyaret edilerek ürün, kalite, lojistik ve operasyonel süreçleri satın alma ve ilgili teknik departmanlar tarafından denetlenmesi. Satın alımı planlanan malzemelerin listeleri çıkarıldıktan sonra liste muhteviyatı olan ürünlerin ayrı ayrı tanımlanması.”
Bundan sonraki aşamada alıcı firmaya gelen teklifler doğrultusunda ihtiyaç sahasındaki uygulamaya yönelik en uygun malzeme gruplarının en uygun fiyatlarla sipariş edilebileceğini vurgulayan Fenerci, “Son aşama olarak maalesef Türkiye’de uygulanamayan hususlar tüketici firmalar için önem taşımaktadır. Sipariş edilen malzeme, satıcının deposuna ya da işletmenin ambarına geldiğinde teknik proje heyeti veya ilgili sorumlu kişilerin satın alma grubu ile birlikte temin edilen bu malzemelerin fiziksel ve sertifikasyon olarak incelemelerinin yapılması gerekmektedir. Uygunluğu onaylanmadan bu malzemelerle montaj işlemlerine kesinlikle başlanmamalıdır” diye konuştu. Türkiye şartlarında bu hususların irdelenmesi yerine sadece ürünlerin doküman üzerinde fiyatlarına bakılarak ardından teslim süresi ve ödeme planı gibi teorik kriterlere geçildiğini söyleyen Fenerci, bu uygulamalarda satın alımların her zaman birçok riski de beraberinde taşıdığını açıkladı.