Tellioğlu, Türkiye’nin ilk 500 kuruluşu arasına girme hedefinde
Yönetim Kurulu Başkanı Servet Tellioğlu, 2012’de 5 milyon dolarlık un ihracatı gerçekleştirdiklerini belirterek, bu yıl yüzde 10 büyümeyi hedeflediklerini açıkladı. Tellioğlu, nihai hedeflerinin ise Türkiye’nin ilk 500 şirketi arasına girmek olduğunu söyledi
Undan, kuluçkahaneye, yemden restorana birçok şirketi içinde barındıran Tellioğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Servet Tellioğlu, bu yıl 5 milyon dolarlık un ihracatı gerçekleştirdiklerini söyledi. Grubun 2013 yılında yüzde 10 büyüme hedefinin bulunduğunu sözlerine ekleyen Tellioğlu, “Nihai hedefimiz ise Türkiye’nin ilk 500 şirketi arasında yer almak” dedi.
Yatırımlar sürecek
Tellioğlu Şirketler Grubu olarak Türkiye’nin ikinci 500 şirketi sıralamasında her yıl 30 bazen 40 basamak birden ilerlediklerini dile getiren Tellioğlu, sektörde kaliteleri ile yer edindiklerini vurguladı. Sektörün güvenilir firmalarından olduklarının altını çizen Tellioğlu, “Öyle ki biz hiç sözleşmeli tarım yapma ihtiyacı duymuyoruz. Üreticiler, ürün çıkmaya başladığında bizi arıyor ve gidip ürünü alıyoruz. Aramızda yılların getirdiği bir güven var” diye konuştu. Amerika, Tayland, Filistin, Arnavutluk, Afrika ülkeleri, Orta Doğu ve Uzak Doğu olmak üzere 15 ülkeye un ihracatı gerçekleştirdiklerini belirten Tellioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “1980 yılında ilk un fabrikamızı açtık.1993 yılında bünyemize yem fabrikası ve damızlık etlik civciv üretimine başladık. 2004 yılında mermer fabrikası kurduk ve şu anda Amerika’da bir ofisimiz var. Son derece modern ve değişik ürünler yapıyoruz. 2006 yılında elma bahçeleri kurduk ve 20 bin ağaç diktik. Bu yatırımın ardından soğuk hava deposu kurduk. Balıkesir - Bursa karayolu üzerine bir benzinlik ve restoran açtık. 2008 yılında un fabrikamızın kapasitesini artırmak için yeni yatırım inşaatına başladık ve 2010’da da bu tesisi devreye soktuk. Amacımız Tellioğlu ismini iyi yerlere taşı- mak.” Özellikle un üretiminde kalitenin en önemli unsur olduğuna dikkat çeken Tellioğlu, un kalitesini buğdayın kalitesi ve işleme tekniğinin belirlediğini vurguladı. Yumuşak buğday le sert buğdayın bekleme sürelerinin farklı olduğunu belirten Tellioğlu, “Aynı sürede bekletilen iki tip buğday karıştırılıp değirmene verildiğinde kaliteli ürün elde etmek mümkün değildir. Ama Türkiye’de un fabrikalarının yüzde 80’i buna dikkat etmez ve birbirine karıştırır. Biz buna çok dikkat ediyoruz. Bir de ürün aldığımız üreticilerle çok uzun yıllardan bu yana çalıştığımız için ürünle ilgili bizi yanıltmıyorlar. Kalitemizde buradan geliyor” dedi.
Buğday ithalatı bazen gerekli oluyor
Kaliteli ürün elde etmek için bazen buğday ithalatı yaptıklarını da belirten Tellioğlu, “Nasıl un ihracatı yapıyoruz, buğday ithalatı yapmamız gayet normal. Sonuçta kaliteli ürün için kaliteli hammadde gerekiyor” diye konuştu. Kaliteli buğday üretiminde Kazakistan’ın bir numara olduğunu hatırlatan Tellioğlu, İngiltere’nin ülke tüketimi için yeterli buğday üreten ülkelerden biri olduğunu ancak bu konuda çok prensipli ve planlı davrandıklarını söyledi.