Üniversite bünyesindeki teknokent Bilecik'in teknoloji üssü olacak
Üniversitelerin teknolojik altyapılarını girişimcilere açan, sanayicilerle akademisyenlerin ortak iş projelerini piyasaya sürmelerine olanak tanıyan teknokentlere bir yenisi, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi bünyesinde eklendi. Kısa sürede kentin teknoloji üssü olması planlanan teknokent, Eskişehir Teknoloji Geliştirme Bölgesi (ETGB) Yönetici Şirketi Anadolu Araştırma Parkı (ATAP) tarafından Gülümbe Kampüsü içerisinde yapılan geçici prefabrik binada faaliyetlerine başladı. Teknokentin 17 bin 383 metrekare alan büyüklüğüne sahip olduğu ve mimari projesinin tamamladığı bilgisini veren Rektör Yardımcısı ve Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) Koordinatörü Prof. Dr. Harun Mindivan, "Üniversitemiz bilgiyi sanayi ile buluşturmayı ve ticarileştirmeyi hedefliyor. Üniversite ve sanayi tarafından yürütülmekte olan Ar-Ge çalışmalarının üssü konumunda bulunan teknokentimiz, Bilecik ve içerisinde yer aldığı bölgede Ar-Ge ve inovasyon kültürünün yerleşmesi açısından çok önemli bir rol üstlendi" dedi.
Teknokentin resmi olarak 31 Mart 2018 tarihinde kurulduğunu bildiren Harun Mindivan, "28 Haziran 2018 tarihinde girişimci Öğretim Üyesi Dr. Fadime Özdemir Koçak ve Doç. Dr. Levent Değirmenci tarafından ilk Ar-Ge firması olarak LF Tarımsal Danışmanlık kuruldu. Çalışmalarına kampüs içerisinde yapılan geçici prefabrik binadaki ofisinde başlayan firma, hala teknokentimizin tek firması konumunda" şeklinde konuştu. Uygulama becerisine sahip nitelikli teknikerler yetiştirmek ve iş dünyasının ihtiyaç duyduğu vasıflı işgücünü karşılamak için çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirten Mindivan, "Bilecik Belediye Başkanlığı, Osmaneli Belediye Başkanlığı, Bilecik Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü, Bilecik 2. Organize Sanayi Bölgesi, Bilecik ve Bozüyük Ticaret ve Sanayi Odaları ile 3+1 Eğitim Modeli İşyeri Uygulaması Eğitimi İşbirliği Protokolleri imzalandı" ifadelerini kullandı.
Teknokentimiz, Bilecik ve bulunduğu bölgede Ar-Ge ve inovasyon kültürünün yerleşmesi açısından çok önemli bir rol üstlendi.
”
"Dışa bağımlılığı azaltmak için kendi teknolojimizi üretmeliyiz"
Türkiye'nin rekabetçilik seviyesini artırmak ve sürdürülebilir ekonomik kalkınma için sanayinin şart olduğunu, üniversitelerin de bu konuda sanayinin en önemli destekçisi olduğunu kaydeden Harun Mindivan, "Sanayide dışa bağımlılığımızı azaltmanın yolu, kendi teknolojimizi üretmekten geçiyor" dedi. Sanayinin kendi teknolojisini ürete- bilmesi için teknoloji üretebilecek bilgiye kolayca ulaşabilmesi gerektiğinin altını çizen Mindivan, "Bu da ancak bilim, emek, sermayenin birleşmesiyle ve bunu sağlayacak olan güçlü bir üniversite-sanayi işbirliği ile mümkündür. Teknoloji üretecek bilgiye ulaşmanın yolu da üniversite-sanayi işbirliğinden geçiyor" değerlendirmesinde bulundu.