Lojistik üssü Mersin, gücünü artırmak için sorunlarının çözümünü bekliyor
Kentlerin gelişmesi; yapılan yatırımlara ve potansiyelin kullanımına bağlıdır. Mersin son derece önemli potansiyeli olan özel illerdendir. Global pazarlara açılan kapısı niteliğindeki limanı ve serbest bölgesi ile lojistik için önemli bir merkezdir. Lojistik, tarım, sanayi, turizm, ulaşım ve daha birçok alanda kaynaklarını etkin kullanan bir Mersin, kısa sürede büyük çıkış yakalayabilir. Küresel ölçekte başlayan ticaret ve gümrük savaşları ne yazık ki Türkiye ile birlikte Mersin’i de etkiledi. Reel sektör ve KOBİ’ler zor şartlarda da olsa çalış-
malarını devam ettirme gayretinde.
Konkordato sayısının artmaması için çözüm geliştirilmeli
İş dünyası olarak daralan piyasa ve zorlaşan şartlarda üretmeye devam ediyoruz. Maalesef, son zamanlarda çok sayıda firma konkordato ilan etti. İş insanlarının konkordato ilan etmek zorunda kalması ile onlardan ürün alan ve veren alt yüklenicilerden küçük esnafa kadar herkes olumsuz etkileniyor. Konkordato ilanlarının sayısının artmaması için hükümet tarafından bu duruma çözüm bulunması ve alacaklıların haklarının göz önünde bulundurulması, hem yatırımcı hem de ülkenin çıkarına olur.
Yeni kredilerin önü açılmalı
Reel sektörün sorunu sadece borçların yapılandırılması ile bitmiyor. Önce küçüğü düşünme ruhu ile yeni kredilerin önünün açılması ve faiz oranlarının düşürülmesi gerekiyor. Çünkü daralan piyasada verilecek yeni krediler ile firmalar, nefes alıp ileriye dönük hamle yapabilir. İyi günde ihtiyaç, evlilik, taşıt kredisi kullanılması için insanları teşvik eden finans kuruluşları, insanlara kötü günde de rahatlamaları için yardımcı olmalı. Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu ve ilgili kurumların yapacakları bazı düzenlemeler piyasalara ve iş dünyasına olumlu etki eder. Son zamanlarda bankalar, şirketleri ve ortakları grupluyorlar. Birden fazla or- taklığı olan şahısların hiçbir sorunları olmadığı halde, bankalar tarafından ortaklarının risk oranına bakılarak, kredi verilmiyor. Hukuksal olarak bireyin ve firmaların bir ortağının borcundan dolayı kredi alamaması borcun bireyselliğine aykırıdır. Bankalar, kredi borcu olmayan ortakları risk grubundan çıkarıp önlerini açmalı.
Bütün bu sorunların dışında Mersin ekonomisine etki eden birçok sorun bulunuyor. Ulaşım master planı pek de ileriye dönük yapılmamıştır. 25 yıldır bulvarların durumu aynı. Yani ileriye dönük yeni bir bulvar, yeni bir çevreyolu, dördüncü ve beşinci çevreyolu veya bu çevreyollarının doğu-batı akslarında uzama planlaması yapılmadı. Bir taraf, Mezitli Vatan Caddesi’nde son bulmuştur. Tece’ye kadar uzatılmasını istiyoruz. Doğu tarafı da Bekirde yolunda son bulmuştur. Bu yolun OSB’ye bağlanmasını istiyoruz. Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin bu soruna acilen el atması gerekiyor.
Kuzey-güney hattında bazı yollarımız da aynı şekilde sorunlu. Bir de esas söylenmesi gereken; ulaşımı kangren haline getiren, özellikle sanayicilerimizin doğu hattında OSB’den kent içine girerken, doğu girişinde, 30 ila 45 dakika trafik aksaması sıkıntısını yaşamalarıdır. Alternatif bir yol da yok. O yüzden biz diyoruz ki otoban serbest bölge kavşağındaki alın gişeleri yeni açılacak OSB kavşağına alınıp, parasız olursa alternatif bir çevre yo- lumuz olur. Bu yol paralı olunca D400 karayolu yoğun kullanılıyor. Alın gişeleri buraya alındığında, hem turizm açısından Ashab-ı Kehf’e bir bağlantı yolu olur. Yerleşim alanlarından çalışma alanlarına ulaşım kolaylaşır.
Aynı zamanda otoyol-OSB bağlantı kavşağı yapımı bir an önce tamamlanırsa sanayicilere önemli katkı sunar. Sanayi bölgelerimizdeki altyapı ve yol çalışmalarının yapılması, arsa tahsislerinin daha uygun hale getirilmesi gerekiyor. Demiryollarının her iki OSB’nin içinde kullanılacak duruma getirilmesi şüphesiz lojistik anlamında sanayi bölgelerimizi daha cazip kılacak.
Okullarda pratiğe dayalı eğitimler artırılmalı
Üretim ve eğitim birbirini tamamlayan iki önemli unsur. Meslek eğitimi veren liselerimiz ve üniversitelerimiz, gençlere sadece mezun olacak kişiler olarak bakmamalı. Öğrencilerin mesleki anlamda donanımlı birer birey olmaları için daha fazla pratiğe dayalı eğitimler verilmesi gerekiyor. Öğrencileri sadece öğrenen ve uğurlanması gereken bireyler olarak değil, üreten, araştıran, bayrağı devredeceğimiz kardeşlerimiz olarak görmemiz, hem ülke hem de iş dünyasının yararına olur. Mezun olan gençlerimiz iş arayan değil, aranan elemanlar olmalı. Fikirleri yeterince destek görmeyen ve kendini özgürce ifade edemeyen gençler, henüz lise çağında Avrupa hayali kurmaya başlıyor. Bu durumun önüne geçmek ve beyin göçünü engellemek için gençlere hak ettikleri değer verilmeli.
Dışarıdan yatırımların Türkiye’ye ve Mersin’e gelebilmesi için demokrasi ve adalet konularında daha fazla güven verici düzenlemeler yapılması lazım. Sermaye ve yatırıcılar, kendilerini güvende hissetmedikleri yerlere yatırım yapmaktan kaçınırlar. Demokrasi ekonominin olmazsa olmazıdır. Hukuk ve adalet sisteminin tesis edilmesi, güven verici düzenlemeler ile ortamın yatırımcı için cazip hale getirilmesi gerekiyor.