“Hayvancılıkta planlı üretim modeline geçmeliyiz”
Mersin Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Nuri Demirbaş, Türkiye’de savunma sanayisini verilen önemin aynısının tarım ve hayvancılığa da verilmesini istedi. Bitkisel üretimdeki plansız üretim anlayışının hayvancılık sektöründe yaşandığına dikkat çeken Demirbaş, “Bu sene ‘şu iyi para etti onu ekelim, bu para etmedi o bahçeleri keselim’ anlayışından vazgeçerek, mutlaka talebe göre planlı bir üretim modeli ile birçok sorunun üstesinden gelebiliriz.” dedi. Planlı hayvancılık üretimi yapan yetiştiriciler kadar profesyonelce kaba yem temini yapan kooperatiflere de ihtiyaç olduğunu belirten Demirbaş, “Kooperatif ortaklarının ürettiği kaba yemleri hayvancılık örgütleri olarak üyelerimizle buluşturup karşılıklı menfaat birlikteliği sağ- lamalıyız” diye konuştu.
Türkiye’de özellikle zengin ve teminat verecek mülkiyeti olanların bilinçsiz bir şekilde hayvancılığa gire- rek hem kendilerini hem de sektördekileri mağdur ettiğini savunan Nuri Demirbaş, şöyle konuştu: “Mevcut aile tipi hayvancılık yapan 15-20 kişinin ihtiyacını karşılayabilecek bir hibe desteği veya krediyi doktor, avukat veya tekstilci kullanabiliyor. Sektördeki dalgalanmalardan da en çabuk bu tipler etkileniyor. 3-5 sene sonra ortada ne çiftlik ne de hayvan kalıyor. Onun için bu tür desteklemeler ağırlıklı olarak mevcut hayvancılık yapanlara verilmeli. Onların yeni teknolojileri kullanmaları sağlanmalı.”
“Hayvancılık ‘devlet, birlik, belediyelerin’ kontrolünde yapılmalı”
Türkiye’de büyükbaş hayvancılığın belirli bir kısmının (yüzde 30 gibi) devlet, birlik ve belediyelerin kontrollünde yapılması halinde et ve süt talebindeki olumsuzlukların önüne geçilebileceğini dile getiren Nuri Demirbaş, şöyle devam etti: “Bu tip işletmeler yörenin ihtiyacına göre 30-50 baş sağmalık kapasitede olursa, hayvancılık yapmak isteyenler buraları kiralayarak kullanabilir. Bu sayede ellerindeki sermayeyi betona ve makineye bağlamamış olurlar. Hayvancılığı bıraktıkları takdirde yerine yenileri bu işi yaparlar. Bu bölgelerde ortak kaba yem deposu, yem karma makinesi, soğutma ve sağım sistemleri de yaparak maliyetleri düşürebilirler. Bu tip işletmelerde ırk ıslahı, ihtiyaca göre etçi ve sütçü ırk boğaların sperması kullanılarak besi danası ve damızlık düve yetiştirilmesine dönük çalışmalar daha kontrollü yapılır. Yerel yönetimlerin de bu konuda projeler üretip bizlerin önünü açması gerekir.”