Memişoğlu, 680 milyon liralık satış rakamıyla 2018 yılında da büyüdü
Memişoğlu Tarım Ürünleri, 2018 yılında gerçekleştirdiği 680 milyon liralık satış rakamıyla Türkiye’nin en büyük bakliyat ve gıda firmaları arasında yer aldı. İSO 500’ün 2017 yılı listesinde 327’nci sırada yer aldıklarını, TİM 500’e göre de Türkiye’nin en fazla ihracat yapan 481’inci firması olduklarını belirten Tat Bakliyat Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Memiş, 2018 yılında yeni yatırımlarla kapasitelerini artırdıklarını söyledi. Mercimek ve bulgur fabrikalarının üretim kapasitesini iki katına çıkardıklarını vurgulayan Memiş, bu yıl da 23 bin metrekarelik depolama ve paketleme yatırımını tamamlayacaklarını kaydetti. Memişoğlu Tarım Ürünleri; pirinç, nohut, mercimek, barbunya, bulgur, fasulye, börülce, mısır, bakla, bezelye ve buğday çeşitlerini üretmek, ihraç etmek ve satmak amacıyla 1991 yılında Mersin’de kuruldu. Ana faaliyet konuları içinde bakliyat işleme, eleme, seçme, paketleme ile kuru gıda ithalat ve ihracatı bulunan firma, 2018 yılında yaklaşık 680 milyon liralık satış rakamına ulaştı. Hem yurtiçi hem de yurtdışı pazarlara yönelik çalışan firmanın satışlarının yüzde 60’ını iç piyasaya, yüzde 40’ını da yurtdışına yönelik satışlar oluşturuyor. Yıllara göre bazı farklılıklar gösterse de oranlarda kayda değer bir değişiklik gözlenmiyor.
“İhracat ve transit ticaret tutarımız 80 milyon dolar”
Firmalarının 82 ülkeye yaptığı toplam ihracat ve transit ticaret miktarının 80 milyon dolar seviyesine ulaştığını açıklayan Şerafettin Memiş, Türkiye’nin en büyük üç bakliyat, pirinç ve bulgur firması arasında yer aldıklarını vurguladı. Firmaya ait tesislerin toplam 200 bin metrekarelik alan üzerinde bulunduğunu dile geti- ren Memiş, “Mersin ve Uzunköprü’de olmak üzere iki adet çeltik işleme fabrikası, Mersin’de bulgur fabrikası, mercimek fabrikası, bakliyat işleme, eleme, paketleme ve stoklama alanları bulunuyor. Şirketimiz bünyesinde Mersin, Mersin Serbest Bölge, Mersin-Tarsus OSB, İstanbul, İzmir ve Edirne’de de tesisler mevcut. Ayrıca Kırgızistan’da fasulye işleme tesisimiz var” diye konuştu.
Yurt genelinde 32 bayileri bulunduğunu aktaran Şerafettin Memiş, ürünlerini yurt içi ve dışında tescilli mar- kaları olan ‘Tat’ markasıyla piyasaya sunduklarını söyledi. Bayilerinin yanı sıra İstanbul ve İzmir’de bulunan bölge müdürlükleri ve zincir mağazalar aracılığıyla Türkiye’nin her bölgesine ürünlerini ulaştırdıklarını ifade eden Memiş; ayrıca Avrupa ülkeleri, Orta Asya, Ortadoğu, Güney Afrika, Kuzey Afrika, Rusya, ABD, Kanada ve Güneydoğu Asya ülkeleri olmak üzere toplam 82 ülkeye ihracat yaptıklarına dikkat çekti. Her yıl düzenli olarak yüzde 20 büyüme kaydettiklerini ileten Memiş, “2017’de 16 milyon liralık yatırımla günlük 150 ton kapasiteli ikinci çeltik fabrikamızı Edirne Uzunköprü’de kurduk. 2018’de de yeni yatırımlarla kapasitemizi artırmaya devam ettik. Mercimek ve bulgur fabrikalarımızın üretim kapasitesini iki katına çıkardık. Ayrıca 2019 yılı itibarıyla da 23 bin 375 metrekare alanda bakliyat ürünleri depolama ve paketleme kapasitemizi artırmak üzere yaptığımız yatırımımızı tamamlayacağız” ifadelerini kaydetti.
“Bakliyat unu üretimine başladık”
Mersin’de lojistik hizmeti vermek üzere ‘Tatlog’ markası altında bir ya- tırımları daha olduğunun altını çizen Şerafettin Memiş, uluslararası kalite standartlarına sahip firmalarının sektörde katma değerli ürün oluşturma, müşteri taleplerini karşılama, bakliyat ürünlerinin tüketim alanını artırma adına bakliyat unu üretimine de başladığını söyledi. Memiş, bu alanda en ileri teknolojiyi kullanarak, mercimek unu, nohut unu, fasulye unu, pirinç unu ve mısır unu üretip, yurt içinde ve dışında satışına başladıklarını anlattı.
Nohut üretiminin 2018 yılında 400 bin tona ulaşması ve dolar kurunun yükselmesinden dolayı diğer ihracatçılar olan Kanada, ABD, Arjantin gibi ülkelerle rekabet şanslarının arttığını dile getiren Şerafettin Memiş, “Bundan dolayı nohut ihracatımız da arttı. Umarız nohut üretimimiz bu yıl da bu seviyelerde olur ve ihracatımız devam eder. 2018 yılında kırmızı mercimek üretimimiz de yeterli seviyedeydi. O yüzden yurtiçinde tükettiğimiz kırmızı mercimekler yerli üründü. Fasulyede bu yıl da yurtiçi tüketimimizi karşılayacak üretim olmadığı için ithalat devam edecek” diye konuştu.