Üç yılda üç marka geliştiren Aves bu yıl pamuk yağını pazara sunacak
Mersin’de tarım, gıda ve enerji sektöründe faaliyet gösteren Aves, üç yılda üç marka yaratarak, sektördeki büyümesini sürdürüyor. Safya markası ile ayçiçek yağı, Sarıdarı ismiyle mısır yağı ürettiklerini söyleyen Aves Enerji Genel Müdürü Onat Angı, bu yıl ise Mersina markası ile pamuk yağını piyasaya sürmeye hazırlandıklarını belirtti. Enerji sektöründe biodizel, gıda sektöründe sıvı yağ ve tarım sektöründe ise yağlı tohumlar alanında faaliyet gösterdiklerini aktaran Angı, “Faaliyet gösterdiğimiz üç alan da birbiriyle bağlantılı. Dolayısıyla entegre bir tesise sahibiz” diye konuştu.
Faaliyet gösterdikleri alanlarda yurtiçinde entegre sayılı tesisler arasında yer aldıklarını ifade eden Onat Angı, gıdada paketli ürünler imal ettiklerini ve her yağ için farklı bir marka ile çalıştıklarını söyledi. Angı, “Bu ay, pamuk yağını üretip, pazara sunmayı planlıyoruz. Ambalajların tasarımı bitti, teneke siparişleri verild” dedi. Çukurova ve Şanlıuurfa’yı ‘pamuk cenneti’ olarak tanımlayan Angı, “Dolayısıyla pamuk yağı alım satımımız vardı ama markalı bir ürünümüz yoktu. Şimdi markalaşmış olacağız” ifadelerini kullandı.
Üç yıl önce Safya markası ile üretime başladıklarını anlatan Angı, kısa sürede sektörde kendilerine yer edindiklerini söyledi. Türkiye’de raporlama şirketleri bulunduğunu ve üretime başladıkları dönemde isimlerinin bu şirketlerin listesinde yer almamasına rağmen geçen yılın ikinci çeyreğinde ilk kez Safya markasını bu listelerde görmeye başladıklarını bildiren Angı, “Bu sene veri sağlayan şirketlerin Safya ismini de listelemeye başladığını gördük. Demek ki Safya’nın
pazarda bilinirliği artıyor” değerlendirmesini yaptı. Akdeniz, Marmara ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki yerel zincir marketlerin büyük bölümünde dağıtım yaptıklarını, ulusal zincir marketlerle de anlaşmalara başladıklarını bildiren Angı, bu anlaşmalar doğrultusunda Ocak ayından itibaren ulusal zincirlere de dağıtıma başlayacaklarını söyledi. Angı, “Bu yıl Safya markamızın daha güçlü bir konuma geleceğini tahmin ediyorum” diye konuştu.
“2018 yılında biodizelin petrolle harmanlanması zorunlu hale geldi”
Enerji sektörüne de değinerek geçtiğimiz 2018 yılının biodizel açısından önemli bir yıl olduğunu vurgulayan Onat Angı, şunları söyledi: “Yıllardır petrol dağıtım firmaları için petrolün biodizel ile harmanlanmasının zorunlu olsun mu olmasın mı tartışmaları sürüyordu. Birçok Avrupa ülkesinde zorunluydu. Sonunda tartışmalar sona erdi ve Türkiye’de de binde 5 oranında biodizel harmanlanması zorunlu hale geldi. Bugüne kadar Türkiye’de yeterince yağlı tohum yok biodizelde kendimize yetemiyoruz deniyordu. Oysa petrolümüz de yok. Buna karşılık tarım ürünlerini geliştirebilmemiz daha kolay. Bu nedenle zorunlu olması önemli. Türkiye’de biodizel üreticisi firma çok yoktu ama zorunlu olması üreticiler açısından önemliydi.”
Aves olarak 2018’de önceki yıla göre biodizel satışlarını yüzde 50 artırarak yılı 10 bin ton üretimle kapattıklarını bildiren Angı, bu rakamla pazardaki paylarının da arttığını ve satış rakamlarında yurt genelindeki 3’üncü büyük firma olduklarını ifade etti.
“Biodizelde kapasite kullanımını yüzde 40’a çıkarmak istiyoruz”
Biodizel pazarındaki mevcut konumlarını yeterli bulmadıklarını, bu yıl satışları artırmak istediklerini ifade eden Onat Angı, “Bizim yıllık 50 bin tonluk üretim kapasitemiz var. 2018’de yüzde 20 kapasiteyle çalıştık. Bunu yüzde 40’lara çıkarmak istiyoruz. Entegre bir tesise sahibiz ve biodizel konusunda daha verimli bir yıl bekliyoruz” dedi.
2018 yılını değerlendirirken ihracat rakamlarına da değinen Angı, kapasitede rafine tarafında ciddi bir rekabet bulunduğunu belirtip, “Bizim kapasite kullanım oranlarımız ciddi ölçüde düşük. 2018’de yüzde 50’lerde kaldı çünkü çok fazla rekabet var” dedi. Irak’ta bir fabrika kurduklarını hatırlatan Angı, bu alanda ağırlıklı Irak pazarının alıcı olduğunu ifade ederek, “Ama sonrasında Irak’a bizim dışımızda iki fabrika daha kuruldu. Rekabet arttı. Kasım ayında Kuzey kapısına vergi de geldi ve Aralık ayından itibaren de Türkiye’nin Irak’a ihracatı sıfırlandı. Ancak biz orada halen üretim ve satışı sürdürüyoruz” açıklamasını yaptı.
2018 yılında cirolarının artmadığını, bir önceki yıla eşdeğer ciro ile 2018’i tamamladıklarını kaydeden Onat Angı, şunları söyledi: “2017’nin dağılımına göre ciromuzun yüzde 60’ı üretimden satıştı, yüzde 40’ı ticari yani bir katma değer yaratmadığımız satıştı. Sanayi kuruluşuyuz ama ticaretimiz de var tabii. Ama artık strateji gereği ticari satışları yavaş yavaş azaltıyoruz. 2018’de yüzde 80’i üretimden satalım, yüzde 20 ticaretten kazanalım dedik ve hedefimize ulaştık.”