PMS, beş kıtada 82 ülkeye sterilizasyon ürünleri ihraç ediyor
Faaliyetlerine Mersin’de başlayan ve global bir marka haline gelen Güler Grup’un firmalarından biri olan PMS, pazara sterilizasyon ürünleri ve cihazlar sunuyor. Bugün itibarıyla üretimin yüzde 90'ını 82 ülkeye ihraç ettiklerini belirten PMS Tıp Teknolojileri Genel Müdürü Özgür Güler, sağlık sektörüne yatırım yapmalarının temel sebebinin ise ülkenin tıbbi malzemede dışa bağımlılık olduğunu ifade etti. 1997’de sterilizasyon sarf malzemelerinde net ithalatçı olan Türkiye’nin, 2007 yılından beri net ihracatçı olduğunu anlatan Güler, ülkenin 2011 yılından beri ise küresel oyuncu olduğunu ifade etti.
Almanlarla ortak kurulan ve 2000 yılından bu yana tamamen Güler Grup bünyesinde aile şirketi olarak faaliyetlerini sürdüren PMS, sterilizasyon alanında hem sarflar hem de cihaz üretimi yapıyor. Üretime ilk başladığında yılda toplam 200 bin metrekarelik üretim yapabilen PMS, gelinen noktada yılda 250 bin metrekare ürünü dört günde üretiyor.
Cirolarının yüzde 85’ini hastanelerden, yüzde 15’ini ise tıbbi malzeme üreticilerinden sağladıklarını kaydeden Özgür Güler, “Üretimimize önce sterilizasyon cihazlarıyla başladık. Ardından, cihazların yaptığı sterilizasyonu kontrol eden test stiripleri de üretmeye başladık. Daha sonra da ürettiğimiz ambalajları medikal kriterlerde kapatmaya yarayan cihazlar üretmeye başladık ve bu ürünler de gamımızın bir parçası haline geldi” diye konuştu. Oldukça geniş bir ürün gamına sahip olduklarını söyleyen Güler, “Ürünlerimizi; H2O2 plazma sterilizasyonu, sterilizasyon paketleme, sterilizasyon kontrol, medikal ka- patma sistemleri, endüstriyel ürünler olmak üzere beş ana başlıkta sınıflandırıyoruz. Ayrıca bu ürünler içerisinde Pouchmate dediğimiz patenti bize ait bir ürünümüz bulunuyor” dedi.
“İnsana ihtiyaç duymayan makineleri tasarlıyoruz”
Uzun süren çalışmalar sonucunda katma değeri yüksek cihaz üretebilecek duruma geldiklerini belirten Özgür Güler, üretimde kullandıkları cihazları da kendilerinin imal ettiğini söyledi. Hızlı ve stabil makineler ürettiklerini vurgulayan Güler, “İnsana ihtiyaç duymadan, üründe ve proseste gördüğü hataları tespit edip düzelten, kendi tasarımımız olan makineler ile üretim yapıyoruz. Tabii sadece iyi makine ile üretim yapmak yetmiyor; iyi malzeme de kullanmanız gerekiyor. Biz malzemelerimizi de modifiye etmeye başladık” diye konuştu.
Global pazarda farklı kalite kriterleri olduğunu vurgulayan Güler, “Düzenli ve uzun süreli pazarlar Ba- tı ülkelerinde mevcut Batı’daki kalite standartları da oldukça yüksek. Devamlı ve yüksek seviyede kalite bekleniyor. Biz bu standartlara uygun çalışmalar yaptık. Daha sonra hammaddede yaşadığımız sorunlar sebebiyle üretimde kullandığımız hammaddeleri de kendimiz üretmeye başladık” açıklamasını yaptı.
“Ürün gamımız inovatif ürünlerden oluşuyor”
Öte yandan normal şartlarda dört günde yapılacak bir işi altı saate indiren ve iş gücü tasarrufu sağlayan bir paketleme cihazı geliştirdiklerini kaydeden Özgür Güler, cihazın geliştirilme sürecini şöyle anlattı: “Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin sterilizasyon merkezinde yaklaşık 15 kişinin tek tek makasla keserek gazlı bez paketlediklerine şahit oldum. Kendileriyle konuştuğumda, her gün 2 bin 500 gazlı bez paketlediklerini ve bu işlemi basitleştirecek bir makinenin global pazarda henüz bulunmadığını söylediler. Hemen bu işi yapan bir ci- haz geliştirmeye başladık ve patentini aldık.” Ar-Ge çalışmalarına önem verdiklerini ve bu alana kayda değer kaynak aktardıklarını belirten Güler, yaptıkları çalışmalarla ürün gamlarını inovatif ürünlerden oluştuğunu, böylece alanlarında globalde öne çıktıklarını ifade etti.