Aydın’daki tüm sektörlerin lokomotifi olmayı misyon edindik
1992’de kurulan Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) öğrencilerine uluslararası standartlarda eğitim imkanları sunan, mezunlarının kalitesiyle yurt içinde ve yurt dışında tanınan, sektörle işbirliğinde öncü, inovasyon yeteneği güçlü öğrenci odaklı bir eğitim kurumu. 2019 yılı itibarıyla akademik çalışmalarımızı 19 fakülte, 3 enstitü, 1 devlet konservatuarı, 6 yüksek okul, 19 meslek yüksek okulu,35 araştırma ve uygulama merkezi ile yürütüyoruz.
Sanayi ve teknoloji için altyapı hazırlamak ve bunun için gerekli zemini oluşturmak gibi önemli bir misyonumuzun olduğunun bilincindeyiz. Bilginin uygulamayla örtüştüğü, uluslararası alanda rekabet edebilen ve bu doğrultuda öğrenci yetiştiren bir kurumuz. Öğrencilerimizin kendilerini geliştirebilmeleri, saha deneyimlerini arttırabilmeleri ve dünya standartlarında rekabet edebilmeleri için olanak sunuyoruz. Yaklaşık 60 bin kişilik nüfusumuzla ilimizin en büyük kamu ailesiyiz. İlimizin ekonomik canlanmasının yanı sıra tüm sektörlerin ana ve ara elaman ihtiyacını karşılamaya yönelik adımlar atıyoruz. Üniversite ve sanayinin işbirliği içerisindeki çalışmalarımız, bölgesel kalkınmanın temel taşlarından birisi. Üniversite, olarak hayatın hemen her alanında dokunan özelliğimiz ile sadece kentimizin değil, bölgemizin ve ülkemizin de kalkınmasına yönelik faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.
Teknokent, Ar-Ge ve inovasyon merkezi haline gelecek
ADÜ olarak ilimizin marka değerini yükseltecek katma değerini arttıracak tüm çalışmaların en büyük destekçisiyiz. Aralık 2017’de aktif olarak faaliyete başlayan Teknoloji Geliştirme Bölgesi – Teknokent ile daha da güçlü hale geldik. Merkez kampüsümüzde Teknokent, AR-Ge ve inovasyon çalışmalarına ivme kazandırarak üniversite-sanayi iş birliğinde adımlar atılmasında başat rol oynuyor. İş adamlarımızın bilgi ve tecrübesi ile akademik camiamızın vizyon ve danışmanlığı bir araya gelerek, yeni projeler, yeni iş alanları, yeni istihdam olanakları, ulusal ve uluslararası işbirlikleri ortaya çıkıyor. Ar-Ge ve inovasyon merkezi haline gelecek olan Teknokent çok sayıda ulusal ve uluslararası girişimcinin sinerji ortaya koyabileceği, kentin tüm paydaşlarının işbirliği içerisinde sonuç elde edebileceği bir konuma erişecek. Henüz 14 ay önce faaliyetlerine başlamış olamsına rağmen Teknokent, oluşumunu kısa sürede tamamlayarak 2018 yılını 10 milyon lira gelirle kapattı. Teknokent’te 62 destek personeli ve içinde öğretim üyelerimizin de bulunduğu 31 Ar-Ge firması faaliyet gösteriyor. Bu sayı önümüzdeki günlerde 38’e yükselecek. 574 metrekare alanda dinamik kadroyla ilimize–ülkemize katma değer üreten genç Teknokent, bölgedeki firmaların yoğun ilgi gösterdiği bir cazibe merkezine dönüştü.
Yeni dönemde de üniversite–sanayi iş birliğini en üst seviyeye çıkarmak, ürettiğimiz akademik bilginin sanayiye kesintisiz aktarılmasını sağlamak amacıyla ilimizin önde gelen sanayicileriyle protokoller yaptık. Teknokent ile bilim, sanayi ve teknoloji alanlarında ses getirecek girişimcilere kapılarımızı sonuna kadar açtık. Zaman içerisinde üniversitemizde üretilen akademik bilgi Teknokent aracılığı ile ticari bir nesneye dönüşecektir. Bu minvalde tarım, sanayi ve turizmle adını duyuran ilimizde ADÜ, bundan sonra sanayi ve teknoloji üssü olarak anılacaktır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.
Girişimcilere destek vereceğiz
Antalya’dan sonra seracılığın en fazla yapıldığı il Aydın ve bizim de ziraat fakültemiz var. Çiftçilerimizin aydınlatılmasının yanı sıra akademisyenlerimiz birçok firmaya danışmanlık yapıyor. Fakültemizde tohum ıslah çalışmaları ve belediyeler için çevre düzenlemelerine yönelik peyzaj çalışmaları, küçükbaş hayvancılığa yönelik yerli ırkları iyileştirme çalışmaları ve balıkçılık sektörüne danışmanlıklar yapılıyor. Fakültemiz uygulamalı eğitime olanak sağlayan arazisi ve birimleriyle kaliteli eğitimin yanı sıra ilimiz ekonomisine de büyük katkı sunuyor.
Veteriner fakültemiz Türkiye’de Avrupa Veteriner Hekimliği Eğitimi Veren Kuruluşlar Birliği (EAEVE) tarafından akreditasyonu onaylanmış 5 fakülteden biri. Hayvan hastanemizde 6 bin 500 hastaya bakılıyor ve 1 milyon TL’nin üzerinde bir katma değer üretiliyor. TUS’ta başarı oranları oldukça yüksek olan tıp fakültemiz ise bölge hastanesi olma yolunda ilerliyor. Diş hekimliği fakültemiz de oldukça yeni olmasına rağmen tüm bölgeye hizmet ediyor. Kuşadası’nda kurduğumuz İnternational Dent Care ülkemize ve ilimize döviz girdisi sağlıyor. Turizm fakültemiz ise sektörün eğitilmiş ve alanında uzman personel ve yönetici tedarikçisi durumunda.
İlimiz sanayisi ile en çok bir araya gelen fakültemiz ise mühendislik fakültesi. Burada akademisyenlerimiz, jeotermal enerjiden, rüzgar santrallerine, gıda sektöründen inşaat sektörüne kadar birçok alanda ilimizdeki firmalara danışmanlık yapıyorlar.
Aydın, eğitim, turizm, tarım, tarımsal sanayi, jeotermal, sağlık, kültür ve en nihayetinde bir vizyon ve misyon kenti olarak yeni dünyada ve güçlü bir Türkiye’de çok önemli bir kavşak noktası haline gelecektir. Biz de ADÜ olarak önce Ege Bölgesi’nin en itibarlı üniversitesine dönüşmek, ardından ulusal ve uluslararası tanınırlığımızı ve tercih edilebilirliğimizi artırmak için planlı ve kararlı bir idari yapı ile ilk 100 gün, kısa-orta vade ve uzun vadedeki dönüşüm master planlarımızı hazırladık. Küresel kalkınmanın zorluklarını aşacak, ülkenin ve şehrin ekonomisine katma değer yaratacak, Endüstri 4.0’a uyum kabiliyetli öğrenciler yetiştirmek ve teknolojiler geliştirmek için, bu sürecin merkezindeki zorlu görevimizi hakkıyla yerine getirme azmindeyiz.
Girişimcilerimize her türlü desteği vermeye, zemin oluşturmaya, yol göstermeye, hedef koymaya ve zorlukları bir bir aşmaya hazırız. Daha müreffeh bir ülke olma yolunda yürümeye devam edeceğiz. Marka kent kavramı ülkemizde oldukça yeni. Şehirleri marka yapmak için sahip olduğu doğal, tarihi, kültürel, yöresel değerleri, ticari ve bunlar gibi varlıklarının analizlerinin yapılması gerekiyor. Yapılan analizler neticesinde, şehrin üst düzey yöneticilerinin birlikte hareket ederek, marka şehirlerin yaratılmasında, belirlenen varlıkların tanıtımları için uzun soluklu bir yol planının oluşturulması lazım. Marka kent olma yolunda şehrin en üst yöneticileriyle birlikte daha geniş bir katılımla ilçe belediye başkanlarının, il milletvekillerinin, rektörün, kalkınma ajanslarının, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne bağlı il/ilçe oda ve borsalarının, medyanın, sivil toplum kuruluşlarının işbirliği içerisinde hareket etmesi şart.
Yöresel ürünlerle marka değerimizi yükselteceğiz
Şehrin marka kent olmasıyla; fazla turist çekilmesi, yatırımların canlanması, ve sonucunda şehrin kalkınmasını sağlanacak, şehirde yaşayanlara ve ziyaretçilerine daha iyi bir hayat sunulacak. Yaşanan ilin marka şehir olması, getirisi en yüksek yatırımlardan biridir. Borsa olarak marka kent olma yolunda verilebilecek desteği değerlendirdiğimizde, marka değeri yüksek yöresel ürünler ile marka değeri yüksek bir kentten bahsedebiliriz. Coğrafi işaretleme sistemi ile yöresel ürünler şehrin markası olacak, bunun yanı sıra etkin tanıtımlarla önemli iktisadi kazanımlar sağlanabilecek.
Dünyada birçok ülkede coğrafi işaretli ürünler çok eskiden önem kazanmasına rağmen ülkemizde son yıllarda farkındalık kazandı. 2014 yılında bor