Maroli Gıda, bu yıl Rusya’ya da ihracata başladı
Uzun yıllardır Almanya, Romanya, Bulgaristan, Norveç, ABD, İngiltere ve Venezuela’ya sofralık zeytin ihracatı gerçekleştiren Maroli Gıda, bu yıl pazar yelpazesine Rusya’yı da ekledi. Maroli’nin 1995’te kurulduğunu fakat sektördeki geçmişlerinin daha eskiye dayandığını belirten Maroli Genel Müdürü Cenker Abacı, faaliyete başladıkları günden bu yana katma değeri yüksek markalı ve küçük ambalajda zeytin üretimine odaklandıklarını söyledi.
Dökme bidonlarda ürün isteyen sadece fiyat odaklı müşteri profilini hedeflemediklerini dile getiren Cenker Abacı, “Dolayısıyla son 10 yılda gerek altyapı gerek bilgi birikimi olarak kendimizi hep küçük ambalajlı ürünler için hazırladık” dedi. İhracatta başarının küçük ama sağlam adımlarla yıllar içinde geliştiğine dikkat çeken Abacı, “Fuar katılımlarını da bu şekilde değerlendiriyoruz. Fuarlardan beklentimiz hemen o yıl içinde satış gerçekleştirmek değil, uzun vadede müşterilerin aklına her sene katılım sağlayarak kalıcı ve güvenilir bir şirket olduğumuzu aktarmak. Kalite ve planlamanın yurtdışı alıcılarımız için en önemli iki unsur olduğunun bilincindeyiz. Almanya, Romanya, Bulgaristan, Norveç, ABD, Venezuela ve İngiltere’ye ihracat gerçekleştiriyoruz. Bu yıl pazar yelpazemize Rusya da eklendi. Deneme siparişlerini gönderdik” şeklinde konuştu.
“BRC Gıda Güvenliği Sertifikası ile kaliteli üretim yapıyoruz”
Aydın’da 10 bin metrekaresi kapalı olmak üzere 25 bin metrekare alanda faaliyet gösterdiklerini anlatan Cenker Abacı, “İşletmemizde 4 yıldır BRC Gıda Güvenliği Sertifikası’nın 7. versiyonunu uyguluyoruz. Bu sertifikasyon bize yeni kapılar açtı. Özellikle İngiltere kalite algısı ve standartları yüksek bir pazar. Hatta sadece gıda güvenliği sertifikası yeterli olmuyor. Müşteriler kendileri gelip inceliyorlar. Bu inceleme alım yaptığımız çiftçilerden, etik ticaretimizi sorgulamaya kadar uzanıyor. Bunlar, Türkiye’de alışık olunmayan durumlar. Bizim çıtamızı yükseltiyor. Hatta bütün işletmelerde uygulanmalı. Çünkü bunlar sadece şirketin değil, ülkenin kalite algısını da yükseltiyor. Yunanlılar zeytini ortalama 4 küsür dolara satarken, Türkiye 1.8 dolarlara satıyorsa bunun sebebi tamamen kalite algısı” ifadelerini kullandı.
Son dönemde Türkiye’de kurda yaşanan hareketliliğin yüzde 100 yerli girdi ile üretim yapan tarımsal ürün ihracatçıları için fırsat olarak değerlendirilebileceğini vurgulayan Cenker Abacı, şu bilgileri verdi: “Biz her zaman standartlarımızı yüksek tuttuğumuz için müşteri portföyümüzü kaybetmedik. Geçen yılki satışlarımızla küçük ambalajlı sofralık zeytin ihracatında Türkiye ikincisi olduk. Ürünlerimizi yurtdışında Marmara, Zeyno ve Harika, Rosina markalarıyla pazara sunuyoruz. 200 gramdan 10 kilograma kadar teneke ve kavanozda üretim yapıyoruz.”