Tarsus Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Tarsus’a kazandırılacak en büyük yatırım
Bizim için ticaret ve sanayi odalarının asli görevi, bulunduğumuz coğrafyaya, Tarsus ekonomisine değer katmak ve ekonomimizi çeşitlendirmektir. Bunun yanı sıra sosyal ve kültürel anlamda da yaşadığımız şehre borcumuzu geri ödemektir. Bu anlamda Tarsus ekonomisine kazandırılabilecek en büyük değer ve yatırım; Tarsus Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’dir. Yaklaşık dört yıllık süreçte Tarsus Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin kuruluşunu gerçekleştirdik ve kurumsallaşırdık. En önemli şey; hem acele kamulaştırma yetkimizi, hem de kamulaştırma yetkimizi almış olmamızdır. Ve bulunduğumuz 5 bin 300 dekar arazi için de kamu yararı kararı alınarak, bütün arazi üzerine şerh konuldu.
Biz yola çıkarken bununla ilgili bir bütçe oluşturduk. Maalesef bu bütçe için gerçekleşmesi gereken maddi destekleri alamadık. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan almamız gereken 50 milyon TL değerindeki krediyi gerek krize denk gelmesi, gerekse öncelikli bir yatırım olarak görülmemesi nedeniyle alamadık ve kaynak yaratmakta sıkıntı yaşadık. 30 milyon TL Mersin Büyükşehir Belediyesi ve 10 milyon TL Tarsus Belediyesi’nden de verileceği taahhüt edilen toplam 40 milyon TL’yi alamamış durumdayız. Tüm bu sebeplerden dolayı şu an proje kendi sattığı arazi bedeli kadar kamulaştırma yaparak yavaş da olsa gelişmeye çalışıyor. Bir önceki belediye yönetimlerinden alamadığımız desteği, yerel seçimler sonrasında seçilmiş yeni belediye başkanlarımızdan alabileceğimiz konusunda umutluyum. Sadece bu destekler bile bizlere projeyi etap etap yürütebileceğimiz bir kaynak imkanı oluşturacak. Hatta bu bağlamda iki ayrı arazi satışı gerçekleştirdik. Tabii ki bunlar yeterli değil. Bizim bu OSB’de daha büyük yatırımlar gerçekleştirmeliyiz. Bunun için de OSB şantiyemizin kurularak, bayrağımızın dikilerek dalgalanması gerekiyor.
Agropark, Tarsus Gıda İhtisas OSB’ye katma değer sağlayacak
Hayata geçirdiğimiz Tarsus Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’ni en çok destekleyecek bir diğer yatırımımız ise Mersin Tarım ve Gıda Teknoloji Geliştirme Bölgesi’dir. Kısaca biz bu projeye Mersin Agropark diyoruz. Bu yatırım, kurulacak olan gıda ihtisas sanayi bölgesine ArGe anlamında destek olacak, Türkiye’de ilk defa hayata geçirilecek oldukça büyük bir projedir. Biz de Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası olarak Mersin Agropark’ın kurucu ortağıyız ve yönetim kurulunda bulunuyoruz. Agropark’ta geliştirilen Ar-Ge’den çıkacak sonuçlar üretim anlamında Tarsus Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde çok büyük katma değer sağlayacak.
Agropark şu an tüzel kişilik kazandı, anonim şirketi kuruldu ve yönetim kurulu oluşturuldu. Sermaye oluşumu gerçekleştirildi ve Mersin Valisi Ali İhsan Su’nun katkılarıyla, ana binası ve laboratuvarlarının acilen yapılacağı yerle ilgili ödenek konusunda da büyük destek aldık. Şu an projelerimiz çiziliyor. Agropark’ın merkezi Tarsus ilçesi sınırları içinde bulunuyor. Ayrıca 700 dekarlık arazide de deneme parselleri olacak. Firmalar bu parsellerde tohum denemelerini yapacak. Yani kısacası tarımın ve gıdanın denemelerinin yapılacağı alanımız da yine ilçemiz sınırları içerisinde olacak.
Agropark’ın projelendirilmesinin ardından bu yıl içinde temelini atmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki yıldan itibaren arazi altyapısını oluşturup, tahsislere geçmeyi planlıyoruz. Bilindiği üzere Çukurova dünyanın sayılı ovalarından biridir. Tarım ve gıda bölgemiz için hayati önem taşımaktadır. Dolayısıyla Agropark projesi; bölgemizde bulunan 100’ü aşkın ürün çeşitliliğinden katma değeri yüksek olan ürünlerin doğru yetiştirilmesi, doğru hasadı ve doğru teknolojilerin kullanılması yönünde önemli çalışmalara imza atacak olan bir projedir. Tarımda önemli verimlilik sağlayacak bu proje ile bölgemizin tarım ve gıdaya dayalı sanayisi de gelişme gösterecek.
Havalimanının, önümüzdeki yılın 3’üncü çeyreğinde hizmete açılması öngörülüyor
Tüm bu alanlara bağlı olarak önemli olan bir diğer değişim ise, Çukurova Bölgesel Havalimanı’dır. Bir havalimanı tek başına bir ekonomi sağlamaz. Havalimanının bir ekonomi sağlayabilmesi için yolcu ve kargo anlamında desteklenmesi gerekiyor. Turizm gelişmiş değilse yolcu uçaklarımız boş seferler yapmaya mahkûm kalır. Üretim güçlü değilse kargo uçakları boş gidip gelir. Katma değeri yüksek ürün üreterek havalimanının yaratacağı imkânı avantaja çeviremezsek, bölgemize yapılacak havalimanı, artı 100-200 istihdam getirisinin önüne geçemeyecek. Bu anlamda hava kargosunu destekleyen üretim çeşitlerine yönelmemiz bu noktada atılması gereken adımlardan biri olacak. Bölgemiz için katma değeri yüksek ve taşımaya elverişli kiraz gibi meyvelerin veya süs bitkisi gibi ürünlerin desteklenmesi ve imkanların avantaja çevrilmesi gerekiyor. Şu anda havalimanın 2020 yılının 3’üncü çeyreğinde hizmet vermeye başlaması öngörülüyor.
Tarsus Üniversitesi’nin kurulması da bölgemiz açısından 50 yıldır beklediğimiz önemli bir gelişme. Üniversitemiz hem sosyal ve kültürel anlamda hem de ekonomik anlamda avantaj sağlayacak. Tarsus Üniversitesi Rektörü Orhan Aydın’ın yoğun çabaları neticesinde üniversitemizin sanayi ve STK’larla kurduğu önemli işbirliği ve iletişim; bölge ekonomisine yenilik, gelişim ve katma değer olarak dönecektir.
Tarsus’un turizm açısından yaşadığı en büyük sorun konaklama kapasitesinin kısıtlı olmasıdır. 400 bin nüfuslu bir kentte yalnızca bir adet 40 yataklı otelimiz iki de 15’er yataklı butik otelimiz var. Tarsus’ta bulunan Şelale Oteli’nin bir an evvel restorasyondan geçmesi gerekiyor. Bu anlamda toplu bir imar ve peyzaj çalışması yapılması elzem. Tarsus’un beklenen en büyük turizm yatırımı, konaklama çalışmalarının geliştirilmesidir. Bahsi geçen yatırımların tamamlanması dahilinde Tarsus’un sahip olduğu potansiyeli açığa çıkaracağına, sosyal ve ekonomik anlamda gerekli gelişmişliğe sahip olacağına inancımız tamdır.