Yatırım ve istihdam ortamının iyileştirilmesi için çalışıyoruz
MTOSB’nin temelleri, 1993 yılında 380 hektarlık bir alan üzerine atıldı. Bölgemiz o dönemlerde bakir ve herhangi bir üretimin ya da yatırımın olmadığı boş alanlardan oluşuyordu. 1994 yılında inşaatına başlanılan bölgemiz, henüz inşaat aşamasındayken 35 şirkete yatırım için arsa tahsis edilmesiyle Türkiye’nin önemli bir organize sanayi bölgesi olacağının işaretlerini verdi. Karma OSB olan bölgemizde ağırlıklı olarak çelik konstrüksiyon, gıda, plastik, makine, ahşap (mobilya), kimya, cam sektörleri bulunmakla birlikte, 14 ayrı sektörde faaliyetlerimiz devam ediyor. İlave alan yatırımımız olan 2. Bölgemiz ise 2010 yılında faaliyete alındı ve böylelikle 278 hektar alan daha Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’ne dâhil edildi. İlave bölgenin dahil edilmesiyle toplam 197 parselde 200’ün üzerinde yatırımcının faaliyetine devam ettiği bölgemizde, yaklaşık 19 bin kişi istihdam ediliyor. Mersin Limanı, havayolu, karayolu gibi lojistik imkanlar bakımından son derece avantajlı bir lokasyonda bulunan organize sanayi bölgemiz, dünyanın her bölgesine ihracat yapmamızı mümkün kılıyor.
Ülkemiz bir seçim dönemini daha geride bıraktı. Seçim sonuçlarının ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Biz MTOSB sanayicisi olarak; şartlar ne olursa olsun yatırım ve istihdam ortamının iyileştirilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Lojistik unsurlar, insan kaynağı, yeni sanayi alanlarının yaratılması, enerji kaynaklarının iyileştirilmesi gibi birçok konuda üretimi ve istihdamı artıracak çalışmalarımızla sanayicimizin rekabet edebilmesine destek vermeyi hedefliyoruz.
Sanayi alanındaki yapısal dönüşümler rekabet edebilmenin önemli bir unsuru
Rekabet edebilmenin diğer bir önemli unsuru ise sanayi alanındaki yapısal dönüşümler olacaktır. Son dönemde ülkemizdeki kamu destekli, yüksek teknolojiye dayalı, sanayiye dayalı teşvik ve programlar ile katma değerli üretime destek verilmesi bizler için önemli bir yaklaşım. Devletin ekonomik büyüme hedeflerini, üretime dayalı bir politika üzerine kurması, gelecek için umut verici. Bizlerde bu çerçevede sanayicilerimizin rekabet edebilmesini ve üretim kalitesini artırmak, Endüstri 4.0 uygulamaları üzerinde farkındalık yaratmak açısından önem verdiğimiz projeler olan model fabrika ve endüstriyel tasarım ve KOBİ Danışmanlık Merkezi projelerinin temel atma törenini yakın zaman önce gerçekleştirdik. Model fabrika ile birlikte endüstriyel tasarım ve KOBİ Danışmanlık Merkezi’ni kısa sürede faaliyete geçirerek, iki önemli merkezi bölgemizdeki sanayicilerimizin hizmetine sunmayı hedefliyoruz.
3. Organize Sanayi Bölgesi ile 25 bin kişiyi istihdam edeceğiz
Yine geçtiğimiz dönemde temel atma törenini gerçekleştirdiğimiz ve tahsis süreci devam eden 98 hektar alan üzerine kurulu 3. Organize Sanayi Bölgesi ile beraber 756 hektar büyüklükte yaklaşık 25 bin kişinin istihdam edildiği bir bölge olacağız. Bölgelerimizi Adana Mersin otoyoluna bağlayacak olan, kamulaştırma süreci ve kavşak çalışması tamamlanan Otoyol-OSB bağlantı çalışmalarının da kısa süre içinde bitirilmesi, bizim en büyük önceliklerimiz arasında.
Organize sanayi bölgemizin gelişiminin, üretim artışının diğer bir göstergesi olan elektrik enerjisi sarfiyatlarının son üç yılda ortalama yüzde 30 oranında artması, MTOSB olarak bizleri, güneş enerjisi üretimine yöneltti. Bölgemizdeki atıl alanlarda kurulan toplam 40,4 MW kapasiteli tesislerle, yıllık elektrik tüketim oranımızın ortalama yüzde 17’sini karşılıyoruz. Bölgemizde gerçekleştirilen elektrik üretiminin aynı zamanda enerjide dışa bağımlı olan ülkemizin cari açığına ve arz güvenliğine olumlu yönde yansıyacağı inancındayız.
Ülkemizin geleceğinin, nitelikli ve üretken gençlere yatırım yapmakta olduğunun farkında olan bir organize sanayi bölgesi olarak bölgemizde 2011 yılından beri eğitim öğretimine devam eden Özel Şişecam Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne büyük önem veriyoruz. Bölgemizdeki üretime destek verecek öğrencilerimizi, işinin sorumluluklarını ve teknik özelliklerini bilen, kalifiye personeller olarak yetiştiriyoruz. Staj sürelerince fabrikalarımızda gördükleri pratik eğitimler, öğrencilerimizin mezun olduktan sonra bu fabrikalara kolaylıkla adapte olmasını sağlıyor ve fabrikalarımızın nitelikli personel ihtiyacını bu şekilde karşılıyoruz. Üretim kalitemizin artması, yüksek teknolojili ürünlerin üretilmesinde insan faktörünün öneminin bilincindeyim ve insanımıza yapılacak yatırım ile ülkemizin geleceğinin belirleneceği inancındayım.