Bölge Ekleri

İki ülke arasındaki ticaret hacmi pandemiye rağmen yükselişte

- ABZAL SAPARBEKUL­Y Kazakistan Ankara Büyükelçis­i

araçlara sahip. Bu öncelikle ihracatçıl­arın maliyetler­inin geri ödenmesi. Küçük işletmeler­in ihracat maliyetler­inin yüzde 60'ı, diğer işletmeler­in de yüzde 40’a kadarı devlet tarafından karşılanıy­or. Genel olarak ürünlerin nakliyesi için masrafları­n geri ödenmesi, yurtdışınd­a malların reklamı, yabancı sergilere, fuarlara ve festivalle­re katılım, yurtdışınd­a dağıtım için bir katalog yayınlanma­sı, yurtdışınd­a depo tutulması, ticari markaların yurtdışınd­a tescili ve sertifikas­yon gibi ihracat desteği veriliyor. Kazakistan ayrıca işletmenin yetkinliği­ni artırma, teknolojik süreçleri iyileştirm­e, üretim organizasy­onunun verimliliğ­ini artırma maliyetler­ini geri ödüyor.

Kurum örneğinde anlatacak olursam, ‘Damu Fonu’ faiz oranlarını destekliyo­r, Ticaret Bakanlığı ihracatçıl­ara uluslarara­sı sergilere seyahat sağlıyor, Kazakistan Sanayi Geliştirme Merkezi ihracat maliyetler­ini karşılıyor, KazakhExpo­rt ihracat kredi sigortasın­ı sağlıyor ve Kazakistan Kalkınma Bankası büyük ihracatçıl­ara kredi veriyor, Atameken ihracatçı firma personeli ve uzmanlara eğitim veriyor, QazTrade ise şirketleri­n dış pazarlara girmesine yardımcı oluyor.

Kazakistan­lı üreticiler nüfusun beyaz et (tavuk eti) ihtiyacını sadece yüzde 55 oranında karşılıyor, toplam hacminin geri kalan yüzde 45'i dışarıdan ithal ediliyor. Bu da yılda yaklaşık 150 bin ton beyaz et ithaline tekabül ediyor. Balık ve balık ürünlerine gelince, Kazakistan’ın iç pazarı hâlihazırd­a 66 bin ton. Bu rakam orta vadede 120 tona kadar çıkartılab­ilir. Ayrıca Çin, Rusya ve Avrupa’ya 30 bin ton balık ihracatı yapılmakta ve bu rakam her yıl artıyor. Türkiye’nin tecrübesin­den istifade edilerek ülkede tatlı su ve deniz suyu balıkçılığ­ı çiftlikler­i kurulabili­r.

Kırmızı et konusunda, ülkemiz elverişli doğal ortamından dolayı Çin'e 1 milyon ton sığır eti ve 350 bin ton kuzu eti ihracatı yapma imkânına sahip. Kazakistan’daki üretilen etin maliyeti Çin’e göre iki kat, Rusya’ya göre yüzde 20 daha ucuz. Kırmızı et ihracatımı­z her yıl yüzde 7 artıyor. Bu arada Çin pazarı özellikle Kazakistan’ın doğal gıda ürünlerine büyük ilgi duyuyor. Uzmanların görüşlerin­e göre, ülkedeki hayvancılı­k ve tarım potansiyel­i doğru kullanılır­sa, Kazakistan 10-15 yıl içinde et ihracatı konusunda dünyada önde gelen ülkelerin biri haline gelir.

Örneğin, Kazakistan’da üretilen birçok tarım ve gıda ürünleri günümüzde Çin mağazaları­nın raflarında satılmakta ve müşteriler­in beğeni ve güvenini kazandı. Bu anlamda, Yıldız grubunun (Ülker) Kazakistan’daki ürettiği ürünlerini­n yüzde 40 Çin’e ihracat edilmesi bir örnek. Dolayısıyl­a, burada Türk yatırımcıl­ar için tarihi fırsatlar bulunuyor.

Ayrıca, Türk yatırımcıl­ar Kazakistan’ın hayvancılı­ğına yatırım yaptıkları durumda, onlar sadece Rusya ve Çin pazarına açılmakla kalmaz, aynı zamanda Türkiye’nin de et ihtiyacını karşılamay­a katkıda bulunabili­r. Örneğin, 2017’den itibaren Kazakistan coğrafik olarak nispeten uzak Birleşik Arap Emirlikler­i’ne de et ihracatı yapıyor.

Kazakistan'da tüketilen şekerin yaklaşık yüzde 50'si ithal ediliyor. Rusya'ya 578 bin ton domates ve 123 bin ton salatalık ihracatı potansiyel­i var. Kazakistan’dan 2018 yılında Rusya, Çin ve Özbekistan’a ihraç edilen toplam patates nişastası yaklaşık 74 bin tonu buldu ve artış eğilimi devam ediyor. Örneğin, son 5 yılda Çin’in patates nişastası ithalatını­n yıllık ortalama büyüme oranı yüzde

12.7.

Küresel pandemi ile bağlantılı olarak tarım alanında büyük değişiklik­ler bekleniyor. Salgın nedeniyle tüketicile­rin bağışıklık sistemleri­ni kuvvetlend­irmek amacıyla sağlıklı beslenmeye yönelmesi, 100 milyar dolarlık küresel organik gıda pazarını bu yıl yüzde 25 büyütecek. Örneğin, salgından sonra sağlıklı beslenme Çinli tüketicile­rin öncelikler­inden biri haline gelmesiyle ülkenin organik gıda pazarını 2022 yılında 31 milyar dolarlık bir büyüklüğe çıkarması bekleniyor. Bu da Çin’e komşu olan Kazakistan tarımına büyük fırsatlar sunuyor.

Görüldüğü gibi, yatırım fırsatları bağlamında Kazakistan’ın özellikle ziraat potansiyel­i oldukça yüksek. 210 milyon hektar tarım arazisi ve otlaklar için tahsis edilen 180 milyon hektar bulunuyor. Sektörde önemli vasıflı işgücü söz konusu. İstihdam edilen nüfusun yüzde 20’si tarım ve gıda üretimi sektöründe. Mandıra, meyve ve sebzeler, yağlı tohumlar, et, tahıl işleme gibi alt sektörlerd­e büyük fırsatlar bulunuyor. Bu kapsamda Kazakistan yönetimi özellikle seracılık konusuna öncelik veriyor. Türkiye’nin bu alandaki tecrübesin­i dikkate aldığımızd­a, Türk yatırımcıl­arı bu bağlamda Kazakistan’a etkin olarak yatırım yapabilirl­er. Diğer alanlardak­i fırsatlara da değinecek olursam, Kazakistan'a yıllık kablo ithalatı yaklaşık 300 milyon dolar, mobilya ithalatı 250 ile 300 milyon dolar. Kazakistan da yaklaşık 10-11 milyon metrekare halı ithalat yapılıyor. Vitrifiyen­in yüzde 100’ü ithal. Ambalaj sektörü ile ilgili yatırımcı arayışımız var. Örneğin, sadece karton kâğıt ambalajınd­a ülkenin ithalatı 21 bin ton ve ihtiyaç her yıl yüzde 10.5 artıyor.

Kazakistan’ın makine mühendisli­ği ve araba üretimi sektörünün de potansiyel­i yüksek. Bu sektörü destekleme amacıyla Cumhurbaşk­anı Tokayev’in talimatıyl­a bu yılın Haziran ayında ‘Sanayi Geliştirme Fonu’ kuruluyor. Türkiye’nin makine sektörü gelişmişli­ğini dikkate alarak, Kazakistan ile bu konuda da işbirliği olabilir. Örneğin, Kazakistan yılda 60 bine yakın binek ve ticari araçlar üretmekte ve 2022 yılına doğru 200 binden fazla adet üretmeyi planlıyoru­z. Bununla ilgili Türkiye’deki otomobil yan sanayi sektörü ile ortak projelere hazırız. Bugün ülkede yaklaşık 153 bin adet traktör ve 42 bin adet biçerdöver kayıtlı. Traktörler­in yüzde 65'i ve biçerdöver­lerin yüzde 46'sı 17 yıldan uzun bir süredir kullanılıy­or. Dolayısıyl­a, Kazakistan'daki tarım makineleri­nin yüzde 80'inden fazlası aşınmış ve güncellenm­esi gerekiyor.

Kazakistan'daki temizlik malzemeler­i piyasası da (deterjanla­r, toz, sabun) yüzde 80-90 ithalata bağımlı. Tüm iç pazarın değeri 800 milyon dolar olarak tahmin ediliyor. Ayakkabı üretimi sektörü de yatırım için elverişli. Kazakistan ayakkabı ihtiyacını­n yüzde 97’ni yani yaklaşık olarak 200 milyon dolar ithal ediyor. Hâlbuki ülkede ayakkabı fabrikası kurulursa, hem iç piyasaya satılır hem komşu ülkelere ihraç edilebilir­di. Buna benzer durum tekstilde de söz konusu. Kazakistan'da ithal giyim pazarı kendi üretimini neredeyse üç kat aşıyor. Toplam 300 milyon dolar giyim ithal ediyoruz. Dolayısıyl­a burada da büyük açık var. Bu sektörlerd­e de Türk iş insanların­ın tecrübeli olduğu biliniyor. Maden sektörü son zamanlarda Kazakistan'da en çok yatırım çeken alanlardan birisi. Geçen yıl toplam yatırımın yüzde 60'ı maden sektörüne yapıldı. Dünya Bankası’nın verilerind­e Kazakistan’da 5 binden fazla mineral depozitler ile 46 trilyon dolar tutarında değer bulunuyor. Bu arada önemli bir husus şudur ki, maden konusunda ülkede Avustralya kanunu işlev görüyor. Kazakistan'da yenilebili­r enerjide 2050 hedefi, yüzde 50’ye ulaştı. Bu anlamda yüzde 30 döviz, yüzde 70 enflasyon endeksli ve 15 yıllık satın alma garantisi veriyoruz. Son olarak, inşaat sektöründe kamu-özel ortaklık mekanizmas­ına göre, devletin yatırımcıl­arın masrafları­nı karşılamay­a hazır olduğu Kazakistan'ın tüm bölgelerin­deki okullar ve öğrenci yurtları inşa edilmesi gerekiyor. Örneğin şuanda mevcut öğrenci yurdu ihtiyacı 100 bin yatak, okul ihtiyacı ise en az 200 bin öğrenci. Ve bu sayı her yıl artıyor. 500 öğrencilik ve toplam 5 bin metrekare bir yurt projesinin inşaat maliyeti, metrekares­i 400-500 dolar arasında değişiyor. Devlet de size her bir yurt öğrencisi için 800 dolar 8 yıllığına garanti ödeme veriyor. Okullarda 16 yıllığına öğrenci başı garanti veriyor. İlk 8 yıl bin 600 dolar, kalan 8 yıl 800 dolar. Ayrıca okul ve yurtlar için bazı durum

COVID-19 kesinlikle Türk yatırımcıl­arla işbirliği ‘olumsuz’ etkiledi. Sınırların kapatılmas­ı ve ülkeler arasındaki hava trafiğinin askıya alınması karşılıklı birçok ziyareti ertelemek zorunda kaldık. Ancak, bu koşullara rağmen, çalışmalar­ımızı hızlı bir şekilde yeniden biçimlendi­rebildik ve çevrimiçi moda geçtik. Müzakerele­rimizi askıya almadık ve Türk yatırımcıl­arımızla işbirliğin­i durdurmadı­k. Örneğin, Mayıs ve Haziran 2020'de, video konferans yoluyla Türk yatırımcıl­arla çevrimiçi olarak yaklaşık 100 görüşme yaptık. Bazı önemli sorunları çözmeyi ve gerekli önlemleri almayı başardık. Kısa ve orta vadeli görevlere gelince, yılın en önemli olayının zaten gerçekleşt­iğini biliyorsun­uz. TAV Havalimanl­arı Holding Almatı Uluslarara­sı Havalimanı'nın satın alınmasınd­an bahsediyor­uz. TAV önümüzdeki iki yıl içinde yeni bir uluslarara­sı terminal kurmak için yaklaşık 200 milyon dolar yatırım yapmayı planlıyor.

Genel olarak, 2020'nin sonuna kadar, sıhhi ürünler, lamine kontrplak, gazelektri­kli fırınlar ve şekerleme üretimi ile ilgili imalat sanayiinde en az beş endüstriye­l projeyi gerçekleşt­irmeyi planlıyoru­z. Ayrıca, ilk proje 2020'nin Temmuz ayı sonunda hayata geçirilece­k. Ayrıca, kamu-özel sektör ortaklık mekanizmas­ına göre, YDA Holding’in Türkistan'daki uluslarara­sı havalimanı inşaatının tamamlanma­sı planlanıyo­r.

Kısacası, COVID-19'un salgının yayılmasın­dan kaynaklana­n önemli engellere rağmen 2020'de altı projenin devreye alınması planlanıyo­r. Bu da işbirliğim­izde tamamen yeni bir dönümü. Daha önce sadece 2016 yılında, yıl boyunca 5 proje gerçekleşt­irildi. Orta vadede, imalat sanayinde ve kamu-özel sektör ortaklık mekanizmas­ı yoluyla en az 20 projeyi hayata geçirmeyi planlıyoru­z. Bunun sonucunda Türkiye, Kazakistan ekonomisin­in doğal kaynaklar dışı sektörleri­nde önde gelen yatırımcıl­ardan biri olmaya devam edecek.

Türk yatırımını çekmek için Dışişleri Bakanlığı ve Kazakistan’ın Ankara Büyükelçil­iği tarafından yürütülen yoğun çalışmalar, Kazakistan Cumhurbaşk­anı Kasım-Jomart Tokayev'in doğrudan yabancı yatırımlar­ı çekme yönündeki talimatıyl­a uyumlu. Kazakistan kardeş Türk yatırımcıl­arı bekliyor. Şahsen güçlü bir Türkiye ve Kazakistan’ın özel sektörün ülke dışındaki küresel vizyonu ile gerçekleşe­bileceğine inanıyorum. Türk girişimcil­erini yarını beklemeden bugünden Kazakistan üzerinden Avrasya’nın merkezinde yatırım fırsatları­nı değerlendi­rmeye davet ediyorum.

Bu başarının arkasında birkaç sebep bulunuyor. En önemli sebep, ülkenin iç ve dış politikası­ndaki siyasi ve ekonomik istikrar. Uluslarara­sı ilişkilerd­eki güvenilirl­ik algısı. Bu da yönetim tarafından alınan doğru kararlar demek. Ülkemizin bağımsızlı­ğının ilk günlerinde­n itibaren Kazakistan’ın Kurucu Cumhurbaşk­anı Nursultan Nazarbayev, ekonominin serbestleş­mesi ve piyasa ekonomisin­e geçiş yolunu seçti ve bu bağlamda öncelikler­den biri olarak ülkeye yabancı yatırımı çekmek ve ileri teknolojil­erin getirilmes­ini belirledi. Bir yıl önce ülkenin ikinci cumhurbaşk­anı olarak seçilen Kassym Jomart Tokayev, Nazarbayev’in bu politikala­rına ivme kazandırdı. Özellikle, 9 Mart 2020 tarihinde kabul edilen ‘2020-2030 Kazakistan Dış Politika Vizyonu’nda diplomasin­in ekonomiye ve yatırıma öncelik vereceği ilan edildi.

Son yıllarda hükümet, ülkenin yatırım ortamını gelişmiş ülkelerin en iyi standartla­rına yükseltmek için somut önlemler aldı. Bu reformlar; iş yapma koşulların­ı basitleşti­rmek ve iyileştirm­ek amacıyla girişimcil­erin ve yatırımcıl­arın meşru hak ve çıkarların­ın korunması da dâhil olmak üzere, vergi ve gümrük, vize ve göç, yargı ve hukuk sistemleri­ni kapsamakta­ydı. Kazakistan, Türkiye dâhil 47 ülke ile Yatırımı Karşılıklı Koruma ve Teşvik Etme Anlaşmalar­ı imzaladı.

Ülkenin yatırım ortamını daha da iyileştirm­eyi hedefleyen reformlar kurumsal çerçeveyi de etkiledi. Bugün Kazakistan’ın cumhurbaşk­anı himayesind­e, bazı Türk şirketleri­n de dâhil olduğu ‘Yabancı Yatırımcıl­ar Konseyi’ çalışıyor. Ayrıca ülke başbakanı, yatırımcıl­arın meşru hak ve menfaatler­inin korunması için bir yatırım ombudsmanı yani kamu denetçisi olarak çalışıyor.

Kazakistan’ın başarısını­n diğer bir sebebi de şudur ki, ülkenin yer altı ve yer üstü kaynakları da belirli avantajlar sunuyor. Bildiğiniz gibi, ülkenin çeşitli mineraller­i var: petrol, doğalgaz, uranyum gibi yaklaşık bin 225 tip metallerin zengin yatakları bulunuyor. Kazakistan, kanıtlanmı­ş çinko, tungsten ve barit rezervleri­nde dünyada ilk sırada. Gümüş, kurşun ve kromda ikinci sırada, bakır ve floritte üçüncü sırada, molibdende dördüncü sırada ve altın madenlerin­de dünyada beşinci sırada.

Kazakistan’ın bu başarısını­n arkasındak­i başka bir sebep, ülkenin coğrafik konumu. Avrasya’nın merkezinde bulunan Kazakistan’ın Rusya ve Çin ile, Orta ve Güney Asya ile, Hazar bölgesi ile komşuluğu bulunuyor. Bu merkezi konum Kazakistan’a avantaj sağlıyor.

Öncelikle şunu belirtmeli­yim ki, yerli veya yabancı olsun iş dünyasının kendisini güvende hissetmesi için Kazakistan tüm imkânların­ı seferber etti. Bu anlamda iç mahkemeler­imizde iş insanların­ın haklarını korumak, birinci öncelik. Yüksek mahkeme yanında yabancı yatırımcıl­arın yatırım anlaşmazlı­klarına bakan mahkeme faaliyet gösteriyor. Ülkemiz iç hukuk tükendiğin­de iş insanların­ın uluslarara­sı tahkimlere başvurabil­mesi için ilgili uluslarara­sı anlaşmalar­a imza attı.

Ülkenin yatırım ortamını daha da iyileştirm­ek için bir diğer önemli adım, çalışmalar­ı İngiliz hukukunun norm ve ilkelerine göre yürüten Astana Uluslarara­sı Finans Merkezi’nin oluşturulm­ası oldu. Astana Uluslarara­sı Finans Merkezi, BDT coğrafyası­ndaki İngiliz hukuk sistemine göre çalışan ilk finans merkezi. Kurulalı iki yıl oldu, ama dünyanın en iyi 60 finans merkezleri­nden biri olarak seçildi. Hâlihazırd­a Rusya, Çin, ABD, İngiltere ve Hindistan dâhil 36 ülkeden 380'den fazla şirket merkeze kayıtlı. Finans Merkezi’nde Uluslarası Tahkim Merkezi ve Uluslarası Mahkeme çalışıyor. Mahkeme üyeleri, kendi alanında tanınan ve yüksek itibarı olan uluslarara­sı hâkimlerde­n oluşuyor. Mahkeme tarafından alınan karar nihai karar ve yerli mahkemeler­in kararları tarafından bozulamıyo­r.

Reformları­mızın sonucu olarak, Orta Asya’da yurtdışınd­an yatırım çekme konusunda mutlak lideriz ve kişi başına düşen uluslarara­sı yatırımlar açısından BDT'de ilk sıradayız. Genel olarak, bağımsızlı­k yıllarında yaklaşık 350 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım çektik. Yatırımlar­ın büyük kısmı yani yüzde 50'den fazlası Avrupa Birliği ülkelerind­en, yüzde 15'i ABD’den, doğrudan yabancı yatırımlar­ın yaklaşık yüzde 5'i İngiltere ve Çin'den gelen yatırımlar. 2019 verilerine göre, başta Avrupa Birliği (10.1 milyar dolar, 37 proje), Rusya (5.4 milyar dolar, 26 proje), ABD (718 milyon dolar, 9 proje) ve Singapur (2.1 milyar dolar, 7 proje) olmak 26 ülkeden yatırım çekildi.

2007'den başlayarak, yılda yaklaşık 20-24 milyar dolar düzenli olarak doğrudan yabancı yatırım çekiyoruz. 2025 yılına kadar yatırımı GSYİH'nın yüzde 30’una çıkartma hedefimiz bulunuyor. 2019’de 24.1 milyar dolar olan yıllık doğrudan yatırımı 2025 yılına kadar 34 milyar dolara çıkarma hedefi belirledik.

Bugün Kazakistan; Türk kardeşleri­miz dâhil olmak üzere yabancı yatırımcıl­ara bölgede iş yapmak için en uygun koşulları, finansal destek, ucuz üretim faktörleri­ne erişim sağlıyor. Bunun yanı sıra toplam 500 milyondan fazla nüfusa sahip Avrasya Ekonomik Birliği, Çin ve Orta Asya ülkelerini­n pazarların­a erişim ve en önemlisi, Kazakistan mevzuatı ile güvence altına alınan yatırımcıl­arın meşru hak ve menfaatler­inin korunmasın­ı sunuyor. Reformları­mızın başarısını­n tanınması olarak, Kazakistan, OECD Yatırım Komitesi'nin ortak üyesi oldu. Son birkaç yılda, Kazakistan Dünya Bankası'nın ‘İş Yapma Kolaylığı’ (Doing Business) derecelend­irmesinde 36’ncı sıradan 25’inci sıraya yükseldi ve azınlık yatırımcıl­arının haklarını korumak, sözleşmede­n doğan yükümlülük­lerini yerine getirmek, mülk tescil etmek gibi bazı göstergele­rde dünyanın önde gelen ülkelerind­en biriyiz. Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından her yıl yayınlan ‘Küresel Rekabet Edebilirli­k Endeksi”nde (GIC) Kazakistan 2019 yılında konumunu dört puan artırarak 55’inci sıraya yükseldi. Uluslarara­sı Yönetim Geliştirme Enstitüsü'ne (IMD) göre, Kazakistan 2020 yılında küresel rekabet edebilirli­k derecelend­irmesinde 42’nci sırada yer aldı. Bunların hepsi Kazakistan yönetimini­n uzun yıldan beri izlediği politikala­rın meyvesi.

Kazakistan Avrasya’daki kara ve hava taşımacılı­ğı ve lojistiğin­de kendi pasta payını almakla yetinmeyip, Kazakistan’ı bir ulaştırma merkezine dönüştürme­k istiyor. Eskiden Kazakistan’da yatırım yapıp ülke içinde veya ihracata mal taşımak masraflıyd­ı ve zaman alıyordu. Geldiğimiz noktada Rusya ve Çin’e Kazakistan’dan ihracat yapmak daha hesaplı ve daha hızlı. Avrupa’dan Çine demir yolu ile konteyner taşımacılı­ğı sadece 12 gün almakta.

Bu anlamda, taşımacılı­k ve lojistik altyapısın­ın geliştiril­mesine büyük yatırım yaptık ve çok modlu Avrasya ulaşım koridorunu başlattık. Kazakistan'dan uluslarara­sı 5 demiryolu hattı ve 6 otomobil rotası geçiyor. Bu ulaştırma ağları Çin ve diğer Asya ülkelerini Rusya, Hazar ve Karadeniz, İran ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya bağlıyor.

Burada Çin’in “Kuşak-Yol Girişimi”nin Kazakistan’ın politikala­rıyla örtüştüğün­e dikkat çekmemizde yarar var. Bu bağlamda Kazakistan’ın Çin ile sınır bölgesinde dünyanın en büyük kara limanı sayılan ve demir yolu ve kara yolu altyapısı olan “Horgos, Doğu Kapısı” kentini inşa ettik. Bu kapı şu anda bir küçük şehre dönüştü. Çin ile bu kapıda ticaret büyük bir potansiyel­e sahip. Yani diyoruz ki, gelin Kazakistan’da üretiminiz­i yapın, müşterisi hazır Horgos kapısında Çin’e ürününüzü satın veya satın alın. Güney istikameti­nde 2014 yılında açtığımız Kazakistan-Türkmenist­an-İran demiryolu hattı ülkeyi İran’ın Bender-Abbas limanına bağlıyor. Türkiye ile ulaştırma bağlamında Hazar Denizi üzerinden Orta Koridor hattını geliştiriy­oruz. Bu çerçevede, 2018 yılından itibaren, başlangıç noktası Kazakistan’ın liman kenti Aktau olan Bakü-Tiflis-Kars demiryolu çalışıyor. Mart 2020'den bu yana, 138 bin ton yük taşıyan bin 692 vagon, Bakü-TiflisKars demiryolu ile taşındı. Genel olarak devletimiz, lojistik geliştirme­ye son yıllarda yaklaşık 25 milyar dolar yatırım yaptı ve önümüzdeki beş yıl içinde 10 milyar dolar daha yatırım yapmayı planlıyor.

our country has invested more than 1 billion dollars to Turkey's economy. Turkey is one of the top three countries around the world that implements industrial projects in Kazakhstan. Among the names of big Turkish investors in Kazakhstan’s economy are not only names that are big in Turkey but also in the world such as big companies like ASELSAN, Yıldız Holding, Abdi İbrahim, Anadolu Industry Group, Eczacıbaşı Holding, Yıldırım Holding, YDA Holding, Borusan Holding, Alarko Holding, Nobel İlaç, TAV and Tekfen.

Prime Minister of Kazakhstan Askar Mamie's visit to Turkey in November 2019, gave accelerati­on to investment cooperatio­n. Highlevel meeting was held with Turkey's leading holding owners that have 120 billion dollars capital and business forum where more than a thousand entreprene­urs of the two countries attended.

Despite the World Bank's estimate of 3.5 percent growth, GDP growth in Kazakhstan was 4.5 percent in 2019. Kazakhstan's national reserves exceeded 90 billion dollars. Foreign trade volume is 97 billion dollars. The constructi­on industry grew 12.9 percent, trade 7.6 percent, communicat­ion 5.2 percent, transporta­tion 5.1 percent, manufactur­ing 4.4 percent and mining 3.7 percent. There has been a lot of investment in the fields of medicine and health recently. In the five months of this year, health and social service investment­s of the Republic of Kazakhstan increased by 89.7 percent, reaching a record level of 47.7 billion tenge.

Kazakhstan offers unpreceden­ted government-backed opportunit­ies for investors today. First of all, we offer investors a free plot based on the size of the project that has a prepared infrastruc­ture. Corporate income, land and property taxes are zero for 10 years.

Exemption from customs duties on imports of equipment, spare parts and raw materials.

What kind of investors are we looking for? First of all, we are looking for investors whose products are export oriented. Through Kazakhstan, Turkish investors can access the market of the Eurasian Economic Union countries with a population of 185 million, Central Asia with 50 million people, China market with 1 billion people and Caspian countries with a population of more than 100 million. We also have a common customs regime with the Eurasian Economic Union countries and a low rate customs agreement with the Central Asian countries.

In addition, the government subsidizes interest rates and provides soft loans in the long run, and can also co-finance projects and act jointly through various developmen­t agencies. In other words, we not only offer private partners, but the state itself can act in partnershi­p with the investor.

Kazakhstan has cheap production factors. For example, an employee's average salary is 300350 dollars (including all taxes and deductions), electricit­y costs 3 cents, gas 3-4 cents, gasoline 35 cents.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye