“Etkin önlemler aldık”
COVID-19 salgınının baş göstermesiyle aldıkları önlemlerle ilgili bilgi veren Ramadan Küçük, şunları kaydetti: “Cargill, ‘önce insan’ prensibi doğrultusunda hareket eden, çalışanlarının sağlığını temel kabul eden bir şirket. İş sağlığı ve güvenliği bizim DNA’mızda olduğu için COVID-19 ile mücadelede son derece etkin önlemleri hemen hayata geçirdik. Fabrikalarımızda ilk günden itibaren tam bir seferberlik havası oluştu. Gerekli tüm tedbirleri en üst düzeyde aldık. Çalışma arkadaşlarımız için maske ve koruyucu ekipman kullanımı zorunlu. Dışarıdan ziyaretçi kabul etmiyoruz.”
rini Türkiye’ye getiren ilk şirket olduklarını vurgulayan Küçük, 90 kişilik ekibin ürettiği yüksek teknolojili trafo yağlarının üç farklı kıtaya ihraç edildiğini aktardı. Türkiye’nin tek yerli trafo yağı olan doğal ester Envirotemp
FR3 ve sentetik ester Envirotemp 360 ile daha çok ülkeye ulaştıklarını belirten Küçük, “Önümüzdeki yıl sonuna kadar Avrupa, Güney Afrika ve Çin’in ihtiyacını biz karşılayacağız. Dilovası fabrikamız, Envirotemp 360 trafo yağında Cargill’in global üretim merkezi oldu. Avrupa’nın da devreye girmesiyle önümüzdeki yıl ihracatımız yüzde 50’nin üzerinde artacak. Bu sayede Türkiye’de cari açığın kapanmasına biz de destek olacağız” diye konuştu.
Yerli üretim Envirotemp 360 trafo yağının, ASELSAN ve Türkiye Vagon Sanayii Anonim Şirketi (TÜVASAŞ) işbirliğinde üretilen ilk milli elektrikli tren setinin yapımında kullanıldığını aktaran Ramadan Küçük, “Envirotemp 360 yüksek ısıya dayanıklılığıyla en üst düzeyde trafo güvenliği sunuyor. Bu sayede ülkemizin ilk milli elektrikli treninin trafosu yanma riskine karşı korunacak ve uzun ömürlü olacak. Yağımızın, ülkemiz için büyük önem taşıyan trenimizde kullanılması bize gurur veriyor. Yerli ve milli üretimin önünü açan, hem raylı ulaşım teknolojilerine yüksek hız hem de ekonomiye büyük katkıları olacak bu öncü projeye katkıda bulunmaktan kıvanç duyuyoruz” açıklamasını yaptı.
Cargill’in Dilovası tesisinin endüstriyel yağ alanında en kapsamlı tesis olduğunun altını çizen Küçük, inşaat, boya, tekstil, plastik gibi ülke ekonomisi için kritik öneme sahip sektörlere inovatif çözümler sunduklarını belirtti.
Çoğunlukla yurtdışından tedarik edilen pek çok ürünün Türkiye’deki tek üreticisi olduklarını vurgulayan Küçük, Distile ayçiçeği yağ asitleri, hidrojene yağlar, emülgatörler, trafo yağları, petrol sondaj yağları gibi birçok ürünü yerli kaynaklarla üretiyoruz. Distilasyon, hidrojenasyon, tozlama gibi farklı teknolojilerin bir arada olduğu tek tesis biziz. Yağları kristalize ederek toz haline getirebiliyoruz. Öte yandan gıda sektörüne yönelik yine Türkiye’de ilk kez bizim ürettiğimiz inovatif çözümlerimiz var. Örneğin, dondurma üreticileri için önemli bir hammadde olan fonksiyonel sistemleri 30 farklı reçete ile üretiyoruz. Şekerleme, sakız gibi ürünlerde kullanılan bazı gıda emülgatörlerinin Türkiye’deki tek üreticisiyiz. Bahsettiğim bu ürünler ileri teknoloji gerektiren, yüksek katma değerli. Altyapı yatırımları sayesinde bu ürünlerin üreticisi ve ihracatçısı konumundayız” diye konuştu.
üretilen her 100 araçtan 4’ünde, Bantboru’nun kendi Ar-Ge ve teknoloji gücüyle geliştirdiği ürünlerin kullanıldığını ifade eden Bantboru CEO’su Sinan Gider, "BMW, Ford, Mercedes, Renault ve Peugeot-Citroen gibi küresel otomotiv üreticilerinin en önemli programlarında iş ortağı olarak yer alıyoruz. Soğutma sektöründe ise Ar-Ge ve teknoloji gücümüzle kendi geliştirdiğimiz ürünlerle, BSH (Bosch Siemens Hausgerate), Arçelik, Uğur Soğutma ve Bundy Refrigeration gibi markalarla işbirliği yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Üretim tesislerinde 500 kişiye doğrudan istihdam sağladıklarını belirten Gider, “Ana üretim tesisimiz, Gebze Organize Sanayi Bölgesi içerisinde yer alıyor. İzmit Köseköy’de, beyaz eşya sektörü için boru imalatı ve kaplama işlemi gerçekleştirdiğimiz ikinci bir üretim tesisimiz daha var. Ayrıca stratejik olarak büyük bir önem taşıyan ve gerektiğinde hızlıca üretim tesisine dönüştürebileceğimiz bir depomuz Almanya’da faaliyet gösteriyor” açıklamasını yaptı.
Yeni projeler ve işbirlikleriyle 2020 sonuna doğru pozitif ivme yakalayarak 2021’in başından itibaren hem otomotiv hem de beyaz eşya sanayinde büyüme öngördüklerini kaydeden Gider, pandemi döneminde kesintisiz devam eden yatırımları sayesinde, üretim kapasitelerinin 80 milyon metre düzeyine ulaşacağını bildirdi.
Ayrıca, OEM’ler için son teknoloji yeni otomasyon sistemleri yatırımları gerçekleştirdiklerini aktaran Gider, “Halihazırda ciromuzun yüzde 85’ini oluşturan otomotiv sektöründe, yüzde 4 olan küresel pazar payımızı da ikiye katlayacağız. 2022 yılı itibariyle dünyada üretilen her 100 araçtan 8’inin yakıt, fren ve debriyaj gibi kritik sistemlerinde, Bantboru imzası yer alacak” diye konuştu.
Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden birine sahip olan Hindistan’ın, stratejik hedef olarak belirledikleri pazarlar arasında yer aldığına dikkat çeken Gider, “Yakın geleceğin önemli otomotiv pazarlarından biri olacak olan Hindistan’da, üretici işbirlikleriyle büyümeyi hedefliyoruz” dedi. 2017’de Bantboru bünyesinde oluşturulan ve 2015’te Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Bantboru Ar-Ge Merkezi olarak onaylanan Ar-Ge departmanlarında, ürün geliştirme, üretim teknikleri-ekipmanları geliştirme alanlarına, ürün, üretim ve proses gelişimine odaklanıldığını söyleyen Gider, şöyle devam etti: “Gerek Ar-Ge merkezimizin yetenekli mühendis kadrosu ve oldukça gelişmiş laboratuvar imkanlarımız, gerekse yurtdışındaki otomotiv ana sanayi Ar-Ge birimleriyle birlikte yürüttüğümüz çalışmalarla, bu endüstride sürekli yükselen kalite standartlarında ürün geliştirmeye ve üretime devam ediyoruz.”
Partners Ar-Ge ve İnovasyon Hizmetleri Yönetici Ortağı Ferkan Çelik, Türkiye’nin hızla değişerek büyüyen ve gelişen günümüz dünyasında Ar-Ge ve ekonomik büyüme ilişkisine yönelik, teknolojik gelişme ve yenilik faaliyetlerinin ekonomik büyüme ve verimlilik artışının güçlü birer göstergesi olduğunu kaydetti.