Pandeminin Nazar Kimya’ya yansıması 10 katlık talep artışı oldu
Dünyada etkisini sürdüren COVID-19 salgını hijyen de dezenfektan alanında taleplerin artmasını sağladı. Bu durumun firmalarına yansıdığını dile getiren Nazar Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Hatiboğlu, “Normal üretimimizin on katına yakın oranda taleple karşılaştık” şeklinde konuştu.
NAZAR KIMYA, 1982 yılında İstanbul’da 500 metrekarede başladığı üretim sürecine şu andan İstanbul Anadolu Yakası Organize Sanayi Bölgesi’nde 7 bin metrekarelik kapalı alanda devam ediyor. Yıllık 68 bin tondan fazla üretim kapasitesine sahip olan firma, pandemiyle gelen talep yoğunluğunu da karşılamayı başardı. Bitmiş üründe yaşanan talep patlamasının hammadde tedarik süreçlerinde dünyada olduğu gibi Türkiye’de de zor günleri beraberinde getirdiğine işaret eden Nazar Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Hatiboğlu, “Normal üretimimizin on katına yakın oranda taleple karşılaştık. Yetişmeye zorlandığımız günler oldu ancak çalışanlarımız ve tedarikçilerimizin gösterdiği olağanüstü gayretle milletimizin taleplerine neredeyse eksiksiz karşılık verdik” ifadelerini kullandı. Mevcut talebin 2021’in ilk beş aylık döneminde de sürdüğünü dile getiren Hatiboğlu, firmaları özelinde yılsonu büyüme rakamlarının yukarı yönlü olacağını bildirdi.
ÜRÜNLERİ İHRACAT YERİNE İÇ PAZARA SUNMAYI TERCİH ETTİ
Çamaşır suyunun pek çok virüste olduğu gibi COVID-19’u etkisiz hale getirmek adına kullanılan önemli dezenfektan araçlarından birisi olduğuna dikkat çeken Hatiboğlu, “2020 çok zor ve yoğun bir yıldı. Çamaşır suyu pek çok virüsün olduğu gibi COVID-19’un da en önemli dezenfektanlarından biri. Ülkenin önde gelen çamaşır suyu üreticilerinden biri olarak durmaksızın çalıştığımız çok yoğun günler yaşadık. Salgınla mücadeledeki konumumuz vatandaşlarımız ve ülkemiz için oldukça kritikti. Biz bunu milli bir mesele olarak gördük ve bu nedenle ürünlerimizi yüzde 50’ye yakın bir fiyat farkıyla ihraç edebilecekken üretimimizin tamamını yurtiçinde satışa sunduk” diye konuştu. Market markalı ürün satan perakende zincirlerinin pandemi döneminde fiyat politikalarında değişiklik yapmadığını ve raflarını hep dolu tuttuklarını anlatan Hatiboğlu, “Bununla birlikte, bu zincirlerin insanların evlerine en yakın noktalarda olmaları da market markalı ürünlerin beklenenin oldukça üstünde bir büyüme göstermesinde etkili bir faktör oldu. Tüketici kaliteli ve güvenilir ürüne çok daha uygun fiyatla aradığı anda ulaşabilmenin konforunu yaşadı” değerlendirmesinde bulundu.
PANDEMİDE FIRSAT İHRACAT TEHDİT İSE HAMMADDE OLDU
Pandemi döneminin ihracat tarafında kendileri için önemli fırsatların oluştuğunu buna karşın hammadde tarafında ciddi sorunlar yaşadıklarına dikkat çeken Hatiboğlu, “Mevcutta ürettiğimiz ve pazara sunmayı düşündüğümüz ürünlerin yüksek talep görüyor olması ve ihracattaki yoğun talep bizim için fırsat oldu. Hazır olduğumuz için ülke olarak bu fırsatların tamamından faydalandık. Tehditlerimiz ise pandeminin bulaş riski ve yaşanan talep patlamasından doğan
ÜRÜNLERIMIZI YÜZDE 50’YE YAKIN BIR FIYAT FARKIYLA IHRAÇ EDEBILECEKKEN ÜRETIMIMIZIN TAMAMINI YURTIÇINDE SATIŞA SUNDUK.
hammaddeye ulaşma sorunuydu” diye konuştu. Hizmet verdikleri perakende zincirlerinin üretim ve kalite süreçlerini sıkı takip ettiğini ve düzenli olarak denetimler yaptıklarını dile getiren Hatiboğlu, “Sektörel bir risk veya tüketici sağlığını tehdit edecek bir durum yaşanmadı. Marka değerlerini koruma bilinciyle hareket eden firmalar da bu konuda çok dikkatli. Bununla birlikte, pandemide ne yazık ki merdiven altı üretilen ürünler de çeşitli satış kanalları aracılığıyla tüketici ile buluştu ve bu nedenle üzücü haberlere şahit olduk. Burada tüketicinin duruşu önem taşıyor. Tüketici daima kalitesine güvendiği ürünü tercih etmeli” dedi.