AKİB Koordinatör Başkanı Nejdat Sin: TİM Marka Konseyi’nin yol haritası önemli rehber olacak
Yurt genelinde 61 ihracatçı birliği ve 100 bin ihracatçının çatı kuruluşu olan Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) kısa zaman önce oluşturduğu TİM Marka Konseyi'nin, Türkiye’nin dünyayla yarışan marka sayısını önemli oranda artıracağını söyleyen Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Koordinatör Başkanı Nejat Sin, “İhracatçı firmalarımız yenilikçi ürünlere, tasarıma önem verdikçe ve markalaşmaya yatırım yaptıkça ülkemiz küresel arenada rahatlıkla çok daha yukarılara tırmanacaktır. TİM Marka Konseyi’nin yol haritası bizim için de önemli rehber olacaktır. Markalı ihracat artışlarını teşvik etmek ve ülke imajına katkı sağlamak adına belirlenen hedefler, bölgemizdeki başta mobilya, tekstil, hazır giyim ve konfeksiyon sektörü olmak üzere hem üretimde hem de ihracatta güçlü bir sinerji yaratacak” dedi. ekosistem ilişkilerini her türlü faaliyetlerinin içine daha yoğun dahil etmeleri gerekiyor.”
Girişimci İnsan Kaynakları Derneği (GİDERİK) Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Özada kurumsallaşma, markalaşma, dijitalleşme ve insan kaynakları uygulamaları alanında kentteki çıtayı yükseltmek amacıyla düzenledikleri eğitimler, çalıştaylar ve zirvelerle üniversite sanayi işbirliğine katkı sunduklarını aktardı. Günümüzde haberleşme, iletişim, taşıma ve ulaştırma alanlarında yaşanan gelişmelerin ve dijital dönüşümün hızlandırdığı küreselleşme sürecinin şirketlerin uluslararası rekabete entegrasyonunu kolaylaştırdığını ancak, müşterilere çok fazla seçenek sunulmasına yol açtığını kaydeden Serkan Özada “Uluslararası rekabette hayatta kalmanın en önemli yollarından bir tanesi uluslararası pazara açılarak global bir oyuncu olmaktan geçiyor. Küresel marka, birden fazla ülkede faaliyet göstererek, ulusal markalara nazaran, pazar, üretim, Ar-Ge ve finans avantajları sağlayan değerler yaratıyorlar. Günümüzdeki küresel marka sayınız ne kadar yüksekse ülke ekonomisine ihracat artışı ve ülke imajına itibar katkısı yüksek oluyor. Örneğin 1960’lı yıllarda Güney Kore’de kişi başına düşen milli gelir 80 dolar seviyesindeyken ülkemizde bu oran 380 dolar seviyesindeydi. Günümüzde Samsung, LG, KIA gibi güçlü markaları arkasına alan Güney Kore’nin Türkiye’nin milli geliri katladı” dedi.
Serkan Özada, uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance tarafından hazırlanan Dünyanın En Değerli 500 Markası-Global 500-2021 araştırmasına göre listede yer alan şirketlerin 204'ünün ABD'li, 75'inin Çinli, 34'ünün Japon, 33'ünün Fransız, 22'sinin Alman, 19'unun ise İngiliz firmalar oluşturduğunu belirtti.
Mersinli firmaların markalaşmanın ilk adımını patent alma, logo oluşturma, reklam bütçesi ayırma gibi kısa vadeli çözümler olarak değerlendirdiğini kaydeden Özada, “Ülkemizdeki ve kentimizdeki işletmelerin büyük bir bölümünü KOBİ’ler oluşturuyor. Bu işletmelerin değer yaratma ve farklılaşma stratejilerinde benzer süreçler rekabet gücünü bir yandan düşürürken diğer yandan işletmelerin uluslararası kuruluşların fason üretim merkezi haline getiriyor. Bu yüzden, Ar-Ge, farklılaşma, değer yaratma, rekabet gücü kazanma açısından inovasyon çok önemli. Mersinli firmaların ürün veya hizmet geliştirme açısında şirketin iç ve dış kanaldan gelecek fikirleri değere çevirecek bir sistem kurması gelecekleri açısından çok önemli. Her marka bir üründür ama her ürün bir marka değildir. Marka tüketici tarafından satın alınan değer. Marka ve müşteri arasında bağ kurmak demektir. Bu nedenle bu iletişim güvene dayanmak zorunda” dedi.