Milas, su ürünleri üretiminde Türkiye’ye öncülük ediyor
Küresel pandemi ve iklim değişikliği su ürünleri yetiştiriciliğinin önemini bir kez daha ortaya koyarken, sektör 2021’de yüzde 20’ye yakın büyüme gerçekleştirerek ihracatını 241 milyon 38 bin 179 kg ve 1 milyar 410 milyon 883 bin 290 dolara çıkardı. Bu rakamlarda aslan payı Milas’a ait.
Türkiye’ de su ürünleri yetiştiriciliğinin 1960’lerin sonlarında alabalık, 1980’li yıllarda ise deniz balıkları yetiştiriciliği ile başladığını belirten Muğla Kültür Balıkçıları Derneği Başkanı İhsan Bozan, sektörün doğrudan ve dolaylı 50 bin kişi istihdam ederek, 1.5 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdiğini ifade etti. Bozan, bu süreçte sektöre Milas’ın öncülük ettiğini dile getirdi.
Türkiye’de su ürünleri sektörünün 2000’li yıllarda gelişim gösterdiğine dikkat çeken Bozan, “O dönemde yakalanan büyüme trendi ile dünya yetiştiricilik ortalamasını yakalayarak, Avrupa ülkeleri arasında balık yetiştiriciliğinde en büyük ülke konumuna geldik. Dünya Sağlık Örgütü haftada 2-3 öğün balık tüketilmesini tavsiye ederken Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 2022’yi Uluslararası Küçük Ölçekli Balıkçılık ve Yetiştiricilik Yılı (IYAFA 2022) (2022 the International Year of Artisanal Fisheries and Aquaculture) ilan etti. Dünya üzerinde 2018’de 178.55 milyon ton, 2019’da ise 177.86 milyon ton su ürünleri üretimi gerçekleşti. Yetiştiriciliğin toplam üretimdeki payı yüzde 48, avcılığın toplam üretimdeki payı yüzde 52 oldu” diye konuştu.
Pandeminin olumsuz etkileri çabuk atlatıldı
Küresel pandeminin başladığı 2020 başlarında sektörün ana pazarı olan AB ülkelerinde vaka sayıları ve ölüm oranlarının yüksekliğinin kısa süreli bir kaosa neden olduğunu ifade eden Bozan, gerek sektörün dinamikliği gerekse ilgili otoritelerin çözüm odaklı gayretleriyle satış kanallarının 3-4 ay gibi bir sürede normale dönmesiyle, 2020’nin hedeflenen büyüme ile kapatıldığını hatırlattı.
Bozan, şöyle devam etti: “2021, sektörümüzün esasen ne kadar önemli olduğunu ortaya daha da net bir şekilde koydu. Gerek COVID-19 kaynaklı pandemi koşulları gerekse iklim değişikliğine bağlı kuraklık gıdaya ulaşımı ve özellikle hayvansal protein ihtiyacının karşılanmasını gittikçe zorlaştığının farkındalığının arttığı ve yaşandığı bir yıl oldu. Buna bağlı olarak özellikle döviz kurlarındaki dalgalanma ve belirsizlik de eklenince en önemli gıda ürünlerinden olan deniz menşeli hayvansal protein kaynağı olan balığın, oluşan protein açığının kapatılabilmesi için en uygun yol olduğu ortaya çıktı. Bununla birlikte önemli ihracat kalemi olması dolayısıyla döviz getirisi ile ülke ekonomisine katkısı da