Ege, festival çeşitliliğiyle etkinlik turizminin merkezi haline geldi
Ege Bölgesi illerinde gelenekselleşmiş ve kent ekonomisine önemli katkılar sağlaması beklenen yeni festival ve şenlikleri derledik. Doğası, kültürel mirası, sanatı, öne çıkan tarım ürünleriyle başta kültür olmak üzere çok sayıda farklı temada festivalle milyonlarca ziyaretçiyi ağırlayan Ege Bölgesi, Türkiye’nin Marmara’dan sonra en fazla festival düzenlenen ikinci bölgesi.
Bölgelerin sosyal, kültürel ve ekonomik kalkınması için en önemli tanıtım faaliyetlerden biri olan festivaller, son yıllarda turizm gelirlerine yaptığı katkı nedeniyle daha önemli hale geldi. Ticari boyutlarının büyümesi nedeniyle de festivaller sayıca artmaya devam ediyor. Yapılan yatırımlar ve elde edilen gelirin de artmasıyla, yeme, içme, tarım ürünleri, kültür-sanat başta olmak üzere birçok farklı temada gerçekleştirilen festivaller için Ege Bölgesi çok elverişli bir zemin oluşturuyor. Tüm Türkiye’de olduğu gibi Ege Bölgesi’nde de Mayıs ve Ekim ayları arasında yoğunlaşan etkinlikler deniz-güneş-kum turizmiyle öne çıkan bölge için ciddi bir alternatif gelir kaynağı sunuyor.Doğal güzellikleri, iklim şartları, tarihi mirası ve verimli topraklarıyla Ege Bölgesi, asırlar boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve zengin bir kültürel mirasa sahip olan ve Türkiye’nin en fazla turist alan bölgelerinden biri olarak her yıl yüzlerce festivale ev sahipliği yapıyor.
Festival turizmi Ege’de yükseliş potansiyelinde
Festivallerin günümüzde sanat, kültür, spor, gastronomi temalarında yerel değerlerin ulusal ve uluslararası boyutta tanıtılmasına ve gelecek nesillere aktarılmasında önemli bir sosyoekonomik araç olduğunu söyleyen Skal Türkiye Genel Sekreteri Emre Gezgin, “Festivaller, katılımcılar için farklı kültürleri tanıma, sosyalleşme, hemşerilik aidiyetini perçinleme ve güzel zaman geçirme ihtiyacını sağlıyor. Verilere göre ülkemizde senede bin 300’e yakın festival düzenleniyor. Marmara Bölgesi’nden sonra en fazla festival düzenlenen bölge Ege. İzmir Vakfı’nın son dönemlerde gerçekleştirdiği yoğun çalışmalar sonucu festival sayısı 300’ü aştı. Bölgemizde düzenlenen festivaller, turizm girdilerinin yüksek olduğu destinasyonları tamamlayıcı nitelikte ‘destinasyon çeşitlendirmesi’ sınıfına giriyor. Ağırlığını ‘kültür’ ve ‘gastronomi-yöresel mutfakların tanıtımı’ oluşturuyor. Örneğin, Efes antik şehrinde düzenlenen İzmir Opera ve Festivali’nin Kuşadası limanında geceleme yapan cruiselardan ve otellerden birçok yabancı turisti çekmesi, festivalin yöre turizmine sağladığı katkıyı gösteriyor. Slow City algısı ile başlayan olgunun zamanla Enginar Festivali ve Ot Festivali’yle ulusal boyutta bir etkinliğe dönüşmesiyle Gastrofest’le uluslararası bir boyuta taşınmasındaki gelişimi iyi okumak, geleceğe bilinçli turizm planlaması yapmamızı mümkün kılıyor” diye konuştu.