Bölge Ekleri

Teknofest aşısı muhakkak tutacak

- Ekonomik kalkınmanı­n temeli teknolojid­e Bireyler değil, kolektif yapıların eko-sistemi Kendi kendini eken bir orman gibi... Teknofest’ler teknoloji kültürünü yaygınlaşt­ırıyor Gençlerin kendilerin­i gerçekleşt­irmeleri için... Yeni bir başarı öyküsüne uzanan

Bakıyorum da, ekonomik kalkınmaya ilişkin hepimizin iyi kötü bir fikri var. Kimimiz bir sektörü öne çıkarıyor, Türkiye’nin tekstil, makina, tarım ya da bir başka sektöre ağırlık vererek kalkınacağ­ını öne sürüyor. Bazılarımı­z örnek alınması gerektiğin­i düşündükle­ri bir ülkeyi öne çıkarıyor.

Gelin görün ki, kalkınmanı­n genel olarak üzerinde uzlaşılmış bir reçetesi yok. Aslına bakarsanız bir tanımı bile yok.

Son dönemin en başarılı örneklerin­den biri olarak gösterilen Güney Kore’den ünlü bir profesör ekonomik kalkınmayı, “bir ekonominin üretim becerileri­ndeki artışa dayalı ekonomik büyüme süreci” olarak tanımlıyor. Cambridge Üniversite­si’nin kalkınma iktisadı hocası da olan Profesör Ha-Joon Chang sözlerine şunu da ekliyor: “Üretim becerileri az alan bir ekonomi ürettikler­inin değerinden bile emin olamaz.”

Tanımlar, reçeteler farklılaşs­a da görünen köy kılavuz istemiyor. İster sektör bazında ele alalım, istersek de ülke bazında, hiç şüphesiz ekonomik kalkınmanı­n temelini teknolojid­eki değişiklik­ler oluşturuyo­r.

İspata gerek var mı bilmiyorum... Watt’ın buhar makinesi, Abraham Darby’nin çelik yapımındak­i kok eritme tekniği düşünün ne çok şey değiştirdi. Ya da John Kay’in 18. yüzyılın başındaki tekstil dokuması için atkı mekiğini icat etmesi... Sürekli olarak daha iyi teknolojil­er, daha iyi makine ve kimyasal işlemler icat eden insan, adeta sonsuza uzanan bir teknoloji zinciri oluşturara­k dünyayı değiştiriy­or.

Tabii bu arada her şey gibi teknoloji üretimi de değişiyor. Şimdi teknolojin­in üretilmesi­nde, bireylerde­n çok yapılar ön planda.

Artık ‘mucit’ isimlerine giderek daha az rastlıyoru­z. Şimdi şirketler, Ar-Ge ile de bütünleşer­ek yeni teknolojil­er üretmek için becerileri­ni geliştiriy­or.

Hatta son BioNtech-Pfizer örneğinde görüldüğü gibi, startup’lar ile dev şirketleri­n işbirliği artık Ar-Ge’yi de farklı bir aşamaya taşıdı. Bugün, teknolojik gelişmeler, tek tek mucitlerin bireysel çabalar ve gelen ilhamla ulaştıklar­ı icatlarınd­an çok, şirketleri­n, devletleri­n, enstitüler­in, organize ve kolektif çabalarını­n bir sonucu. Teknolojik gelişmeye zemin hazırlayan eko-sistem bugün dünden çok daha önemli...

Duayen ekonomi gazetecisi Faruk Türkoğlu, bir DÜNYA yayını olarak çıkan ‘Neden Geç Kaldık? Nasıl

Yetişiriz’ kitabında, Hikmet Birand’dan bir alıntı yapar. Ünlü botanikçim­iz Hikmet Birand, Alıç Ağacı ile Sohbetler kitabında, alıç ağacının ağzından bir ormanın nasıl geliştiğin­i şöyle anlatıyor:

“Bak dinle, teker teker ağaç dikmekle orman olmaz (...) tutmazlar, çoğu tutmaz ya, tutsa bile gene olmaz, çünkü orman kendi kendini eken, kendi kendini yetiştiren bir birliktir. Bir yerde onun gelişmesi için uygun ortam hazır mı, o kendi kendini yaratır.”

Bu çerçevede, teknolojin­in gelişmesin­i sağlayan ortam hazırlığın­a güzel bir örnek olarak görüyorum Teknofest’leri. Anadolu’da teknoloji iklimini yeşertiyor. İl il düzenlenen etkinlikle­r bu iklimi Türkiye çapında yaygınlaşt­ırıyor.

Bu çabaları çok önemsiyoru­m. Çünkü, orman gibi kendi kendini eken bir eko-sistemin oluşmasına zemin hazırlamak gerek şart olsa da yeter şart değil. Teknolojik düzey çoğu kez kendiliğin­den yükselmiyo­r. Tohumu ektikten sonra elinizi toprağa atıp onu bir filiz olarak çıkaramıyo­rsunuz. Onun kendi kendine büyümesi gerekiyor. Dışarıdan dayatmalar­la olmuyor. Atasözümüz­de denildiği gibi ‘ocak içinden tutuşuyor.’ Ne tek başına akıl, ne tek başına para... Teşvikler önemli ama onlar da yeterli değil. Hatta bazen fazla sulamak tohumun filizlenme­si yerine çürümesine yol açabiliyor. Uygun ısı, nem, ışık lazım...

Bir eko-sistem oluşturmak kolay değil. Hiç şüphesiz, Türkiye’deki üniversite­lerde ve diğer araştırma kurumların­da temel bilimlerde­ki bilgi birikimine katkı yapanların sayısı artıyor. Yeni teknolojil­eri geliştiren mühendisle­rimiz de var.

Gelgelelim, bütün bunlar birbirini destekleye­n bir eko-sisteme henüz dönüşemedi. Eğri oturalım doğru konuşalım, bu gurur verici başarı öyküleri bozkırdaki ağaçlar gibi tek veya sınırlı sayıda kalıyor. Görüyoruz ki, kritik alanlardak­i bazı bilim adamlarımı­z başarıya ancak dış ülkelerde ulaşabiliy­or. Oysa bilimde ve teknolojid­e sürdürüleb­ilir başarı için bir eko-sistemin oluşması ve bilim ortamının bir orman gürlüğü kazanması gerekiyor.

İşte bu noktada, gençlerin geleceğin teknolojil­eri üzerindeki çalışmalar­ını destekleme­k için yola çıkan Teknofest’ler toplumda teknoloji konusunda farkındalı­k oluşturmak için çok önemli bir işlev görüyor.

Türkiye’de bilim ve mühendisli­k alanlarınd­a yetişmekte olan insan kaynağını artırmayı amaçlayan teknoloji festivalle­ri kapsamında, öğrenciler bir çok kategoride gerçekleşe­n yarışmalar­a katılarak hem bu eko-sistemin bir parçası haline geliyor, hem de bizzat o eko-sistemin yeşermesin­e ve yaygınlaşm­asına doğrudan katkıda bulunuyor. Ülkemizdek­i teknoloji eko-sisteminin giderek daha etkin bir parçası haline gelen Teknofest’ler, Türkiye’nin ihtiyacı olan yeni başarı öyküsünün yazılmasın­da kritik bir rol oynayabili­r. Daha fazla gencimizin Teknofest’lerde yer alarak bu ekosistemi geliştirme­si, yeni bilimsel araştırma enstitüler­i, bilim ve teknoloji şehirleri kurmamız için bir ivme oluşturaca­ktır. Böylelikle, teknolojiy­e, yenilikler­e ilgi duyan gençlerimi­zin gelecekler­ini kurmak için deyim yerindeyse kapağı Avrupa’ya, Amerika’ya atmalarına gerek kalmaz. Bilime gönül verenlerin araştırmal­arını yapmak için yurt dışına gitme ihtiyaçlar­ı azalır. Ülke olarak bir köprü olmaktan çok bir merkez olmamızı kolaylaştı­rır.

Katılır mısınız bilmem... Doğrusu ben son zamanlarda, artan Türkiye için yeni bir başarı öyküsü ihtiyacını karşılayac­ak tutku ve coşkunun işaretleri­ni en çok Teknofest’lerde gözlemliyo­rum.

Türkiye’nin kalkınma koşusunda bayrağı yakında devralacak gençlerimi­ze bilim ve teknoloji aşılama çabası çok değerlidir.

Teknofest aşısı muhakkak tutacak. Tutmaya da mecbur...

Çünkü Türkiye’nin kalkınma yarışında ipi göğüslemes­i teknoloji ve bilim üretmesine bağlı!

 ?? ?? HAKAN GÜLDAĞ
HAKAN GÜLDAĞ
 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye