Geleceğimizi kurtarmak için tarım
Yaşadığımız coğrafya her türlü tarım ve hayvancılığın rahatlıkla yapılacağı en verimli topraklara sahip. Balıkesir’de sığır ve dana eti üretimi ağırlıklı. Koyun eti üretimi de oldukça önemli bir yere sahip. Balıkesir merkez ve tüm ilçelerde kırsal geçim kaynağı olan besicilik önemli bir gelir kaynağı. Aynı zamanda beyaz et üretiminde de ülke genelinde üst sıralarda yer alıyor ve il genelinde tarımın her kolunda üretim yapılıyor.
Yakın gelecekteki en önemli sorunların başında gıda, su ve enerji geliyor. Girdi maliyetlerinin her geçen gün artması üreticinin umudunu kaybetmesine, zarar etmesine; bunun sonucunda ekilebilir toprakların boş kalmasına, vatandaşlarımızın hızla çiftçilikten uzaklaşmasına, köylerde yaşayan nüfusun her geçen yıl azalmasına neden oluyor. TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) 2021 yılında il ve ilçe merkezlerinde yaşayan nüfus oranını yüzde 93.2, belde ve köylerde yaşayan nüfus oranını yüzde 6.8 olarak açıkladı. 1927 yılında yapılan sayımda nüfusun yüzde 25’i il ve ilçelerde, yüzde 75’i köylerde yaşıyordu. 10 yılda çiftçi sayımız yarı yarıya azaldı. Topraklarımızın neredeyse dörtte birinde ekim yapılmıyor. Ekilmeyen topraklar bazı ülkelerin yüzölçümleri büyüklüğünde.
126 ülkeden 133 değişik tarım ürünü ihraç ediyoruz
Artan nüfusumuz ve üretimden vazgeçtiğimiz için kendi kendine yeten ülke iken, bugün, 126 ülkeden 133 değişik meyve ve ürün ithal ediyoruz. Rusya, Almanya, Fransa ve Ukrayna’dan buğday; İngiltere ve Hırvatistan’dan arpa;Gürcistan’dan somon; ABD, Yunanistan ve Brezilya’dan pamuk;
Arjantin’den soya; ABD’den gübre; Sırbistan’dan et; ABD, Arjantin ve Brezilya’dan mısır, kahve tütün; Norveç, Fas ve İspanya’dan deniz ürünleri; Srilanka, Kenya, Vietnam, Endonezya, İran, Çin ve Almanya’dan çay; Pakistan, Arjantin, Yunanistan, Hindistan, Ukrayna, ABD, Myanmar ve Bulgaristan’dan pirinç, saman ithalatı yapıyoruz. Konya büyüklüğündeki Hollanda, Türkiye’nin 6 katı tarımsal ürün ihracatı yapıyor. 2021 yılında en çok ithal edilen ürünler arasında ayçiçek ve ayçiçek yağı, buğday, soya fasulyesi, arpa yer aldı. Daha önce hayvancılıkta kendi kendine yeten bir ülke iken ve komşu ülkelere canlı hayvan ve et ihraç ederken, şimdi hem canlı hayvan hem de et ithal ediyoruz. Ülkemiz kırmızı etin en pahalı olduğu ülkeler arasında yer alıyor.
Tarımı tekrar canlandırabiliriz
Tarımı tekrardan canlandırmak ve üretimi arttırmak için, umutları tükenmiş, üretimden soğumuş üreticiye umut verecek adımlar atılması gerekiyor. Bu adımlar atılırsa üreticimiz ekilmedik tarla bırakmaz. İzmir İktisat Kongresi ile tarım politikasının temel ilkesi ‘milli ekonominin temeli ziraattır’ şeklinde belirlenmişti. Uygulanacak tarım politikasının temel felsefesi ise M. Kemal Atatürk’ün ‘ülkenin gerçek sahibi ve efendisi, hakimi, müstahsil (üretici) olan köylüdür’ sözüne dayanır.
Acilen 5 yıllık 10 yıllık tarım politikaları oluşturulmalı. Tarımın her türlü üretiminin yapıldığı tarımın başkenti Balıkesir’den tarım ve hayvancılığın üretimin arttırılması için öncelikle üretim maliyetleri düşürülmeli. Destekleme ödemelerinde desteklemenin verileceği günler baştan belirlenmeli ve gerçek üreticinin hesaplarına yatırılmalı. Destekleme miktarları acilen güncellenmeli ve üretim odaklı verilmeli.
Bitkisel üretimde gübre ve akaryakıt, hayvancılık işletmelerinde, yem ve yem bitkilerine en az yüzde 50 destek verilmeli. Üreticinin Tarım Kredi Kooperatifi ve bankalara olan borçları belirlenen bir tarihte faizleri durdurularak 4 ya da 5 takside bölünerek, üretici borç sağmalından kurtarılmalıdır. En kısa zamanda büyükbaş ve küçükbaş hayvan envanteri çıkartılarak kayda alınmalı. Üretim planlaması yapılmalı. Kooperatifler ve birlikler yeniden kurgulanmalı ve denetimleri düzenli yapılmalı. Tarım ve hayvancılık konusunda vatandaşlar üretim yapmaları için teşvik edilmeli. Yerli ırk hayvan ve yerli tohum üretecek araştırma kurumları kurulmalı. Tohum yasası tekrar gözden geçirilerek, gıda güvenliğinin sağlanması, sağlıklı nesiller yetiştirilmesi ve toprakların ölmesinin engellenmemesi için yerel tohumları yaşatacak önlemler alınmalı.
Hayvancılık üretiminde çiğ sütün fiyatının belirlenmesinde en önemli unsur süt/yem paritesi. 1 Litre çiğ süt ile 1,5 kg yem alınabilir olması sağlanmalı. Üreticini kullandığı gübre, akaryakıt ve enerji fiyatlarının düşürülerek sübvansiyon desteklemelerinin arttırılarak ekilmeyen alanların ekilmesi, hayvan yemlerinin üretilmesini sağlayacaktır. Bunun sonucunda fabrika yemleri az kullanılacağından üretim maliyetleri düşecek, üreticimiz kazanacak, dövizimiz yurt içinde kalacaktır.