Yorglass, denizlerdeki 100 bin litre atığın toplanmasına büyük katkı sağlayacak
Başta Manisa olmak üzere Türkiye’nin beş şehrinde kurulu altı tesisinde endüstriyel cam üretimi yapan Yorglass, ürünlerini 60’a yakın ülkeye ihraç ediyor. Türkiye’nin ilk 500 sanayi kuruluşu arasında yer alan Yorglass, Birleşmiş Milletler 2022 Uluslararası Cam Yılı’nda sürdürebilirlik için önemli bir adım daha atarak “Cam Gibi Denizler” projesini hayata geçirdi.
Yorglass, ülkemizin kıyı ve denizlerinin korunmasını ulusal bir öncelik haline getirmek ve gelecek nesillere temiz denizlere sahip yaşanabilir bir Türkiye bırakmak amacıyla 28 yıldır yol alan DenizTemiz Derneği (TURMEPA) işbirliğinde, Marmaris koylarında teknelerden sıvı atıkların toplanmasına destek olacak. Atık toplama teknesi, tüm yaz boyunca denizde kalarak yaklaşık 100 bin litre atığın toplanmasına katkı sağlayacak.
“Denizlerin yaşam için önemine dikkat çekmek istiyoruz”
Yorglass’ın sürdürülebilirlik kültüründen gelen anlayışla yeni projeler hayata geçirdiklerini söyleyen Yorglass Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Semavi Yorgancılar, şu bilgileri verdi: “Birleşmiş Milletler 2022 yılını ‘Uluslararası Cam Yılı’ ilan etti ve camın sürdürülebilir yaşam açısından ne denli önemli olduğuna dikkat çekti. Denizler, tüm canlılar için yaşamı destekleyen en önemli ekosistem. Ancak plastik başta olmak üzere petrol sızıntıları, zehirli atıklar ve pestisitler gibi faktörler tüm dünyada denizleri, okyanusları ve doğal yaşamı tehdit ediyor. Son yıllarda hızla artan plastik kullanımı hem insan sağlığı hem de çevre açısından büyük riskleri beraberinde getiriyor.”
Ekonomiyi destekliyor
Camın çevreye katkıda bulunduğunu ve enerji tasarrufu sağladığını anlatan Yorgancılar, “Cam, tek kullanımlık plastik tüketimine oranla daha çok tercih edilen ve döngüsel ekonomiyi destekleyen bir malzeme olarak günlük yaşamda evlerimizden fabrikalar ve ofislere kadar birçok alanda kullanılıyor.
Kalitesinden ödün vermeden sonsuz sayıda geri dönüştürülebilir bir malzeme olduğu için sera gazı emisyonlarının azaltılmasında da etkin rol oynuyor. Her sektörün önemli girdileri arasında yer alan cam, insan hayatının hemen her anına dokunan bir ürün” dedi.
Bugün, Avrupa TV pazarının ilk 3, beyaz eşya pazarının ilk 5 üreticisinden biri olduklarının altını çizen Erdoğan, “19 bin kişinin üzerinde istihdamımız, teknoloji geliştirme yetkinliğimiz ve ihracattan aldığımız payla Türkiye ekonomisi için önemli bir gücü temsil ediyoruz. Tüm bu başarılarımızı marka değerimize de yansıtmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu yıl uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance’nin Türkiye’nin En Değerli Markaları Araştırması’nda geçen yıla göre 7 sıra yükselerek, 4. olduk. 720 milyon dolar olarak açıklanan marka değerimizle ülkemizin en değerli markaları arasında da ilk 5’e girme başarısı gösterdik” diye konuştu.
Vestel’in tüm üretimini Manisa’da yer alan, Avrupa’nın en büyük fabrikalarından biri olan Vestel City’de gerçekleştirdiğini hatırlatan Erdoğan, “1.3 milyon metrekare alana sahip Vestel City’de 6 yılı aşkın süredir devam eden Endüstri 4.0 dönüşümü yüzde 90 tamamlanmış durumda. National Geographic Mega Fabrikalar belgesel serisinde yer alan dünyanın ilk elektronik ve beyaz eşya firması, Türkiye’nin ise tek markası olduk. Aynı zamanda ‘Dünyanın En Mükemmel Televizyon Üretim Fabrikası TPM Özel Ödülü ve 7 ayrı fabrikamızla aynı anda ‘TPM Özel Ödülü’nün de sahibiyiz” dedi.
Vestel’in elektronik ve beyaz eşya sektörlerinde yüksek teknolojiyle üretim yapmakla kalmayıp bunun yanında bisiklet gibi elektrikli araçlar için batarya, elektrikli otomobiller için ise şarj cihazları üretip, ihraç ettiğini de anımsatan Erdoğan, “Bu gruptaki ürünler Vestel’in katma değerli ihracatı için kritik önem taşıyor. Yerli bisiklet bataryası üretim ve ihracatına ek olarak bugün dünyada küçük ev aletleri trendlerinde önemli bir yer tutan, tüketicinin yoğun talep gösterdiği şarjlı dik süpürge ürünü için de batarya üretimine başladık. Seri üretime en kısa sürede başlamayı planlıyoruz. Bu gelişmeyle birlikte katma değeri yüksek ihracatta Vestel’in payı artacak. ESBAŞ’ta yer alan fabrikamızda gerçekleştirdiğimiz batarya üretimimiz Vestel’in büyümesine ivme kazandıracak. Geldiğimiz noktada teknoloji şirketi olma hedefimize ulaştık” ifadelerine yer verdi.
158 ülkeye ihracat
İhracatta Avrupa’nın Vestel için ana hedef pazar olmayı sürdürdüğünü, özellikle Ortadoğu, Güney Amerika, Avustralya ve Kuzey Afrika pazarlarında da büyüme hedefinde olduklarını belirten Erdoğan, “Bu nedenle yeni trendlere cevap vermek ve hâlihazırda var olan portföyümüze yeni ürünler eklemek için bu pazara yakınlığımızı sürdürmeyi amaçlıyoruz. Başarılı ihracat faaliyetleriyle sadece kendimizin değil, Türkiye’nin de ihracat haritasını genişletmeye devam ederken özellikle Ortadoğu, Güney Amerika, Avustralya ve Kuzey Afrika’daki satışlarımızın şirketimizin büyüme hedefine önemli katkı sağlamasını bekliyoruz. Öte yandan iç pazar da bütün iş faaliyetlerimizde çok önemli bir rol oynamaya devam ediyor. Hayatı kolaylaştıran ve insanlara fayda sağlayan Vestel teknolojisini, Türkiye’ye ve dünyanın 158 ülkesine ulaştırmaya devam ediyoruz. İhracattaki başarımızı uluslararası işbirlikleri ve lisans anlaşmalarıyla güçlendiren bir şirketiz. İhracat ajandamızın en önemli gündem maddesi yeni alanlara odaklanmak. Özellikle son 2 yılda imza attığımız başarılarla bu yolda önemli bir mesafe kat ettik.
“En çok Avrupa patenti alan Türk şirketi olduk”
Vestel’in bir teknoloji şirketi olduğunu vurgulayan Erdoğan, Türkiye’de en çok Ar-Ge harcaması yapan ilk 10 şirket arasında olan Vestel’de bin 800 kişilik bir Ar-Ge ekibi olduğunu söyledi.
Erdoğan, “Vestel yalnızca bir beyaz eşya ve TV üreticisi değil, bir teknoloji şirketi. Bu kapsamda geleceğin teknolojilerine yatırım yapıyor, üretimindeki gücümüzü Ar-Ge yatırımlarımızdan alıyoruz. Türkiye’de en çok Ar-Ge harcaması yapan ilk 10 şirket arasındayız. Dünyanın farklı noktalarında gerçekleştirdiğimiz Ar-Ge faaliyetlerinde çalışan yaklaşık bin 800 kişilik bir Ar-Ge ekibimiz var. Her yıl ciromuzun yüzde 2’sini Ar-Ge faaliyetlerine ayırıyoruz. Geçen yıl Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından verilen Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ve Ar-Ge Merkezleri Ödülleri’nde sektörünün En İyi Ar-Ge Merkezi unvanını aldık. 2021 yılında en çok Avrupa patenti alan Türk şirketi olduk” diye konuştu.