Kapasite sorunu demiryolu taşımacılığını etkiliyor
Türkiye’nin ilk özel lojistik merkezi olma özelliğini taşıyan MOS Lojistik, 13 yılda geldiği noktada, hem yurtiçinde hem de yurtdışında örnek model olarak gösteriliyor. Ancak limanların hat kapasitesinin yetersizliği, liman içinde ve vagon parkında yaşanan kapasite sorunları demiryolu taşımalarını yavaşlatıyor.
2010 yılından bu yana sanayicilere hizmet veren lojistik firmasının Türkiye’nin ilk özel lojistik merkezi olduğunu hatırlatan Manisa Organize Sanayi (MOS) Lojistik Hizmetleri Genel Müdürü Arda Erman, “Lojistik merkezimiz yüzde 100 Manisa Organize Sanayi Bölgesi iştiraki olarak, bölgemizin beşinci kısmında, 306 bin metrekare alan üzerine kuruldu. OSB’sinin öz kaynaklarıyla yatırımı tamamlandı. Lojistik merkezimize bağlı 9,7 kilometre demiryolu iltisak hattımız, bugün Türkiye’de OSB’ler içerisinde ilk olma özelliğini taşıyor. Bizler de lojistik merkezimizde bugün firmalarımıza demiryolu taşımacılığıyla verimli bir konteyner taşımacılığı hizmeti sunuyoruz. Demiryolu hatlarımıza paralel uzanan 135 bin 500 metrekarelik konteyner terminal alanımızla ise sanayi bölgemizin konteyner istifleme alan ihtiyacını karşılıyoruz” dedi.
Erman,” Bizim üst yönetimimizin demiryolu taşımacılığını önemsemesinin birinci nedeni çevreci, ikincisi ise güvenli oluşu. Biz TCDD ile blok tren sefer
leri gerçekleştiriyoruz. Bizim her gün İzmir Alsancak Limanı’ndan bir lokomotife bağlı ortalama 49-50 vagon MOS’a geliyor. Aynı lokomotif bizim burada hazır ettiğimiz 49-50 vagonla Aliağa’ya gidiyor. Yükünü boşaltıyor. Bir gün öncesinden gönderilmiş MOS’a gelecek olan vagonları yüklüyor. Yani bir günde bölge içerisinde tek bir lokomotife bağlı ortalama 120 vagon sürekli dolaşım halinde. Bu vagonlar yüzde 98 konteyner yüklü, konteynerlerin ise yüzde 75’i dolu. Bu da verimli ve örnek bir taşıma modeli ortaya çıkarıyor” diye konuştu.
“120 vagonu aynı anda yükleyip boşaltacak demiryolu hat kapasitesindeyiz”
MOS Lojistik olarak kapasitelerinin yüzde 30’unu demiryolu üzerinden taşıdıklarını, yüzde 60-70’inin ise karayolu taşımacılığı üzerinden yapıldığını aktaran Erman, bunun çeşitli sebeplerinin olduğunu açıkladı.
Erman, şu bilgileri verdi: “Birincisi mevcut demiryolu ağının belli bir kapasitesi var. İzmir Alsancak Limanı’na ikici üçüncü demiryolu seferlerini düzenleyemiyoruz. Çünkü İZBAN’da aynı hattı kullanıyor. Yolcu taşımacılığı da aynı hat üzerinden yapılı
yor. İZBAN dönemsel olarak ihtiyaca göre hızlanıyor, yavaşlıyor. TCDD de şebekeyi ona göre planlıyor. Bunun dışında İzmir Alsancak Limanı içinde vagon park yerinde kapasite sıkıntısı var. İzmir Alsancak Limanı’na sadece MOS Lojistik Merkezi’nden yük gitmiyor. Çeşitli bölgelerden de demiryolu yük trafiği bulunuyor. Demiryolu şebekesinin TCDD tarafından eşit ve adaletli bir şekilde yönetildiği bir sistem mevcut. Mevcut durum bizim ikinci, üçüncü trenlerimizi organize edemememize yol açıyor. Aliağa Nemrut Körfezi tarafında böyle bir sorun yok.”