Üzümde üreticinin mutluluğu için iç tüketim ve ihracat artmalı
Bugün Manisa’da 1 milyon dönüme yakın bağ alanı var. En bilindik ve üretimi en yaygın olan üzüm çeşidi ise sultani çekirdeksiz. Sofralık, kurutmalık ve şaraplık olarak üretilen üzümlerin yüzde 80-90’nı ihraç ediliyor. Potasyum, sodyum, kalsiyum, bakır, manganez, demir, magnezyum, çinko gibi vitamin ve mineraller bakımından zengin olan üzümün yurt içi tüketimi kişi başı 1.3 kg. Sektör iç piyasada tüketimin artması ve yurtdışında pazar ağını büyütmek için çalışıyor.
Türkiye’nin bağcılıkta dünyada alan olarak beşinci, üretim olarak altıncı sırada olduğunu ve üzümün brüt 77 milyon dolarlık bir gelirle dünyanın en değerli meyvesi olduğunu söyleyen Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Akay Ünal, enstitü olarak ülke bağcılığını geliştirmek ve üreticiyi güçlendirmek için ürün çeşitliliğini arttırma çalışmalarının sürdüğünü belitti.
Enstitü arazisi içinde bin 453 adet üzüm çeşidinin ve 13 bin adet yeni çeşit adayının olduğuna değinen Ünal, “Manisa Bağcılık Enstitüsü olarak tüm ülke bağcılığının geliştirmeye çalışıyoruz. Bizim amaçlarımızdan bir tanesi üreticilerimizin gelirlerini artırabilmek için mevcutlar içinden daha iyisini bulabilmek. Birim alanında daha fazla verim almak. Bu yüzden yeni çeşitler üzerinde çalışıyoruz. Örneğin spil karası diye bir çeşidimiz var. Bu üzüm çeşidimiz melezleme yöntemiyle kurumumuz tarafından geliştirildi. Spil karasının en büyük özelliği ticari amaçla üretilen diğer üzümlere göre daha erken dönemde olgunlaşması. Siyah çekirdekli bir üzüm. Türkiye geneli yaygınlaştırma çalışmalarımız başladı. Dönüşler çok olumlu. Spil karası ve sultan7 ön plana çıkan 2 çeşidimiz. Erkenci, orta, geç, orta geç gibi çok farklı çeşitlerimiz var” dedi.
“Katma değerli ürün için Ar-Ge yapıyoruz”
Üzümün katma değerini arttırmak için alternatif ürünler geliştirmeye de çalıştıklarını ifade eden Ünal, üzüm suyundan üzüm çipsine kadar çeşitli Ar-Ge çalışmaları olduğunu söyledi.
Ünal şu bilgileri verdi: “Üzümün sofralık, kurutmalık dışında daha doğal daha sağlıklı bir şekilde tüketimi artsın istiyoruz. Hem de ürünün katma değeri artsın. Ürettiğimiz ürünleri ticari katma değerli ürünlere çevirebilirsek ürünün değeri de artacak. Pilot ürün işleme tesisimiz var. Burada il olarak kırmızı ve beyaz üzüm suyu üretimine başladık. Bunun normal piyasadakilerden farkı üzümü sıkıyoruz, o kadar. İçine su ilavesi bile yok. Katkı maddesi yok. Yaş sıkım dediğimiz bir yöntem. Pastörize ediyoruz. Raf ömrü normalde 2 yıl. Ama biz her yıl tazelensin diye 1 yıl diyoruz.”
Akay Ünal, “Seri üretimde üzüm suyu kısmında olan ürünler; kırmız üzüm suyu, beyaz üzüm suyu, koruk suyu, koruk şerbeti var. Bunların dışında seri üretimde reçel, marmelat, salamura asma yaprağı olan çeşitler.
Asma çekirdeği yağı, asma çekirdeği unu şu an azda olsa üretimde. Bunun dışında üzüm çipsinin Ar-Ge’sini tamamladık. Pilot işleme tesisimiz olmadığı için o çok küçük çapta kaldı. Ama Ar-Ge’si tamam. Özel sektöre devredilebilir durumda. Tüm ürünlerimizde özel sektörden gelen taleplerde destek olmaya çalışıyoruz” açıklamasını yaptı.