Soğutuculu yük trafiği için önemli lojistik merkezler arasına girdi
ve dünyada en büyük 100 konteyner limanı arasında yer alıyoruz” dedi.
Konteyner hacmi açısından Türkiye’nin en büyük limanı olduklarını ifade eden Johan Van Daele, “2021’de pandeminin ve ekonomik sıkıntıların etkisine rağmen önceki yıla göre konteyner iş hacminde yüzde 4,4, konvansiyonel iş hacminde ise yüzde 19 büyüme kaydettik. 9 milyon ton konvansiyonel yük hacmi, 2,1 milyon TEU konteyner iş hacmiyle de Türkiye rekoruna imza attık. Dünya genelinde yaşanan konteyner sıkıntısı kaynaklı konvansiyonele yönelen taşıma tercihlerinin etkisiyle 2022 yılının ilk yarısında konteyner yüklerde yüzde 1,8’lik bir azalma, konvansiyonel yüklerde ise buna bağlı olarak yüzde 11 artış kaydettik” diye konuştu.
Akdeniz'in doğusunda yer alan bölgenin lider limanlarından biri olan MIP’in aynı zamanda bölgedeki soğutuculu konteyner yük trafiğini karşılayabilmek açısından önemli bir konuma sahip olduğunu vurgulayan Johan Van Daele, “Muz, dondurulmuş kümes hayvanları ve taze sebzeler Türkiye üzerinden komşu ülkeler tarafından ithal edilirken, Ortadoğu'daki narenciye yetiştiricileri yüksek kaliteli limon, portakal ve mandalinalarını Türkiye üzerinden Avrupa'ya ihraç ediliyor. 2021'in sonunda hizmete giren yeni soğuk hava depolama tesisi ve sunduğu katma değerli hizmetler, MIP'nin Doğu Akdeniz Bölgesi'ndeki soğuk tedarik zinciri için önemli bir lojistik merkezi olarak konumunu güçlendirdi” dedi.
KONTEYNER ELLEÇLEME KAPASİTESİ 3.6 MİLYON TEU’YA ÇIKARILACAK
Johan Van Daele, kapasite artırma projesi EMH2 ile toplam konteyner elleçleme kapasitelerini 2,6 milyon TEU’dan 3,6 milyon TEU’ya yükselteceklerini kaydetti.
Yatırım sürecinin sonunda 2 mega konteyner gemisine aynı anda hizmet verebileceklerini belirten Johan Van Daele, şunları söyledi: “Limanın işletmesini devraldığımız 2007 senesinden bu yana, limanın operasyonel gücünün sürdürülebilirliği için 402 milyon dolarlık yatırımı hayata geçirdik.
Söz konusu yatırımın 120 milyon dolarlık kısmı operasyonel verimliliğimiz için 282 milyon doları ise kapasite artırımı için kullanılıyor. 2023 sonuna kadar tamamlamayı planladığımız 375 milyon dolar bütçeli kapasite artırımı projesiyle limanın mevcut kapasitesini 1 milyon TEU artıracağız. Proje sonucunda iki mega gemiye aynı anda hizmet verilebilecek ve gemilerin bekleme sürelerini optimize edebileceğiz. Böylece direkt seferlerin sayısının artmasını sağlarken, diğer yandan daha kısa transit süreler sonucunda yakalanacak rekabetçi navlunlarla Mersin Limanı’nın Doğu Akdeniz'deki stratejik konumunun güçlenmesini sağlayacağız.”
Bakliyat ve hububat sektörünün önde gelen markalarından Tat Bakliyat, hayata geçirdiği yeni tesisleriyle sektörel büyümesini sürdürüyor. Sektörel deneyimi 1977 yılına dayanan firmanın, son yatırımlarla günlük bakliyat işleme kapasitesi 4 bin tona ulaştı. Artan üretim kapasitesini hem yurtiçi hem de yurtdışı pazarlarda yüksek katma değere dönüştüren firma, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2021 araştırmasında 207’nci sırada yer alırken, gıda ürünleri imalatı yapan firmalar sıralamasında ise 36’ncı oldu. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) 1000 Büyük İhracatçı 2021 araştırmasında da 227’nci sırada yer alan firma, bakliyat, bulgur, pirinç ihracatı yapan firmalar arasında liderlik koltuğuna oturdu. Dünya genelinde yaklaşık 100 ülkeye 100 milyon doların üzerinde ihracat yaptıklarını kaydeden Tat Bakliyat Genel Müdürü Tuba Memiş, en önemli rekabet güçlerinin markalı üretim, geniş ürün portföyü ve ihracattaki geniş pazar stratejileri olduğunu belirtti. Sürdürülebilir büyüme için teknoloji ve yeşil dönüşüm yatırımlarına aralıksız devam ettiklerini ifade eden Memiş, “Türkiye’nin ilk paketli bakliyat satan markalarından biriyiz. Yıllık 1 milyon ton üretim kapasitemizle sektörün en büyük üretim kapasitesine sahip firmaları arasında yer alıyoruz. 93 farklı ürünümüz, TAT markamız, yaptığımız tüketici odaklı çalışmalarımızla kaliteden asla taviz vermeyerek bakliyat ve hububat sektöründe tüketicilerin en çok tercih ettikleri markalardan biri olmanın gururunu yaşıyoruz. Geniş ürün yelpazemiz, yüksek üretim kapasitemiz, güçlü tedarik gücümüz, kaliteli ürünlerimiz ve değişen tüketici taleplerine uygun hareket kabiliyetimiz bizi sektörde her daim bir adım öne taşıyor” diye konuştu.
2021’DE YENİ TESİSE 200 MİLYON TL YATIRIM YAPTI
300 bin metrekare alan üzerine kurulu 9 fabrikada üretim yaptıklarını ifade eden Tuba Memiş, Edirne ve Mersin’de olmak üzere günlük toplam 600 ton üretim kapasitesine sahip 2 çeltik fabrikalarının bulunduğu belirtti.
Hayata geçirdikleri iki yeni fabrika yatırımıyla günlük bulgur üretim kapasitelerinin 500 tona, mercimek üretim kapasitelerinin de 720 tona ulaştığını aktaran Memiş, şöyle devam etti: “Ulusal ve yerel zincir marketler, online satışlarla ürünlerimiz tüm Türkiye genelinde yoğun olarak kullanılıyor. Kapasitemizin yüzde 50’sini yurtdışı pazarlarımız için kullanıyoruz. Geçen yıl 270 milyon TL üzerinde bütçeyle kapasite artırmak için önemli yatırımlar yaptık. Üçüncü bulgur fabrikamızı, ikinci mercimek fabrikamızı faaliyete aldık. Ayrıca Tatlog Lidaş ile lisanslı depoculuk hizmeti vermeye başladık. Bulgurda Türkiye’nin en fazla ihracat yapan firmalarından biri olarak yeni pazarlara girerek Türkçe ismiyle tanınan bulgurun tanıtılmasına ve tüketimini artırmaya devam edeceğiz. Yeni tesislerimizle beraber satışlarımızı bu yıl miktar bazında yüzde 20 artırmayı hedefliyoruz. İlk 6 ay satışlarımızla da bu hedefi miktar bazında yakaladık. Satış tutarı anlamında ise bu yıl geçen yıla göre ürün fiyatlarının daha yüksek olmasından dolayı 2022 ciromuzun geçen yıla göre daha yüksek seviyede kapatacağımızı ön görüyoruz.” Son yıllarda sürdürülebilir üretim prosesleri geliştirmek adına önemli yatırımları hayata geçirdiklerini ifade eden Tuba Memiş, yeşil dönüşüm faaliyetleri kapsamında üretim tesislerinin çevre, sosyal ve kurumsal yönetim temelinde sürekli ele alıp, bu alandaki faaliyetlerini her geçen gün iyileştirdiklerini kaydetti.