“Ekonomisi kalkınmış bir kent için projeler geliştiriyoruz”
Tarsus Belediye Başkanı Dr. Haluk Bozdoğan, 10 bin yıllık tarihi geçmişe sahip Tarsus’ta hem ekonomik hayatın canlı
tutulması hem de yaşam standartlarının artırılması için proje geliştirdiklerini kaydetti. Bozdoğan, “İnsana ve çevreye
duyarlı, ekonomisi kalkınmış, engelsiz üreten, eğiten, sağlıklı
bir kent olmak’ vizyonuyla belirlediğimiz yol haritamıza
uygun olarak geleceğe yürüyoruz” dedi.
Tarsus Belediye Başkanı Dr. Haluk Bozdoğan,
Tarsus’un sahip olduğu 400 bin nüfusu ve 10 bin yıllık tarihi geçmişi ile tarımın, turizmin, tarihin ve felsefenin Anadolu’daki başkenti olduğunu kaydeden Tarsus Belediye Başkanı Dr. Haluk Bozdoğan, kentin ilkleri yaşayan bir kent olduğunu söyledi.
İlk elektriğin üretildiği, ilk ticaret, sanayi odalarının Tarsus’ta kurulduğunu ifade eden Dr. Haluk Bozdoğan, günümüzde kentin tarihi mimarisi ve yapısıyla dimdik ayakta kalan ender şehirler arsında yer aldığını dile getirdi.
Tarsus Belediyesi olarak altyapı çalışmalarını her alanda en iyi noktada tutmaya çalıştıklarını aktaran Dr. Bozdoğan, “Üreten bir belediye mottosuyla hareket ederek, müdürlüklerimiz bünyesinde kendi alanlarımızda sürdürülebilir üretim altyapımızı güçlendiriyoruz. Merkez ve kırsal mahallelerimizin organik bağını güçlendiriyoruz. Kırsalda yetişen tarımsal ürünleri desteklemek, kırsalın gelişimine katkıda bulunmak amacı ile çalışmalarımızı sürdürüyor. İnsana ve çevreye duyarlı, ekonomisi kalkınmış, engelsiz üreten, eğiten, sağlıklı bir kent olmak’ vizyonu ile belirlediğimiz yol haritamıza uygun olarak geleceğe yürüyoruz” ifadesini kullandı.
“Tarımda kalite yükseldikçe kent ekonomisi o kadar canlanıyor”
Kent ekonomisinin lokomotifinin tarım sektörü olduğuna dikkat çeken Dr. Haluk Bozdoğan, özellikle yöreye özgü ata tohumlarının korunup geleceğe taşınması için özel girişimlerini sürdürdüklerini kaydetti.
‘Gelecek toprakla hayat buluyor” sloganıyla ata mirası olan yerli tohumların, yaygınlaştırılması sağlamak amacıyla zor koşullarda üretim yapan çiftçilere destek olduklarını ifade eden Haluk Bozdoğan, “Gelişen ekonomisi ve her geçen gün artan kent yaşam kalitesi ile Mersin’in en büyük ve ekonomik açıdan en gelişmiş ilçesiyiz. 202 bin 400 hektarlık toprağımızın 104 bin 902 hektarı tarım arazisi, 62 bin 786 hektarı orman ve fundalık, 4 bin 80 hektarı çayır ve mera, 30 bin 632 hektarı tarım dışı arazidir. Bu anlamda tarımda büyük bir önemi temsil ederek ekonomisi bu yönde ilerleten bir kenttir. Bu alanlarda en verimli ve en geniş tarım arazisi, Tarsus’un ovalık yöresindedir. Bununla beraber iklimin tarıma elverişli olması bu arazilerde her çeşit tarımın yapılmasını sağlamaktadır. Ovalık arazilerde de, ilkbaharda turfanda sebze ve meyveler, daha sonra sebze, kiraz ve üzüm ekilmektedir. Tarım alanlarının büyük bölümünün sulanması, gübrelenmesi ve yeni tekniklerin uygulanması ile toprağın verimi artırılmakta, ürünler iyi değerlendirilerek katma değerle kentin ekonomisi canlanmaktadır” diye konuştu.
Yüksek tarım potansiyeli gıda sanayisine de katkı sağlıyor
Tarsus’un sahip olduğu yüksek tarımsal üretim potansiyelinin kentteki sanayi yatırımlarına da yön verdiğini kaydeden Dr. Haluk Bozdoğan, şöyle konuştu: “Tarsus, günümüzde ticaret ve sanayi merkezidir. Tarsus’ta ticaret her zaman gücünü büyük oranda tarımdan almıştır. Çukurova’da her türlü ziraatın yapılması ve sanayinin hammaddesi olan ürünlerin bolluğu Tarsus sanayisinin gelişmesine kaynaklık eden en önemli faktördür. Bu yüzden sanayi alanında da kent ekonomisi canlanmaktadır. Tarsus sanayisinin belkemiği konumunda bulunan Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nin varlığı, ekonomi ve istihdama sağlamış olduğu katkı göz önüne alındığında Tarsus için çok büyük önem arz ediyor. Bu yüzden kırsal kalkınmada Tarsus modeli oluşturuyoruz. Küçük ölçekli üreticileri desteklemek ve kırsal kalkınmayı sağlamak amacıyla başlattığımız kırsal kalkınma atağına hız verdik. Kırsalda maddi zorluk çeken besiciler ve tarımsal faaliyette bulunan çiftçiler için destek çalışmalarımız sürüyor. Kırsalda sorunları yerinde incelemek ve verimliliği düşüren hastalıklara hızlı çözüm sağlamak için tüm müdürlüklerimiz işe işbirliği halinde çözüm heyetlerimiz bulunuyor. Yapılan heyet çalışmaları kapsamında görevlendirilen alanında uzman mesai arkadaşlarımız köyleri tek tek gezerek sorunlara yerinde çözüm sağlıyor.”
“Tüm imkansızlıklara rağmen kent turizmi gelişiyor”
Tarsus’un tarihi anlamında gelişmiş bir kent olmasının tüm imkansızlıklara rağmen turizmin canlı kalmasında en büyük örneklerinden biri olduğunu aktaran Dr. Haluk Bozdoğan, “Kleopatra Kapısı, Saint Paul Kilisesi, Eshab-ı Keyf, Gözlükule Höyüğü, Donuktaş Roma Yolu en önemli turizm destinasyonlarımız arasında yer alıyor. Tarsus’ta bulunan St. Paul Kuyusu ve Kilisesi UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alıyor. Tarsus’ta yer alan Gülek Karboğazı Bölgesi, kış turizm merkezi ilan edildi, bu bölgeye ait altyapı çalışmaları devam ediyor. Sağlık turizmi açısından; Mersin Güneysu-Güney Yolu İçmesi, Tarsus Keşbükü İçmesi, 2 bin 675 m yüksekliğindeki Emirler köyünde Tarsus Karatepe ve Çanaktepe’de yamaç paraşütü ve yelken kanat eğitimi veriliyor. Tarsus’ta yer alan Hz. Danyal Türbesi, Makam-ı Şerif Cami, Hazreti Lokman Türbesi, Hazreti Şit Türbesi, Kur’an-ı Kerim’de bahsedilen yedi uyurlar ile inanç turizmi kapsamında önemli inanç merkezlerimizdir. İnşaatı hızla devam eden ve önümüzdeki yıl açılması planlanan Çukurova Bölgesel Havalimanı inşaatı turizm yatırımcılarının ilgilerini çekiyor. Bünyemizde bulunan St. Paul Butik Otel ile kentimizi turizm alanında ileri düzeye çıkarıyoruz. Medeniyetler Beşiği Tarsus’ta her alanda altyapıyı güçlendiriyoruz” dedi.
10 bin yıllık tarihi geçmişe sahip Tarsus’ta hem ekonomik hayatın canlı tutulması hem de yaşam standartlarının artırılması için proje geliştirdiklerini kaydetti. Bozdoğan, “İnsana ve çevreye duyarlı, ekonomisi kalkınmış, engelsiz üreten, eğiten, sağlıklı bir kent olmak’ vizyonuyla belirlediğimiz yol haritamıza uygun olarak geleceğe yürüyoruz” dedi.
Tarihi Tarsus Plajı yeni yol yatırımlarıyla hayata dönecek
Kentin turizminin gelişmesi için tarihi Tarsus Plajı’nı önümüzdeki yaz sezonunda vatandaşların hizmetine açacaklarını kaydeden Dr. Haluk Bozdoğan, “Tarsus’un yıllardır atıl durumda olan plajını vatandaşın hizmetine sunmak için hazırlıklarımız tüm hızıyla devam ediyor. Yaklaşık 12 bin 500 metre uzunluğunda olan Tarsus Plajı’na yapılan temizlik ve yol düzenlemesi çalışmaları kapsamında, sahile ulaşım mesafesini 7 dakikaya indireceğiz. Bu vesile ile Tarsuslular yıllardır atıl durumda olan plajına önümüzdeki yaz sezonunda kavuşacak. Altyapı, ulaşım ve diğer hizmetlerin bu bölgeye getirilmesi noktasında yürütülecek çalışmaların tamamlanmasının ardından plajımız vatandaşın kullanıma sunulacak. Yunus Emre Mahallesi’nden Atalar Mahallesi’ne doğru giden bağlantı yolu kavşağı ile otoyol mesafesini daha da kısaltacağız. Aynı zamanda D-400 karayolundan sahile kadar gidecek olan yolun otoyol kavşağından, denize takip edilecek yolla plaj yolunu daha aktif hale getireceğiz. Söz konusu yollar üzerinde zemin işlemleri ve yol genişletme çalışmaları devam ediyor” şeklinde konuştu.