ÖZBEKİSTAN/
kârını götürmek istiyor. Böyle bir şey yok. Orada garanti verilen hiçbir iş yok. Ama şu net. Cumhurbaşkanı diyor ki: Ticaret mi yapıyorsun, kendine güveniyor musun? Bizim imkanlarımız bunlar. Fabrika mı kuracaksın, istihdam mı yaratacaksın? Ben sana araziyi veriyorum. Yapacağın yatırıma göre, ücretsiz veriyorum. Gel istihdam yarat, üret, kâr et, karını götür diyor. Ama satamazsan bunun garantisini, şunun garantisini veririm diye bir şey yok. Orada elektrik işçilik, gaz, su Türkiye’ye göre daha ucuz. Daha çok çalışacak imkan var, insan sayısı daha uygun. Eğitebileceğiniz insan sayısı çok fazla.
Bölgenin en eli mahir en usta halkı Özbekler. İnşaatta da, tekstilde de hiç hayatta yapmadığı işi verirseniz hızlı bir şekilde öğrenip usta düzeyine çıkıyorlar. Bunu değerlendirmekte fayda var. Bizim teknik bilgimiz onların da işgücü ile çok başarılı işler yapılabilir oradaki şirketlerle birlikte iş geliştirilebilir. Mesela orada Türkiye’den gitmiş iş insanlarının firmalarında çalışıp kendileri iş yerleri açıyorlar.
Özbekistan’da altyapı işleriyle ilgili firmaların oraya gitmesi durumunda güzel işler olacağını düşünüyorum. Elektrik, su, gaz, şehirlerarası yollar. Bir inşaat yapıyorsunuz fakat bunun gazı, suyu ve elektriği olmazsa hiçbir anlamı olmuyor.
UZBEKISTAN
UTİD olarak biz deprem konusunda hızla bir kampanya başlattık. Bu kampanyanın kapsamı oradaki üyelerimizin imkanları ile burada ne yapabiliriz diye düşündük. O arada Özbekistan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davron Vakhabov ile görüştük. Onlar da bir kampanyaya başlamış. Güçlerimizi birleştirme kararı aldık. Biz bu organizasyonu becerdik. Özbek Havayolları ve Türk Havayolları kargo bölümleriyle yardımcı oldular. En son 140 tır malzeme Türkiye’ye ulaştırıldı.