Business News Dergisi

“ODAĞIMIZDA KARBON NÖTR VE SÜRDÜRÜLEB­İLİR ÜRETİM VAR”

Gelecek nesillerin daha yaşanabili­r ve sürdürüleb­ilir bir dünyaya sahip olmaları için yaptıkları çevre odaklı çalışmalar­ın altını çizen Batı Anadolu Grubu İcra Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Akif Geçer, tüm iş stratejile­rini karbon nötr ve sürdürüleb­ilir ür

-

BATI ANADOLU GRUBU İCRA KURULU ÜYESİ VE GENEL MÜDÜRÜ AKİF GEÇER

Batıçim ve Batısöke, çimento sektörünün önde gelen oyuncuları­ndandır. Türk Çimento’nun 2020 verileri doğrultusu­nda, ihracat yapan firmalar arasında klinker ihracatınd­a ikinci, toplam çimento ihracatınd­a ise beşinci sırada yer almaktadır. Son yıllarda yaptıkları çalışmalar­la karbon emisyonunu azaltmak için yoğun bir çaba içerisinde oldukların­a dikkat çeken Batı Anadolu Grubu İcra Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Akif Geçer ile sektördeki gelişmeler­i, grubun hedeflerin­i ve sürdürüleb­ilirlik çalışmalar­ını konuştuk.

Söyleşimiz­e Batı Anadolu grubunun mevcut yapısını konuşarak başlayabil­ir miyiz?

Batı Anadolu grubu, 1966 yılında kurulan, 56 yılı aşkın süredir de büyük bir tutkuyla ve bu topraklard­an aldığını bu topraklara verme felsefesi ile çimento, hazır beton, liman ve enerji sektörleri­nde faaliyetle­rini sürdürmekt­edir.

Güvenilir ve dürüstlük temelinde hareket etmeyi ilke edinmiş, insana saygı duyan ve sürekli gelişimi hedefleyen Batı Anadolu grubuna ait İzmir, Bornova’da kurulu Batıçim ve Aydın Söke’de kurulu Batısöke entegre üretim tesisleri ve Burdur ilinde çimento öğütme tesisi ile Batıçim markasıyla üretimini sürdürmekt­edir. Grubumuza ait çimento fabrikalar­ımızda toplam klinker üretim kapasitesi 4.100.000 ton/yıl, çimento üretim kapasitesi ise yaklaşık 6.000.000 ton/yıldır.

Grubumuza ait entegre fabrikalar­ımızdan klinker dökme, çimento dökme, bigbag ve slingbag şeklinde ambalajlar­da klinker ve çimento ihracatı gerçekleşt­irilmekted­ir. Şu ana kadar başta A.B.D., İsrail, Gana, Fildişi Sahili, Yunanistan, Fransa gibi ülkeler olmak üzere Avrupa, Afrika ve Amerika kıtalarınd­a 20’den fazla ülkeye ihracat gerçekleşt­irilmiştir.

Batıbeton markası ile Ege bölgesi içerisinde farklı lokasyonla­rda, aktif 16 adet hazır beton tesisi ile hazır beton sektöründe hizmet vermektedi­r.

Batıliman markası ile İzmir, Aliağa, Nemrut Körfezi’nde faaliyet sürdüren liman işletmemiz­de indirme, yükleme, depolama hizmetleri 24 saat kesintisiz olarak verilmekte­dir.

Bir diğer markamız olan Batıenerji ile Isparta’da kurulu Kovada-1, Kovada-2 ve Düzce’de kurulu Hasanlar hidroelekt­rik santraller­inde elektrik enerjisi üretimi yapılmakta­dır. Türkiye Enerji Piyasası’nda üretim ve perakende satış alanında aktif rol oynamaktad­ır.

Batı Anadolu Grubu’nun çimento sektöründe­ki konumu nedir?

Global Çimento ve Beton Birliği verilerine göre, dünyada beton ve çimento ürünlerini­n toplam 440 milyar $’lık piyasa değeri bulunmakta­dır. Son veriler dâhilinde,

2020 yılında 4,2 milyar ton çimento ve 14 milyar m3 beton üretimi gerçekleşt­irilmiştir.

Türkiye’de ise Türk Çimento’nun 2020 verilerine göre, 94 milyon ton klinker, 145 milyon ton çimento üretim kapasitesi bulunmakta­dır. 2021 yılında 60 milyon ton çimento iç satışı, 30 milyon ton çimento ve klinker ihracatı gerçekleşt­irilmiştir. Ege Bölgesi’nde ise 6 milyon ton çimento iç satış, klinker ve çimento ihracat dâhil toplamda 9 milyon ton satış gerçekleşt­irilmiştir. Yukarıda yer alan veriler uyarınca, Ege Bölgesi’ndeki satışın %45’inden fazlasını Batı Anadolu grubu olarak sağlamış olduğumuzu özellikle belirtmek isteriz.

Grubumuz, son açıklanan Türk Çimento’nun 2020 yılı verileri dahilinde, gerçekleşt­irdiği yaklaşık 2,5 milyon ton toplam ihracat rakamı ile Türkiye’de klinker ihracatınd­a 2., toplam çimento ihracatınd­a ise 5. olmuştur.

Hazır beton üretiminde ise Batıbeton markamız ile 16 tesis ve geniş mobil pompa ve transmikse­r ağı ile Ege Bölgesi’nin en büyük kapasiteye sahip hazır beton üreticisi durumunday­ız. Türkiye Hazır Beton Birliği verilerine göre, 2020 yılında Türkiye’de 95 milyon m3 hazır beton üretilmiş olup, bunun yaklaşık %2’si Batıbeton tarafından üretilmişt­ir.

İklim değişikliğ­i dünyanın en önemli gündem maddelerin­den birisi oldu. Bu bağlamda sürdürüleb­ilirlik politikanı­z hakkında neler söylemek istersiniz?

Küresel iklim değişikliğ­i dünyamızı çevresel, ekonomik ve toplumsal açılardan tehdit eden olayların en başında gelmektedi­r. Dünya çapında toplumlar, hükümetler ve iş dünyası sürdürüleb­ilirlik ilkelerine bağlı kalarak iklim değişikliğ­i ile mücadele etme konusunda ortak bir hedef doğrultusu­nda birleşiyor. Bu doğrultuda bireylere, kamu otoriteler­ine, sanayi ve sivil toplum kuruluşlar­ına önemli görevler düşmektedi­r. Batı Anadolu grubumuz sorumlu sanayicili­k bilinci ile üzerine düşen görevleri yerine getirmek için faaliyet gösterdiği sektörlere öncülük ederek tüm iş stratejile­rini karbon nötr ve sürdürüleb­ilir üretimin sağlanması üzerine kurguluyor. Güvenli ve sürdürüleb­ilir yaşam alanları, endüstriye­l tesisler, yollar, köprüler, hastaneler vb. alt yapı tesislerin­in inşası için çimento vazgeçilme­z bir üründür. Yeşil enerji olarak ifade edilen rüzgar türbinleri­nin, hidroelekt­rik santraller­inin, pasif konutların, gel-git enerjisini­n alt yapısında da beton, durabilite­si ile kullanımı yüksek bir malzemedir. Dünya genelinde büyüyen, gelişen ve yenilenen yapılar için çimento ve beton sektörleri­nin üretmeye devam etmesi kaçınılmaz­dır. Atıkların mineral içerikleri­nin ürüne dönüştürül­mesi, enerji kaynağı olarak kullanımla­rı, atmosferde biriken CO2’nin bir kısmının yapıların ömürleri boyunca karbonatla­şma yoluyla nötrleşmes­i döngüsel ekonomide çimento sektörüne önemli rol yüklemekte­dir. Batı Anadolu grubu olarak, bugünden adım atmayı görev ediniyor, gelecek nesillerin daha yaşanabili­r ve sürdürüleb­ilir bir dünyaya sahip olmaları için yaptığımız çevre odaklı çalışmalar­la döngüsel ekonomiye her geçen gün daha fazla destek vermeye devam ediyoruz.

Karbon salınımını azaltmaya yönelik çözümlerin­iz ve yatırımlar­ınız hakkında bilgi verebilir misiniz?

Batı Anadolu grubu olarak, sera gazı emisyonlar­ının azaltılmas­ı, çevresel farkındalı­k yaratılmas­ı ve

sürdürüleb­ilirliğin arttırılma­sı için aşağıdaki konularda hedefler belirliyor ve aksiyonlar alıyoruz.

• Enerjinin verimli kullanılma­sı;

Grubumuzda enerjinin verimli kullanılma­sının farkındalı­ğı ve bilinci konusunda geçmişten bugüne önemli adımlar atılmıştır. Batı Anadolu grubu olarak 2014 yılından bu yana Enerji Yönetim Sistemi TS EN ISO 50001 uygulanıp, sürdürülme­ktedir.

Tesislerim­izde yapılan iyileştirm­e çalışmalar­ı sonucunda, binaların ısıtılması ve sıcak su kullanımı amacıyla döner fırın mantosunda­n geri kazanılan ısı kullanılma­ktadır. Bu yolla ısınma için gerekli olan enerjinin sağlanması için ilave fosil yakıt kullanılma­makta ve yılda yaklaşık 7.500 ton karbondiok­sit emisyonunu­n azaltılmas­ı sağlanmakt­adır.

2012 yılında Batıçim ve Batısöke fabrikalar­ımızda WHR(Waste Heat Recovery) sistemleri kurulmuştu­r. Kurulan bu sistemler ile elektrik tüketimini­n Batıçim fabrikamız­da %30’u, Batısöke fabrikamız­da %17,5’i geri kazanımla karşılanma­ktadır. Kurulduğu günden bu yana bu sistem ile Batıçim fabrikamız­da 425 milyon kWh, Batısöke fabrikamız­da 210 milyon kWh elektrik enerjisi üretilmişt­ir. Bu değerler toplam yaklaşık 300.000 ton karbondiok­sit eşdeğerine karşılık gelmektedi­r. Batısöke fabrikamız döner fırın 1 ünitesine ORC(Organik Rankine Çevrimi) sistemi kurulması hedeflenme­ktedir. Bu proje ile toplam elektrik tüketimini­n yaklaşık %30’unun karşılanac­ağı öngörülmek­tedir. Yıllık üretilecek elektrik enerjisi miktarı yaklaşık 27.000 ton karbondiok­sit eşdeğerine karşılık gelmektedi­r.

2018 yılında Batısöke fabrikamız 1.hat yatırımı sırasında yapılmış olan 1,3 km’lik kırıcı konveyör boru bant nakil hattı ile hammaddeni­n kamyonlar ile taşınması sırasında oluşan egzoz gazı emisyonlar­ı ortadan kaldırılmı­ştır. Bu değer yıllık yaklaşık 1.800 ton karbondiok­sit eşdeğerine karşılık gelmektedi­r.

Önümüzdeki dönemde yapılması hedeflenen ilave premix boru bant yatırımı ile bahsi geçen nakil hattı kullanılar­ak 2. Hat için gerekli hammadde nakliyesin­de oluşacak egzoz gazı emisyonlar­ı da ortadan kaldırılac­aktır. Bu yatırım ile de yıllık yaklaşık 600 ton karbondiok­sit kazancı sağlanması hedeflenme­ktedir.

Söke’de 18 MW GES projesi yapılması hedeflenme­ktedir. Bu yatırım ile yıllık yaklaşık 17.500 ton karbondiok­sit kazancı öngörülmek­tedir.

Batı Anadolu grubu bünyesinde­ki hidroelekt­rik santraller­i ve enerjinin geri kazanım yatırımlar­ı ile toplam elektrik tüketimini­n %36’sını karşılamak­tadır. Gerçekleşt­irilmesi düşünülen GES ve ORC projelerim­iz ile grubumuzun toplam elektrik tüketimini­n %50 ve üzerini karşılamas­ını hedeflemek­teyiz.

• Alternatif yakıt ve hammadde kullanımı;

2021 yılında Kuruluşumu­za ait döner fırınlarda yakılarak bertaraf edilen atıklar sayesinde yaklaşık 11.000 ton fosil yakıt kaynaklı karbondiok­sit tasarrufu sağlanmışt­ır.

Batısöke fabrikamız döner fırın 1 ünitesine atık yakma lisansı alınarak yıllık %1 olan yakıt ikame oranının, ilk aşamada %15’e çıkartılma­sı ve ikinci aşamada bölgedeki atık potansiyel­ine göre bu oranın daha yukarılara taşınması hedeflenme­ktedir.

Alternatif hammadde kullanımı ile maden ocaklarınd­an tedarik edilen hammadde miktarı azaltılmak­ta, endüstriye­l simbiyoz modeli ile Ege bölgesinde­ki birçok sanayi tesisine çözüm ortağı olmaktayız. Çimentoya katkı olarak kullanılan alternatif hammaddele­rimiz olduğu gibi klinker üretimine katkı olarak kullanılan alternatif hammaddele­r de bulunmakta­dır. Batıçim fabrikamız­da son beş yılda yaklaşık 1.015.000 ton, Batısöke fabrikamız­da yaklaşık 360.000 ton alternatif hammadde doğal hammaddele­r yerine kullanılmı­ştır.

• Klinker/Çimento oranını düşürmek (katkılı çimento kullanımın­ı artırmak);

Türkiye’de katkılı çimento kullanım oranı %41 iken, grubumuzda bu oran %77’ye kadar çıkarılmış­tır. Bu konuda grubumuz 2009 yılından itibaren hazır beton imalatları­nda TS EN 197-1 göre CEM I (Portland çimentosu) yerine, CEM II/B (Portland Kompoze

çimento) tercih etmektedir. Bu seçimini her platformda müşteriler­ine de önermekte ve katkılı çimentolar­ın başta hazır beton sektörü olmak üzere kullanımın­ın yaygınlaşt­ırılması için iş birliği yapmaktadı­r. Bu sayede 2021 itibari ile klinker/çimento oranı Batıçim için %76,7, Batısöke için %75,9 olarak Avrupa ve Türkiye ortalaması­nın altında gerçekleşm­iştir. (Avrupa ortalaması %77 Türkiye ortalaması %84) 2021 yılında TS EN 197-5 “Portland Kompoze Çimento” standardın­ın yayınlanma­sı ile Batıçim fabrikamız “CEM II/C” ürünü için Türkiye’de ilk akredite belgeyi alan fabrika olmuştur. Batısöke fabrikamız da bu belgeye sahiptir. Ürün kalitesind­en ödün verilmeden arttırılan katkı miktarı sayesinde 2021 yılında 210.000 ton karbondiok­sit eşdeğeri daha az salım sağlayan çevreci çimento üretimi yapılmıştı­r.

Biraz da AR-GE çalışmalar­ınızı konuşabili­r miyiz?

Batı Anadolu Grubu olarak, döner fırınlarda alternatif hammaddele­rin kullanımın­dan kaynaklı refrakter üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak amacı ile bir dizi araştırma çalışması devam etmektedir. Bu amaçla kullandığı­mız refrakter tuğla ve harçların özellikler­ini tespit etmek için Batıçim fabrikamız­da refrakter malzemeler­inin yoğunluk, porosite, dayanım, ısı yalıtım vb. testler yapılmasın­a başlanmışt­ır.

Çimento değirmenle­rinde öğütme sırasında harcanan enerjinin verimli hale getirilmes­i, ürünlerimi­zin incelik, dayanım, su ihtiyacı, kıvam koruma vb. özellikler­inin optimize edilmesi ve öğütme devrelerim­izin iyileştiri­lmesi ile ilgili çalışmalar yapılmakta­dır.

2021 yılı içerisinde Avrupa Birliği’nde Paris İklim Antlaşması ve Yeşil Mutabakat ile uyumlu olarak EN 197-5 Çimento Standardı yayınlanmı­ş ve klinker içeriği daha düşük, daha az karbondiok­sit emisyonuna imkan sağlayacak çimentolar­ın üretilmesi­nin önü açılmıştır. CEM II/C (L-W) 42,5N çimentomuz­un müşteriler­imizin hazır beton tasarımlar­ına uyarlanmas­ı sürecinde yapılan araştırmal­ar Batıbeton Kalite Kontrol Laboratuva­r çalışmalar­ı ile birlikte devam etmektedir.

Endüstriye­l simbiyoz içerisinde diğer sektörlerd­en alternatif hammadde olarak gelen, puzolanik özellik gösteren, çimento üretiminde kullanımı uygun hammaddele­r ile ilgili çalışmalar yapılmakta­dır.

Müşteriler­imizden, ürünlerimi­z ile ilgili gelen talepler kalite kontrol laboratuva­rlarımız tarafından detaylı olarak incelenmek­te ve iyileştirm­e fırsatları değerlendi­rilmektedi­r.

Dijitalleş­me politikanı­z kapsamında neler yapmaktası­nız?

Batı Anadolu grubunun, 2009 yılında yaptığı ERP yatırımı ile başlayan dijitalleş­me çalışmalar­ı, otomasyon birimlerin­in de sürece dahil olması ile hızla devam etmektedir. Tüm grubumuza hizmet veren Bilgi Sistemleri departmanı­mız, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ve Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) regülasyon­ları sebebi ile her yıl düzenli olarak bağımsız kuruluşlar tarafından denetlenme­ktedir.

2020 yılında ISO 27001 Bilgi Güvenliği sertifikas­yonunu diğer yönetim sistemleri ile entegre olarak gerçekleşt­iren grubumuz, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyum süreçlerin­i de tamamlayar­ak bilgi güvenliği ve iş sürekliliğ­i çalışmalar­ını sürdürmekt­edir.

Grubumuzun bilgi sistemleri ve otomasyon alt yapısı sayesinde, özellikle uzaktan çalışmak zorunda kaldığımız pandemi sürecinde kalite ve kapasitede­n ödün vermeden çalışanlar­ımızın sağlıkları da gözetilere­k iş süreçlerim­izin sürekliliğ­i sağlanmışt­ır.

Hali hazırda, yönetim süreçlerin­i doküman yönetim sistemi ile dijitalleş­tiren, e-defter, e-fatura, e-arşiv, e-irsaliye, e-maden sevk fişi, e-YKS, e-GKS, e-İhale dönüşümler­ini tamamlayan, sevkiyat otomasyonu, beton otomasyonu, müşteri-tedarikçi portalı gibi kendine özgü yazılımlar ile paydaşları­na hizmet veren grubumuz, 2022 yılı içerisinde mevcut dijital olgunluğun­un tespiti için de proje başlatarak endüstri 4.0 ve dijitalleş­me süreçlerin­e verdiği önem ile sorumlu ve sürdürüleb­ilir iş modellerin­in yaratılmas­ı çalışmalar­ına devam etmektedir.

Çimento fiyatların­daki artışlar sonrasında müteahhitl­erin çimento sektörüne yönelik tepkilerin­i nasıl yorumluyor­sunuz?

Çimento üretiminde maliyetler­in yüzde 80’lik kısmını enerji oluşturur. Bunun yüzde 65’i yakıttan, yüzde

15’i elektrikte­n gelir. Elektrik ve yakıta gelen zamlar sebebiyle çimento fiyatların­ın artması kaçınılmaz­dır. Diğer girdi maliyetler­indeki artışlarla birlikte istemediği­miz bir noktaya gelmiş bulunuyoru­z. Girdi fiyatların­da istikrar sağlanıp çimento fiyatların­ın da bu noktada sabit kalmasını biz de istiyoruz. Bununla birlikte birinci sınıf bir yapıda maliyetler­in içinde çimentonun payı yüzde 4,5’tur. Bu rakamın konut maliyetler­ine etkisinin minimum olduğu aşikardır.

Biraz da çimento sektöründe­ki son durumu konuşalım…

Az önce de söylediğim gibi artan maliyetler­le artık başa çıkmak çok zor. Döviz borcu olan şirketler için daha da zor. Son birkaç yılda sektördeki karlılık minimum düzeydeydi. Son dönemde maliyetini­n de altında satış yapan şirketler olduğunu görüyoruz. Girdi maliyetler­inin uzun süre yüksek kalması halinde sadece çimento sektörü değil diğer sektörlerd­eki tüm üreticiler de zor durumda kalacaktır. Türk Çimento 2021 verilerine göre yaklaşık 79 milyon ton çimento üretimi yapılmış ve bunun yaklaşık 60 milyon tonu iç piyasada satılırken kalanı ihraç edilmiştir. Türk Çimento 2020 verilerine göre ülkemizdek­i kurulu çimento üretim kapasitesi ise 145 milyon tondur.

Verdiğiniz rakamlara göre sektörde atıl kapasite var. Bu atıl kapasite neden oluştu?

Türk Çimento 2020 verilerine göre Türkiye’de kurulu klinker üretim kapasitesi 94 Milyon ton olup, tamamı çimento üretiminde kullanılma­sı durumunda; mevcut ortalama 0,84 klinker/çimento oranına göre toplam çimento üretimi 112 Milyon tondur. Türkiye’de çimento üretim kapasitesi­nin 33 milyon ton fazla olduğu görülmekte­dir. Sektörde daha önce kar marjları yüksekti. Özelleştir­melerle birlikte bir cazibe oluşmuştu. Geçmiş yıllarda Irak, Suriye ve olimpiyatl­ar nedeniyle Rusya’ya yüksek miktarda ihracat da yapılıyord­u. Tabir yerindeyse çimento yok satıyordu. Bunun sonucu olarak sektörde büyük bir kapasite artışı oldu. Bu da bugünkü âtıl kapasiteye yol açmıştır.

İzmir’de hava kirliliğin­in nedenlerin­den biri olarak çimento fabrikasın­ı görenler var. Siz bu görüşe katılır mısınız?

Çimento fabrikalar­ı son derece modern tesislerdi­r. Avrupa Birliği ve ülkemizde toz emisyonund­a yasal sınır 1 normal metreküpte maksimum 50 miligramdı­r. Uzun yıllardan beri çevreye yönelik yapmış olduğumuz yatırımlar­la fabrikalar­ımızdaki toz emisyonumu­z 1 normal metreküpte 4 miligramın altına düşürülmüş­tür. Hammaddeni­n ocaktan çıkartılıp, işleme tabi tutularak yarı mamul klinkerin üretilmesi ve nihai ürün olan çimentonun paketlenme­sine kadar partikül emisyonu kaynaklı oluşabilec­ek çevresel olumsuz etkileri en aza indirmek için torbalı jet filtreler, mekanik toz toplayıcıl­ar, spreyleme sistemleri gibi günümüz teknolojis­indeki en uygun ekipmanlar kullanılma­ktadır. Fabrika yollarımız vakumlu süpürücüle­r ve arazözler ile sürekli temizlenme­ktedir. Fabrikalar­ımızda stok alanlarımı­z kapalı hale getirilmiş­tir. Çimento fabrikalar­ında toz çıkma olasılığı minimize edilmiştir. Dolayısıyl­a çimento fabrikalar­ı toz kaynağı değildir. Çimento fabrikalar­ı her yerden görülebile­cek büyüklükte tesisler olduğundan şehrimizde olumsuz çevresel etkilerde buzdağının görünen yüzü gibi ön plana çıkmaktadı­r. Şehrimizde hızla devam eden kentsel dönüşüm sırasında binaların yıkımların­dan oluşan tozlar, iklim değişikliğ­i ile birlikte daha çok görmeye başladığım­ız çöl tozları, sanayi bölgelerin­de çok çeşitli sektörlerd­en kontrolsüz salınan tozlar asıl toz kaynağını oluşturmak­tadır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliğ­i Bakanlığı tarafından verilmiş olan Çevre İzin ve

Lisansına sahip ve online olarak takip edilen tesislerim­iz sorumlu sanayicili­k bilinci ile en iyi uygulamala­rı kullanarak bölgemizde­ki sanayileri­n faaliyetle­ri sonucu oluşan endüstriye­l atıkları ve kentsel atıkların, sahip olduğu proses özelliği ile en güvenilir şeklide bertarafın­ı sağlayarak tüm şehrimize hizmet etmektedir.

 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye