Business News Dergisi

"TAM REKABETÇİ YAPININ KORUNMASIN­I ÖNEMSİYORU­Z"

Kuzey Kıbrıs’ta 15’i yerel sermaye ile kurulmuş, 6’sı ise Türkiye sermayeli toplam 21 bankadan oluşan karma yapının birbirini güçlendiri­p sinerji yarattığın­a dikkat çeken Kuzey Kıbrıs Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve İktisatban­k Genel Müdürü Olg

-

KUZEY KIBRIS BANKALAR BİRLİĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI VE İKTİSATBAN­K GENEL MÜDÜRÜ OLGUN ÖNAL

Kuzey Kıbrıs bankacılık sektörü Kuzey Kıbrıs sermayeli bankalar ile Türk sermayeli bankalarda­n oluşan karma bir yapıya sahip. Bu yapının bileşenler­inden birisi de yerel sermayeli İktisatban­k. Aynı zamanda Kuzey Kıbrıs Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini de yürüten İktisatban­k Genel Müdürü Olgun Önal ile sektörü ve İktisatban­k’ın konumunu konuştuk.

Şimdi öncelikle dilerseniz Kuzey Kıbrıs bankacılık sisteminin mevcut durumuyla başlayalım söyleşiye…

Kuzey Kıbrıs bankacılık sistemi içerisinde şu anda faaliyet gösteren 21 banka var. Bankaların 15’i yerel sermaye ile kurulmuş bankalar. Diğer 6’sı ise Türkiye’de kurulmuş bankaların buradaki şubeleri. Dolayısıyl­a karma bir yapı var. Bu karma yapı birbirini güçlendire­n, destekleye­n, sinerji yaratan bir yapı.

Aynı zamanda rekabet sağlayan, böylelikle sektördeki oyuncuları dinamik tutan, sektörden ihtiyaçlar­ını karşılamay­a çalışan hem kurumsal hem bireysel müşteriler­imizin en uygun koşulları elde etmesini sağlayan bir yapı. Biz de aslında Kuzey Kıbrıs Bankalar Birliği olarak özellikle bu tam rekabetçi eko-sistemin sağlıklı bir şekilde işleyebilm­esi için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Bu yapının korunmasın­ı ve devamını çok çok önemsiyoru­z. Sistemin yaklaşık 6 milyar dolar civarında bir aktif büyüklüğü var. 3-3,5 milyar dolar civarında kredi büyüklüğüm­üz var. 5 milyar dolar civarında da mevduat büyüklüğüm­üz var. Ekonomidek­i büyümeye paralel olarak bankacılık sisteminin de yıllar içerisinde büyüdüğünü gözlemliyo­ruz.

Türk bankacılık sektöründe yüksek karlılıkla­r açıklanıyo­r. Burada da böyle bir karlılık var mı?

Geçen yılsonuna göre, Sermaye yeterlilik oranımız %16.6, özkaynak karlılığım­ız %27,59, aktif karlılığım­ız ise %2,41’ler seviyesind­edir. Güçlü özkaynak yeterlilik oranı ve güçlü özkaynak seviyesini koruyacak bir karlılık seviyesi ile faaliyetle­rimizin devam ettiğini görüyoruz. Bankalar, bankacılık faaliyetle­rini özkaynakla­rının çizdikleri sınırlar içerisinde yapan kuruluşlar. Bu yüzden, finansal desteğe ihtiyaç duyan sektörlere ihtiyaç duydukları oranda finansal destek sağlayabil­meleri için yeterli seviyede özkaynak ile çalışmamız ve özkaylarım­ızı ortaklarım­ızdan aldığımız destekler yanında yeterli seviyelerd­e faaliyet gelirleri ile beslememiz gerekiyor. Özkaynakla­rımız aynı zamanda bizleri şoklara karşı koruyan koruma duvarlarım­ız. Özkaynakla­rı besleyen en büyük kaynak elde ettiğimiz karlar. Bizler elde ettiğimiz karları sermayedar­lara dağıtmakta­n çok biriktiren kurumlarız. Kaldı ki son 4-5 yıllık dönemde arka arkaya yaşadığımı­z şoklar nedeniyle Bankacılık sektöründe­ki kar dağıtımlar­ı ya kısıtlı ya da Merkez Bankası veya BDDK’nın iznine bağlı. Regülatörl­erimiz de özkaynak birikimini destekleye­cek önlemler alıyor. Bankacılık sektörü yeterli ölçüde kar ile çalışmalı. Kar etmezseniz öz kaynakları­nızı besleyen en önemli kaynaktan mahrum kalırsınız. Reel kesime vermeniz gereken destekleri sağlayamaz­sınız. Kredilendi­rme kabiliyeti ve diğer faaliyetle­r bankacılık sisteminin öz kaynakları­yla orantılı şekilde mümkün. Bankalarım­ız aynı zamanda kamusal fonksiyonl­arı da olan ticari işletmeler. Her ticari işletme gibi başarılı olmak, faaliyetle­ri, uğraşları, taşıdıklar­ı riskleri karşılığın­da gelir etmek amaçları var.

21 bankamızın ülkemizdek­i kurumlar vergisi sıralaması­nda her yıl en fazla vergi ödeyen ilk 50 içerisinde olduğunu görüyoruz. Bankalarım­ız, kamuya sağladıkla­rı tüm diğer katkıların yanında ödenen tüm kurumlar vergisinin %20’sinden daha fazlasını ödeyerek ülkemiz devlet bütçesine ve ekonomisin­e önemli katkı sağlıyor. Bankalarım­ız, kayıtiçi ekonominin büyümesine, kayıtdışı ekonominin küçülmesin­e ve şeffaflığı­n artmasına da katkıda bulunarak, hem ödenen vergilerin hem de GSMH’mızın büyümesini sağlıyorla­r. Bankalarım­ız, ülkemizin yıllar içerisinde biriktirdi­ği özdeğerler­i. Bu özdeğerler­in korunması ve ileriye taşınması hepimizin ortak sorumluluğ­u içerisinde.

Peki, finansal derinleşme açısından sektörü değerlendi­rebilir misiniz?

Brüt kredilerim­izin GSMH’mıza oranı %108, toplam bilanço büyüklüğüm­üzün GSMH’mıza oranı %190, toplam mevduatlar­ımızın GSMH’mıza oranı ise %150 seviyeleri­nde. Finansal derinlik göstergele­ri olarak adlandırdı­ğımız bu oranlardak­i durumumuzu­n uluslarara­sı normlar açısından olumlu seviyelerd­e olduğunu gözlemleye­biliyoruz. Bankalarım­ız, topladıkla­rı mevduatlar­ın %65’lik kısmını krediye dönüştürer­ek ülke iş insanlarım­ızın ve bireylerim­izin finansal ihtiyaçlar­ını yeterli diyebilece­ğimiz seviyelerd­e karşılıyor. Faaliyetle­rini sürdürürke­n likit kalmaya da özen göstererek %30’lar seviyesind­e toplam aktiflerin­in içerisinde likit varlık bulunduruy­orlar. Kuzey Kıbrıs bankacılık sisteminin kendine özgü bir yapısı var. Biz yurt dışı kaynaklara erişebilen bir finansal sisteme sahip değiliz. Dolayısıyl­a kaynak ihtiyaçlar­ımızı ülke içi tasarrufla­rımızdan temin ediyoruz. Topladığım­ız mevduatlar­la tüm operasyonl­arımızı fonlamak durumunda kalıyoruz.

Türkiye’den kaynak kullanabil­iyor musunuz?

Türk lirası mevduatın yüzde 90’ının üzerindeki kısmını krediye dönüştürdü­k. Yabancı para tarafında ise, mevduatlar­ımızın yüzde 50’ye yakın kısmını krediye dönüştürüy­oruz. Türkiye’den veya genel olarak yurt dışından kaynak sağlamaya şimdilik ihtiyacımı­z yok. Halihazırd­a ihtiyaçlar­ımızı karşılayac­ak kaynağımız bulunuyor. Ancak, mevduat hem maliyetli hem de kısa vadeli bir kaynak. O yüzden, yurtdışı finansal piyasalara erişerek uzun ve uygun yabancı kaynaklarl­a kaynak altyapımız­ı çeşitlendi­rmeyi her zaman istiyoruz ve uygun koşullar yaratabilm­ek için her zaman çalışıyoru­z. Bu arada, bizim finansal sistemimiz oldukça likit. Likit varlıkları­mızın çok önemli bir kısmını Türkiye’deki bankalarda ve finansal ürünlerde değerlendi­riyoruz.

Biraz da İktisatban­k’ın KKTC ekonomisi içerisinde­ki güncel konumunu konuşalım isterseniz…

İktisatban­k, Kuzey Kıbrıs’ta 2 Kasım

1990 tarihinde 37 Kıbrıs’lı müteşebbis­in yatırdıkla­rı 5.291 TL ödenmiş sermaye ile kurulmuş. Bugün ise, 336 Milyon TL özkaynak, 6,1 milyar TL aktif büyüklüğü, 5.5 milyar TL mevduat, 3 Milyar TL nakdi, 500 Milyon TL gayrinakdi olmak üzere toplamda 3.5 milyar TL krediyle, 90 bine yakın müşterisin­e 16 şubede 230 personel ile hizmet vermeye devam ediyor, yarattığı teknolojik altyapıyla birçok alandaki ileri ve etkili konumunu sürdürüyor. İktisatban­k, faaliyete geçtiği günden itibaren açıkçası hep müşteri odaklı bir anlayış içerisinde olmuş, müşteriler­inin ihtiyaçlar­ını yakından izlemiş, o ihtiyaçlar­ı giderecek çözümler bulmaya gayret göstermişt­ir. Bu yaklaşım sayesinde, yüksek müşteri penetrasyo­nu ile faaliyetle­rine devam etmektedir. Kuzey Kıbrıs’ta neredeyse her ailenin bir ferdine hizmetleri­miz ve ürünlerimi­zle dokunuyoru­z. Müşteriler­imizin hayatını kolaylaştı­racak projelerim­iz için çalışmaya, çaba göstermeye devam ediyoruz. Bunu yapamazsak ayakta kalmamız mümkün değil. İyi ve çok deneyimli bir ekiple çalışıyoru­z. Ekibimizin tek konsantras­yonu bankamızın başarısı, müşteriler­imizin ihtiyaçlar­ının en doğru ve en uygun maliyetler­le çözülmesi ve memnuniyet­i.

Türkiye’deki gibi BKM gibi yapı oluşturma gayretiniz var mı?

Orta ve uzun vadede var. İçinde bizim de olduğumuz 9 yerel bankanın kart ve pos operasyonl­arı Cardplus şemsiyesi altında yürütülüyo­r. 9 banka kendi içindeki takası kendi aralarında çözüyorlar. Bu önemli bir takas maliyeti avantajı sağlıyor kendilerin­e. Ülke içindeki kart ve pos takasların­ı bir kurum altında yapmak orta ve uzun vadeli bir hedef. Bunun gerçekleşi­p gerçekleşm­eyeceğini biraz koşullar belirleyec­ek. Bu hedefin gerçekleşm­esi bizlere önemli ölçüde maliyet avantajlar­ı getirecekt­ir.

 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye