NOEL TATİLİ ÖNCESİ FED VE AMB TEDİRGİNLİĞİ…
Küresel piyasalarda riskler sürüyor. Yüksek enflasyon, resesyon kaygısı, jeopolitik riskler ve merkez bankalarından gelen sinyaller, risk iştahının seyri üzerinde belirleyici olmaya devam ediyor. Yılın son ayında da bu riskleri konuşacağız ve bu risklerle yeni yıla giriyor olacağız. Aralık ayının gündeminde, 13-14 Aralık tarihlerinde yapılacak olan Fed toplantısı bulunuyor. Ekim ayı enflasyon, istihdam verileri sonrasında Fed üyelerinden gelen açıklamalar, aralık ayı Fed toplantısına dair beklentileri etkiledi. Mart ayından bu yana agresif bir şekilde faiz artışını gerçekleştiren Fed için aralık ayında 50 baz puanlık ihtimaller güçlenmeye başladı. Fed üyelerinden de gelen açıklamalar, önümüzdeki süreç için faiz artış hızının yavaşlayacağı yönünde görülüyor. Bu beklentiler, aralık ayı Fed toplantısı için etkili oluyor ancak gelecek senenin ilk çeyreği için netlik kazanamıyor. Piyasalar, 14 Aralık günü Fed’in faiz kararını açıklamasıyla bunu daha net bir şekilde görüyor olacak. Fed, o gün ekonomik projeksiyonlarını da açıklayacak. En son eylül ayı toplantısında projeksiyonlarını açıklamışlardı. Bu süreç içerisinde iş gücü piyasasında bozulma görülmezken, enflasyon verilerinde artış hızı biraz yavaşlamaya başladı. Ancak net bir şekilde enflasyonda düşüş başladı diyemiyoruz çünkü enflasyonu yukarı yönlü tetikleyen faktörler sürüyor. Bu nedenle, Fed şimdilik faiz artışına devam edeceğini yineliyor. Ekonomik projeksiyonlar için gelecek seneye nasıl ışık tutulacak merak konusu. Eğer faiz artış hızını yavaşlatacağı beklentisini güçlendiren projeksiyonlar gelirse, dolardaki gevşek seyir devam edebilir. Bu nedenle, 13-14 Aralık Fed toplantısına kadar küresel piyasalarda temkinli seyrin korunması bekleniyor. Asıl hareket, Fed toplantısı sonrası gerçekleşebilir. 15 Aralık günü de Avrupa Merkez Bankasının (AMB) faiz kararı bulunuyor. AMB içinde faiz artış beklentileri korunuyor. Ancak son dönemde, Fed’in açıklamaları, AMB’nin de takibinde ve Fed’i takip ederek hareket edeceklerini ifade ediyorlar. Bu nedenle, AMB, Fed’i görecek ve ertesi gün kararını açıklayacak. Fed ve AMB toplantıları sonrasında piyasaların biraz daha rahatlaması beklenebilir. En azından iki majör merkez bankasına dair belirsizliklerin kısa vade için sonlanması, piyasalar açısından olumlu olacaktır.
Tabii her iki bankanın piyasaya vereceği mesajlar bir süre fiyatlamalar üzerinde belirleyici olabileceğini de unutmamak gerekiyor. Yılın son ayında olmamız sebebiyle yurt dışında Noel tatilleri de başlayacak. Fed ve AMB sonrasında hacimsiz ve volatilitesi daha düşük bir piyasa izlememize neden olabilir.
Merkez bankalarının faiz kararları dışında aralık ayı içerisinde Çin’i de yakından takip etmek gerekiyor. Kasım ayının sonlarına doğru Çin’de artan vaka sayıları ve can kaybının olduğuna dair gelen haber akışları, piyasaları endişelendiriyor. Aralık ayında da Çin’de vaka sayılarında artışın sürmesi, risk iştahını zayıflatabilir. En büyük petrol tüketicilerinden olması sebebiyle de petrol fiyatlarında da düşüşe yol açabilir. Aralık ayında, OPEC+ grubunun da toplantısı bulunuyor. Grup, bir süredir üretim kesintisi gerçekleştiriyor. Aralık ayı toplantısı içinde mevcut kararın korunması bekleniyor. En son Suudi Arabistan Enerji Bakanı yapmış olduğu açıklamasında, 2023 yılının sonuna kadar üretim kesintisine devam edebileceklerini belirtti. Tabii bu süreç, piyasadaki dinamiklerle değişiklik gösterebilir. Ancak kısa vadede petrol fiyatlarındaki oynaklığın devam ettiği ve yükselişinde zorlandığını göz önünde bulundurursak, OPEC+ grubunun bir süre daha üretim artışına gitmeyerek, piyasada arz sıkıntısı yaratıp, fiyatların yükselmesini sağlamaya çalışacaklarını da unutmamak gerek. Sonuçta, yükselen petrol fiyatları, OPEC+ grubu üyeleri için bütçe fazlası oluyor. 5 Aralık itibariyle, Avrupa Birliği’nin Rus petrolüne ambargosu da eklenecek. Aralık ayı için petrol fiyatlarında volatilite izlenebilir.
Yatırımcıların Borsa İstanbul’a ilgisi sürerken, hisse ve sektör bazlı ayrışmalarda gündemde. Aralık ayında da iç piyasa kendi hikayesiyle temposunu koruyabilir. Yeni zirveler test edilebilir. Ancak olası yeni zirveler sonrasında oluşabilecek kar satışlarına karşı da dikkatli olunmalı. Yıl başından bu yana, endeks yüzde 100 üzerinde bir getiri sağladı. Sektörlerde de en çok getiri sağlayanlar; elektrik, havacılık, kimya, hizmetler, banka ve holdingler olarak görülürken, diğer sektörlerinde bu yükselişe katkı sağladığını da ekleyebiliriz. Bu yıl içerisinde tüm sektörlerde yükseliş izlendi ancak bazıları hikayelerinin etkisiyle temposunu arttırdı.
Yılın sonuna doğru yaklaşırken, hisse ve sektör bazlı ayrışmaların devam edeceğini bekliyorum. Yatırımcılar, borsaya yatırım yaparken, şirketlerinde seçici olmaları gerekiyor. Şirketlerine yatırım yaparken, onların hikayelerine ortak oldukları için şirketlerinin faaliyet alanlarını, projeksiyonlarını, yatırımlarını, borçlarını ve nakit durumunu bilerek hareket etmeleri, onların daha sağlıklı bir süreç izlemesini sağlayacaktır. Özellikle oynaklığın yüksek olduğu dönemlerde sadece teknik analizle hareket etmek pek sağlıklı değil. Bunu da göz önünde bulundurmalarını öneririm.
Herkese sağlıklı ve kazançlı bir aralık ayı dilerim…