CEO’nun yeni denge formülü
SON 1 YILDA ÇALIŞMA ŞEKLİMİZDEN HAYATA BAKIŞIMIZA BİRÇOK ŞEY DEĞİŞTİ. BU DEĞİŞİM ELBETTE CEO’LARI DA ETKİLEDİ. AĞIRLIKLI HİBRİT ÇALIŞMA MODELİNE GEÇEN BİRÇOK CEO, İŞ VE ÖZEL YAŞAMDA DA KENDİSİNE YENİ BİR DENGE KURDU. CEOLIFE’IN GELENEKSEL CEOPROFİL ANKETİNE GÖRE ÜST DÜZEY YÖNETİCİLER YENİ DÖNEMDE DENGEDE KENDİSİNİ BAŞARILI BULUYOR. İŞ YOĞUNLUKLARI ARTSA DA EVDE AİLELERİNE VE KENDİLERİNE DAHA ÇOK ZAMAN AYIRMAKTAN MEMNUN OLAN CEO’LAR, BELLİ KONULARDA DUYARLILIKLARININ ARTTIĞINI İFADE EDİYOR. EN ÖNEMLİSİ ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE DE YAKALADIKLARI YENİ DENGEYİ KORUMAKTA KARARLI OLDUKLARINI BELİRTİYORLAR.
Hiç kuşkusuz iş ve yaşam arasında denge kurmak her zaman önemliydi. Ancak pandemiyle birlikte özellikle iş dünyasının odağına bu konu daha fazla oturmuş durumda. Sonuçta iş ve özel hayat dengesini kurmak daha da zorlaştı. Eskiden ofislerde sürdürülen iş yaşamı evlere taşındı.
Peki yeni dönemde CEO’lar, iş-yaşam dengesinde başarılı olduğunu düşünüyor mu? CEOLife’ın 198 CEO’nun katılımıyla gerçekleştirdiği geleneksel CEOProfil anketine göre kendini bu konuda başarılı bulan CEO’ların oranı yüzde 71,8. Hatta “Olması gerekenin ne olduğunu şimdi anlamaya başladık” diyenlerin oranı da yüzde 50’leri geçiyor.
İş insanlarının yeni koşullarda dengeyi nasıl kurduklarına gelince… Pernod Ricard Orta Doğu Kuzey Afrika ve Türkiye Genel Müdürü Selçuk Tümay, zamanının yüzde 50’sini alan yurt dışı seyahatlerin bitmesiyle ailesine daha fazla zaman ayırmaya başladığını söylüyor. “Olması gerekenin bu olduğunu keşfettim. Bundan sonra amacım aynı düzeni devam ettirmek” diyor. Mercedes Benz Türk CEO’su Süer Sülün de yolda ve iş yemeklerinde geçirilen sürenin kendisine çok boş zaman kazandırdığını düşünüyor. “İş dünyasında ilişkiler açısından akşam yemekleri önemli” diyen Sülün, “Şimdi onlar olamayınca çok boş zaman var” diyor. Günde ortalama 12-14 saat çalıştığını belirten Pegasus Hava Yolları Genel Müdürü Mehmet T. Nane, “Elbette pandemi hepimizin dinamiklerini değiştirdi, birçoğumuzda mesai saati ve zaman kavramı kalmadı bile denebilir” diyor. Ancak tüm bu değişen ortama rağmen her zaman iş ve özel yaşam dengesini iyi kurduğunu belirten Nane, bunun formülünü şöyle açıklıyor: “Güne sabah çok erken başlıyorum. Zamanımı verimli kullanıyorum.” Fark Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahu Büyükkuşoğlu
Serter ise pandeminin çalışma yaşamına biraz daha mindful bir yaklaşım getirdiğini ifade ediyor. Serter, “Hatta içinde bulunduğumuz günlerde haftada bir gün dijital detoks yapmayı konuşuyoruz” diyor.
“KENDİNİ DİNLEYENLER”İN SAYISI ARTTI
Pandemide evde geçirilen sürenin artması birçok iş insanının farklı alanlarda kendisini daha fazla beslemesini ya da yeni hobiler edinmesini sağladı. Pandemi sürecini Bodrum’da geçiren Akfen Holding Kurucusu Hamdi Akın, artık kendini daha iyi dinleyip anlayabildiği bir süreç yaşadığını söylüyor. “Her sabah güne sporla başlıyor, mutlaka doğada yürüyüş yapıyorum. Bir saat pilates ve hafif ağırlık çalışıyorum” diyor. Doğanlar Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan, fazla spor yapmaya başladığını söylüyor. “Uzaktan çalışmada zamanı iyi kullanarak trafikte geçen süreyi yürüyüş yaparak fırsata çevirdim” diye konuşuyor. Hero Baby Türkiye Ülke Müdürü Ali Bozer, pandemide network geliştirme fırsatı buldu. Whatsapp üzerinden CEO Platformu, Güvenilir Ürün Platformu gibi platformlara katılan Bozer, “Bunların yanı sıra podcast dinlemek, YouTube’da çeşitli programlara abone olmak yeni edindiğim hobilerden. Son olarak Duolingo ile Fransızca öğrenmeye çalışıyorum” diye anlatıyor. Gülman Group Yönetim Kurulu Başkanı Polat Gülman, oğluyla birlikte bisiklete binmeye başladığını söylüyor. “Bu beni bugüne kadar en çok mutlu eden yenilik oldu. Bunun yanı sıra sesli kitap alışkanlığı edindim” diyor.
HER SABAH GÜNE SPORLA BAŞLIYOR, DOĞADA YÜRÜYÜŞ YAPIYORUM.
HAMDİ AKIN
Zade Vital Genel Müdürü Taha Büyükhelvacıgil, pandemiden önce ara verdiği spora geri döndüğünü söylüyor. Büyükhelvacıgil, “Kendimi hem zihinsel hem bedensel anlamda daha iyi hissediyorum. Ayrıca bu süreçte kızımdan dolayı farklı bir hobiyi daha hayatıma ekledim. Kızım Melek Nur ile bezden anahtarlık yapıyoruz” diyor. Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, pandemi döneminde yeni bir hobi edinmediğini fakat kısıtlamaların el verdiği ölçüde yürüyüş ve pilatese devam ettiğini anlatıyor.
Teknosa CEO’su Bülent Gürcan, geçen yıl yelkene başladığını belirtiyor. Bu dönemde bisiklete binmeye devam ettiğini söyleyen Gürcan, “Bisiklet bana kendimi çok iyi hissettiriyor. Rüzgar sesini ve özgürlük hissini seviyorum. Haftada iki kez bisiklete biniyorum” diyor.
EN SEVİLEN AKTİVİTELER
CEOProfil araştırmasına göre iş insanlarının en sevdiği ilk 10 hobi sıralamasında seyahat, yemek, tekne ilk sıralarda geliyor. Listenin devamında da sinema, yüzme, futbol, bisiklet, koleksiyon, müzik ve tenis var.
Örneğin Pegasus Hava Yolları Genel Müdürü Mehmet T. Nane’nin en büyük hobisi yemek yapmak ve bahçeyle uğraşmak. Nane, bu iki hobisinin hayatındaki yerini şöyle anlatıyor: “Gençlik yıllarımdan beri mutfakta zaman geçirmeyi severim. Fırsat buldukça çocuklarımla birlikte yeni tatlar keşfetmek için mutfakta vakit geçiririm. Yeşille iç içe olmak da stresin etkilerini azaltıyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve enerji seviyesini yükseltiyor.” Süleyman Orakçıoğlu’nun en sevdiği hobisi tekneyle denize açılmak. Bunun dışında yazları tenis oynamayı, kışları kayak
sporunu tercih ediyor. Orakçıoğlu, hobilerinin kendisi için önemini şu sözlerle dile getiriyor: “Hobilerim hem zevk hem spor açısından hayatıma iş dışında bir renk katmama yardımcı oluyor.”
Selçuk Tümay’ın hobileri arasında yürüyüş ve pilates var. Bu iki hobisinin akıl ve vücut sağlığını korumasına yardımcı olduğunu belirten Tümay, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu hobiler beni sakinleştiriyor ve tolerans seviyemi artırıyor. Düzenli spor sayesinde sağlık değerlerim son 15 yılın en iyi seviyelerine geldi.” Zade Vital Genel Müdürü Taha Büyükhelvacıgil de yürüyüş yapmaktan ve doğada zaman geçirmekten keyif alıyor. “Özellikle yürüyüş yapmak, harekette olmak ve doğanın sunduğu hazineye bakmak zihnimi oldukça boşaltıyor. Satranç da pandemi döneminde tutkularımdan biri haline geldi” diyor.
DAHA ÇOK ZAMAN OLSAYDI
Daha fazla zaman olsaydı iş insanları bu zamanı neye ayırmak isterdi? Davut Doğan bu soruya, “5 tane antika aracım var. Daha fazla zamanım olsa bunlarla daha fazla gezmek ve çeşidi artırmak isterim” diyor. Gülman Group Yönetim Kurumu Başkanı Polat Gülman, başladığı ama geliştirmek istediği iki ilgi alanından söz ediyor. Bu ilgi alanlarına dair planlarını şöyle paylaşıyor: “Biri golf. Maalesef vakitsizlikten çok üzerine düşemiyorum ama her zaman aklımda olan, daha fazla meşgul olmak istediğim bir spor. Diğer bir konu ise esasında işle ilgili bir gelişim alanı olarak da gördüğüm girişim sermayesi fonları. Bu konuda daha fazla çalışmak istiyorum.”
Kontrolmatik Yönetim Kurulu Başkanı Sami Aslanhan, eskiden balık tutmayı çok sevdiğini belirtiyor; “Balık tutmak benim için bir nevi rahatlama biçimiydi. Tabii yoğun iş takviminde buna yer ayıramıyorum. Kendime daha fazla zaman yaratabilsem yeniden balık tutmaya devam etmek isterim” diye konuşuyor. Selçuk Tümay, tekrar tenise başlamak ve İspanyolca öğrenmek istiyor. “Ayrıca kitap yazmak ve ders vermek gibi bir hayalim var, bunlara zaman ayırabilmek beni çok mutlu eder” diyor.
ETKİLEYEN KİTAPLAR
İş insanları son 1 yılda evde geçirdikleri zamanı aynı zamanda kitap okumaya da ayırdı. Birçok iş insanı bu süreçte pek çok kitap okuduğunu ifade ediyor. Okuyup da en çok etkilendikleri kitaplara gelince… Ahu Büyükkuşoğlu Serter, Obama’nın “A Promised Land”, Peter Diamandis’in “Gelecek
HOBİLERİM HEM ZEVK HEM SPOR AÇISINDAN HAYATIMA İŞ DIŞINDA BİR RENK KATMAMA YARDIMCI OLUYOR. SÜLEYMAN ORAKÇIOĞLU
Düşündüğünüzden Daha Yakın” ve Adam Davidson’ın “The Passion Economy: The New Rules For Thriving in the TwentyFirst Century” kitaplarını beğenerek okuduğunu söylüyor. Süleyman Orakçıoğlu, son 1 yılda okuduğu ve beğendiği kitaplar arasında Sandra Aamodt – Sam Wang’den “Beyninize Hoş Geldiniz”, Banu Avar’dan “Hangi Avrupa?”, Adnan Dalgakıran’dan “Yüzleşme”, Barış Gür’den “Miken Uygarlığı ve Ahhiyawa”, Dr. Artuğ Çetin’den “Nomisma”, Amin Maalouf’dan “Empedokles’in Dostları”nı sayıyor. Polat Gülman, sesli kitap olarak dinlediği Morgan Housel’in “The Psychology of Money”, Blackstone Kurucusu Stephen A. Schwarzman’in “What It Takes” kitabını çok beğendiğini belirtiyor. “Çok büyük ilgiyle dinlediğim bir diğer kitap ise Çinli e-ticaret devi Alibaba’nın kurucusu Jack Ma’nın hayatını anlatan biyografiydi. Jack’in öğretmenlik kariyerini bırakıp dünya devi bir şirketi nasıl büyüttüğünü heyecanlı bir macera filmi izler gibi takip ettim” diyor. Eren Günhan Ulusoy’un yakın zamanda okuyup da beğendiği kitaplar Japon yazar Haruki Murakami’ye ait. Yazarın ilk kitabı “Rüzgarın Şarkısını Dinle” ve “Zemberek Kuşu’nun Güncesi”ni okuduğunu belirten Ulusoy, “Yazarın farklı ve sürükleyici dili, metaforik anlatımı dikkat çekiyor. Her iki kitap da hem Japon felsefesi hem Japonya tarihi hakkında bilgiler içeriyor” diyor.
STRES ATMA YÖNTEMLERİ
Bu dönemde herkesin stresten arınma yöntemi de farklı. Davut Doğan stres atmak için yürüyüş ve hafif spor yaptığını söylüyor. Bir de rap müzik dinlemeye başladığını belirtiyor.
Ali Bozer, klasik müzik dinlemenin, doğa yürüyüşleri yapmanın ve toprağa dokunmanın kendisine iyi geldiğini dile getiriyor. Polat Gülman, eşiyle yürüyüş yaptığını, hafta sonları keyifli aile yemeklerini kaçırmamaya gayret ettiğini anlatıyor. Taha Büyükhelvacıgil, kendisini stresli hissettiği anlarda farklı müzik türlerine ait parçaları ve padcastlari dinleyerek ruhunu dinginleştirdiğini söylüyor.
NE İZLİYORLAR?
Son 1 yılda pandemi nedeniyle yaşanan kısıtlamalar iş insanlarının ekran başında geçirdiği süreyi de artırdı. Teknosa CEO’su Bülent Gürcan da bol bol dizi izleyen isimlerden… Netflix, Blutv ve Apple TV platformlarını tercih eden Gürcan, “La Casa De Papel’in yeni sezonu tam da pandeminin başında çıktı, çok iyi geldi. Yeni çıkan dizilerden Into the Night’ı çok sevdim. Kadın pilotun inisiyatifi ele alması, her kafadan başka sesin çıktığı bir ortamı yönetmesi hoşuma gitti. Bütün dizi ve filmlerde, oradaki liderlik, ekipler, karar alma konuları dikkatimi çekiyor” diyor.
Davut Doğan takip ettiği dizileri şöyle anlatıyor: “Gerçek hayattan kesitler olduğu için
Kırmızı Oda ve Kefaret’i, farklı kişileri analiz ettiğim için Akrep’i takip ediyorum.”
Taha Büyükhelvacıgil, severek takip ettiği yerli ve yabancı dizileri şöyle anlatıyor: “Blacklist, Mucize Doktor ve Payitaht. Bu dizileri, akışının sürükleyici olması ve kurgularının dikkatimi çekmesinden dolayı izliyorum.” Polat Gülman, kısıtlı saatlerde yeni platformlardan dizi izlediğini söylüyor. “Bugüne kadar The Undoing’i keyifle izledim. Your Honor da iyiydi” diyor. Selçuk Tümay’ın sevdiği diziler, How I Met Your Mother, Friends ve Chigago PD. Bu dizileri kısa ve her bir bölüm birbirinden bağımsız olduğu için beğendiğini belirten Tümay, “Bu tür dizileri seyretmek insanı strese sokmuyor. Bir başka güzel tarafı da eşimle beraber seyredip yorum yapma imkanı bulmam” diyor.
LEZZET DURAKLARI
CEO’ların en sevdikleri ilk 10 restoran arasında ilk sırada Sunset var. Onu Balıkçı Abdullah ve Papermoon takip ediyor. Lacivent, Ulus29, Bebek Balıkçısı, Park Fora, İskele Balık, Morini ve Suna’nın Yeri de CEO’ların diğer favori lezzet durakları.
Davut Doğan, pandemi nedeniyle restoranlara gidiş sıklığı çok azalsa da Balıkçı Abdullah, Suna’nın Yeri, Riva Köy Balıkçısı, Mira Balık ve Acarkent’teki Günaydın’ın en beğendiği restoranlar olduğunu belirtiyor. Harika Güral da bahçesi olan her restoranı sevdiğini söylüyor. “Villa Emma, Mario, Sunset favorilerim” diyor. Polat Gülman, eşini ilk gördüğü yer olan Kıyı Balık Lokantası’nın kendisinde özel bir yeri olduğunu söylüyor. “Zaten Kıyı’yı severdim, şimdi ailemizde böyle bir hatırası var diyen” Gülman, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Beyti, Sunset, Papermoon ve Bebek Balıkçısı da yemekleriyle, ambiyansıyla ve hizmet kalitesiyle çok sevdiğim lezzet durakları. Ayrıca öğlen iş yemeklerinin vazgeçilmezi benim için Şans Restoran.
Her zaman en favori mekanım.” Süleyman Orakçıoğlu, balıkta Balıkçı Abdullah, Kıyı Balık, Yüksel ve Park Fora’yı beğendiğini, ette ise Etiler ve Acarkent Günaydın’ı tercih ettiğini belirtiyor. “Bunların yanında Inari, Zuma ve Karaköy Lokantası favorilerimden” diyor. Selçuk Tümay’ın en sevdiği restoranların başında Sunset, Ruby, Zuma, Spago, Nişantaşı Brasserie, Morini ve Glens var. Tümay bu restoranları beğenme nedenini şöyle açıklıyor: “Hem yemek ve hizmet kalitesini hem ambiyansını çok beğeniyorum.”