2 kuşak annelik reçetesi
“HAYATIN ZORLUKLARINI BERABERCE GÖĞÜSLERKEN GÜZELLİKLERİNİ DE BİR ARADA COŞKUYLA YAŞADIK.”
HUZUR DEVLETŞAH
KADIN CEO’LARIN ÇOĞU, BUGÜN ERKEK EGEMEN İŞ DÜNYASINDA ÖN PLANA ÇIKAN LİDERLER OLMALARINI ANNELERİNE BAĞLIYOR. ONLARIN KENDİLERİNİ YETİŞTİRME TARZINA HER FIRSATTA VURGU YAPIYORLAR. ANNELERİ İÇİN “KENDİ KARARLARIMI ALMAMI SAĞLARDI”, “İDEALLERİM KONUSUNDA BENİ CESARETLENDİRDİ”, “BAĞIMSIZ VE EĞLENCELİYDİ” GİBİ CÜMLELER SARF EDİYORLAR. BUGÜNÜN KADIN LİDERLERİNİ YETİŞTİREN BU ÖNGÖRÜLÜ ANNELERİN ÇOCUKLARI OLAN CEO’LARIN ŞU ANDAKİ EN ÖNEMLİ HEDEFİNE GELİNCE… HEMEN HEMEN HEPSİ KENDİ ÇOCUKLARINA DA ANNELERİ GİBİ EBEVEYNLİK YAPMANIN PEŞİNDE.
Hayatla ilk bağımızı kuran annelerimiz, yaptığımız her işte, attığımız her adımda varlığını, desteğini hissettiriyor. CEOLife’ın bahar sayısında, Anneler Günü’ne özel olarak yöneticilere anneleriyle ilişkilerini ve hayatlarındaki etkisini sorduk. Hepsinden aldığımız ortak yanıt “Annem olmasaydı bugün buraya gelemezdim” oldu. Örneğin Pegasus Hava Yolları Genel Müdürü Mehmet T. Nane, “Eğer hayatta bir şeyler başarabildiysem annemin bunda hakkı, payı çok büyüktür” sözleriyle annesinin üzerindeki emeğini anlatıyor.
Anne olan kadın yöneticiler ise kendi annelerinden öğrendiklerini şimdi kendi çocuklarına aşılamaya çalışıyor. “Zamanla kızlar annelerine benzermiş derler. 2013 yılında annemi elim bir trafik kazasında kaybettikten sonra ben de giderek ona benzediğimi keşfetmeye başladım” diyen Lilly İtalya, Orta Doğu Avrupa, RusyaBağımsız Devletler Topluluğu, İsrail Bölge Başkanı ve Genel Müdürü Huzur Devletşah, bu keşfin annelik yolculuğunda kendisini daha da olgunlaştırdığını söylüyor.
“ANNEMİN YOLUNDAN GİTTİM”
Anne olan kadın liderlerle görüşmelerimize, “Nasıl bir anne olduğunuzu düşünüyorsunuz” sorusuyla başladık. Philips Ev Aletleri Orta Doğu, Türkiye ve Afrika CEO’su Milena Elmasoğlu, bu sorunun cevabını 11 yaşındaki oğlu Mark’tan almak istedi. Mark’ın yanıtı ise şöyle oldu: “Komik, eğlenceli, orta derecede yemekleri olan, sebze yemekleri yapan, disiplinli, iyi İngilizce konuşan, ödevde zorlandığımda yardım eden, anlamadığım
konuları anlatan, saçımı kesen ve güzel içecekler yapan bir annesin.”
Milena Elmasoğlu, her şeyden önce oğlunun iyi bir insan ve mutlu bir çocuk olması için çabaladığını söylüyor. “Bunu amaç edindiğim için de beraber vakit geçirmeye, oynamaya, spor yapmaya, sohbet etmeye ve günlük hayatın zaman zaman sıkıcı olarak tabir ettiğimiz işlerini paylaşmaya çalışıyorum. Oğlumun tek başına da kalabilmeyi öğrenmesini istiyorum; ayakları üzerinde durması, kendi kendine yetmesi benim için çok önemli” diyor.
Kendi annesiyle ilişkisini ise “hassas bir terazi gibi” şeklinde özetleyen Elmasoğlu, şöyle devam ediyor:
“İyi günlerimiz, kötü günlerimiz, kırgınlıklarımız ve kızgınlıklarımız oluyor. Ama ne olursa olsun anlayış, iyi niyet ve sevgi her zaman ağır basıyor. Annemin her alanda rolü çok büyük. Her şeyin başında ailenin maddi, manevi ihtiyaçları annemin omuzlarındaydı. İyi bir eğitim almam için çok çalıştı. Ben de karşılığını en iyi şekilde vermeye özen gösterdim. Philips’teki yolculuğuma da onun sayesinde başladım. Annem Philips’te 35 yıl çalıştıktan sonra emekli oldu. Bu nedenle ben de üniversite yıllarımda staj yapmak için başka bir marka düşünmedim.”
“ONUN GİBİ OLABİLDİYSEM NE MUTLU”
Bir kadının kendi anneliğini tanımlaması aslında zor bir iş. Bu soruyu yönelttiğimiz CEO’ların çoğu da bu konudaki hedeflerinin ne olduğunu söylemenin daha doğru olacağını düşündü. Örneğin Silk&Cashmere Yönetim Kurulu
Başkanı Ayşen Zamanpur, “Nasıl bir anne olduğumu çocuklarım daha iyi bilir ama ben nasıl bir anne olmayı hedeflediğimi anlatayım” diyor. Zamanpur; onlara özgüven vermek, dünya insanı olmalarını sağlamak, hayatta istedikleri her şeyi yapacaklarına dair inançlarını güçlendirmek, birlikte eğlenebilecekleri, keyif alabilecekleri, güvenebilecekleri, hep yanlarında hissedecekleri bir aile yaratmak için çabaladığını söylüyor. “Son derece iyi, düzgün, başarılı, insanlara saygı ve sevgi gösteren, tam istediğim gibi gençler olarak yetiştiler” diyor.
Şu anda ikinci kitabını yazdığının haberini veren Zamanpur, kitapta “Annem” diye bir bölüm olduğunu belirtiyor ve şöyle devam ediyor:
“Annem hayatın içinde bizlerle birlikte dünyayı takip eden, çok kitap okuyan, pratik zekalı, ince zevklere sahip, hayatını çocuklarına adamış olağanüstü bir kadındı. Yaşar Hanım’ı tanıyan herkesin bu sözlerimin altına imzalarını atacaklarına eminim. Annemi 2016’da kaybettim ve hala kocaman bir boşluk yüreğimde. Ama üzülmeme ve yas tutmama o kadar kızardı ki… O kızar diye korkuyorum. Umarım bunu bilmiyordur. Hayattaki en büyük şanslarımdan biri, benim mutluluğuma benden çok sevinen, bana özgüven veren ama yine de çok sıkı koruyup kollayan sıcacık bir anneye sahip olmaktı. Bu olmasaydı ben olmazdım ya da böyle olmazdım. Çocuklarıma çok düşkünüm, dünyada en iyi hissettiğim alan anne olmak ama annemin binde biri kadar bile anne olabildiysem ne mutlu bana. O bambaşkaydı.”
“BAĞIMSIZ VE EĞLENCELİ BİR KADIN”
9 yaşındaki oğlu, Çelebi Gıda ve Little Caesars Türkiye Genel Müdürü Banu Arıduru’yu “eğlenceli ve disiplinli” olarak tanımlıyor. Birlikte eğlenmeyi, gülmeyi, seyahat etmeyi seven, eş zamanlı olarak sorumlulukların da zamanında ve özen verilerek yapılması gerektiğini savunan bir anne olduğunu belirten Arıduru, “Anneliğim de liderliğim de aynı temeller üzerine kurulu. Oğluma vermeye çalıştığım her şeyi kendime de görev edindim. Yani ailemle ve sevdiklerimle keyifli zaman geçirirken eş zamanlı olarak sorumluluklarımı da zamanında ve yüzde 100’ümü vererek yapmaya çalıştım. Bu dengeyi kurmak ise doğru zaman ve kaynak planlamasıyla mümkün” diyor.
Arıduru’nun annesi de onun gibi bağımsız ve eğlenceli bir kadın. Bu nedenle ilişkilerinin her zaman sıcak ve keyifli olduğunu söyleyen yönetici, şöyle devam ediyor:
“Çocukluğumda, maddi zorlukların olduğu dönemlerden geçtik. Annem her zaman ‘Sen elinden gelenin en iyisini yaptığından emin ol, gerisini Allah’a, evrene bırak’ der. Bu nedenle tüm hayatım boyunca çok
ANNEM OLMASAYDI BEN OLMAZDIM YA DA BÖYLE OLMAZDIM. AYŞEN ZAMANPUR
çalışarak kendimin en iyisini başarmaktan başka bir alternatifim olduğunu düşünmeden koşmaya devam ettim. Annem de hep beni takdir etti ve yanımda oldu. Kendisi pek hırslı bir insan değildir. Sadece sorulduğunda yorum yapar. Ancak çok objektif ve açık sözlüdür, genellikle yorumlarından sonra daha çok hırslanıp daha iyisini yapmaya çalışmışımdır. Şükür ki halen hayatta ve bizimle.”
“ZAMANLA KIZLAR, ANNESİNE BENZİYOR”
Erken yaşta anne olanların deneyimi ise biraz daha farklı… Lilly İtalya, Orta Doğu Avrupa, Rusya-Bağımsız Devletler Topluluğu, İsrail Bölge Başkanı ve Genel Müdürü Huzur Devletşah annesinin çok erken yaşta, üniversite okurken anne olduğunu söylüyor. Bu nedenle aralarında anne kız ilişkisinden çok, kız kardeş ilişkisi olduğunu belirtiyor. “Hayatın zorluklarını beraberce göğüslerken güzelliklerini de bir arada coşkuyla yaşadık. Zamanla kızlar annelerine benzermiş derler. 2013 yılında annemi elim bir trafik kazasında kaybettikten sonra ben de giderek ona benzediğimi keşfetmeye başladım. Ve bu keşif, annelik yolculuğumda beni daha da olgunlaştırdı diyebilirim” diyor.
Annesinin hayatında ve liderlik becerileri üzerinde en çok etkisi olan kişi olduğunu söyleyen Devletşah, ondan büyük düşünmeyi, karmaşık durumlarda dirençli kalmayı ve sorunlara karşı seçenekleri göz önünde bulundurmayı öğrendiğini belirtiyor. Annesinin “Bir kadın olarak her zaman kendi ayaklarının üzerinde durmalısın” öğüdünü kendi kızına da aşıladığını söylüyor ve kızıyla ilişkisini şöyle anlatıyor:
“Olması gereken annelik prensiplerini hiç bozmadan, gerektiğinde arkadaş gibi olabilmek benim formülümdü. Bu ilişki içinde açıklık, şeffaflık, dürüstlük, hiçbir koşul altında yalan söylememek en önemli değerlerimizi teşkil etti. Kızım Eda şu an 19 yaşında. Sorunlarımızı konuşarak çözmeye, heyecanlarımızı paylaşarak artırmaya özen gösteriyoruz. Küçüklüğünden beri sorunlarını kendi çözmesi için uğraşıyorum,
bu çok zor bir denge. Siz yılların birikimiyle hemen en doğrusuna inandığınız çözümü dayatmaya çalışıyorsunuz ancak gençlerin yaptıkları hatalardan ders çıkararak hayatı öğrenmesi gerekiyor. Ben gerektiğinde ona seçenekleri sunuyorum ve sonucu kendi kararına bırakıyorum.”
“İYİ EĞİTİM ALMAM İÇİN ÇABALADI”
Eğitim ve kariyer yolculuğunda annesinin kendisine hep destek olduğunu belirten Pegasus Hava Yolları Genel Müdürü Mehmet T. Nane, mutlu ve huzurlu bir çocukluk geçirdiğini söylüyor. “Ailem, sevgisini çocuklarına gösterebilen, bilinçli ve özverili bir ailedir. Çocukluğunu mütevazı ama güzel yaşayabilen, mutlu anıları olan biriyim. Bu mutlu anların en önemli mimarı da elbette sevgili annem. Annem kendini çok iyi yetiştirmiş, özverili, şefkatli ve destekleyici bir insan. Okul hayatım boyunca 8 yıl, annem her sabah benimle birlikte kalkıp kahvaltı hazırladı. Hatta imtihan zamanları sabah 3’lerde kalkıp hazırlık yapardı; hakkını ödeyemem. Mersin’den İstanbul’a eğitim için gittiğim yıllardan bugüne kadar gerek eğitim gerekse iş hayatımda beni hep destekledi. Eğer hayatta bir şeyler başarabildiysem annemin bunda hakkı, emeği, payı çok büyüktür” diyor.
Watsons Türkiye Genel Müdürü Mete Yurddaş ise şunları söylüyor:
“Annem, küçüklükten beri benim ve kardeşimin iyi yetişmemizle özel olarak ilgilendi. Hatta evin içinde ve dışında sürekli hareket eden, yerinde duramayan iki erkek çocuğu büyütmek için bankacı olarak çalıştığı kariyerini bıraktı. Zamanını komple bize ayırdı. İlkokul sonunda kolej sınavlarında başarılı olup iyi bir okula girmemiz için adeta evde seferberlik ilan etti. Onun bu özel çabasıyla bir şeylerin fazla farkında olmadan ikimiz de önce Kadıköy Anadolu Lisesi’ne sonra da Boğaziçi Üniversitesi’ne girdik ve hayatımız derinden değişti. İnsan anne baba olunca bunun ne kadar değerli olduğunu iyi anlıyor. Bir ailenin çocuklarına verebileceği en değerli şeyler sevgi ve iyi bir eğitim. Bu konularda annemden ve babamdan çok iyi bir destek aldığım için her zaman kendime güvenim tam oldu. Onları çok seviyorum.”
“BIR AILENIN ÇOCUKLARINA VEREBILECEĞI EN DEĞERLI ŞEYLER SEVGI VE IYI BIR EĞITIM.
METE YURDDAŞ