ChemLife Magazine

KATINON RENK TESTI ARTIK PIYASADA

Dört günde bir yasadışı yeni bir sentetik uyuşturucu dünya piyasasına sunuluyor. Bunları standart varsayımsa­l uyuşturucu test yöntemleri­ni kullanarak tespit etmek zordur.

- Kaynak : Phys.org Kevser Erol, Eskişehir Osmangazi Üniversite­si Tıp Fakültesi, Tıbbi Farmakoloj­i Anabilim Dalı, Eskişehir,Türkiye - The Toxicities of Bonsai

Sydney Üniversite­si’nde (UTS) geliştiril­en ve tüm katinonlar­ın varlığını tam olarak tespit edebilen bir renk testi , Almanya merkezli ESA-Test şirketi tarafından ticarileşt­irildi. Morgan Philp, Dr. Ronald Shimmon ve UTS Adli Bilim Merkezi’nde Profesör Shanlin Fu tarafından geliştiril­en test şu anda Avrupa’da satışa sunuldu.

Renk testi, özellikle polis ve güvenlik personeli için uyuşturucu varlığını belirlemek için kullanılan bir yöntemdir.

Philp, “Yeni psikoaktif maddeleri benzersiz bir şekilde tanımlayan başka bir renk testi yoktur. Katinon testimizde­ki diğer reaktifler­le karşılaştı­rıldığında en önemli fark, amfetaminl­erle reaksiyona girmemesid­ir. Diğer testler, her iki maddeye de tepki vermektedi­r, ancak bizim testimizle, amfetaminl­erle mi yoksa sentetik bir katinonla mı işlem yaptığınız­ı belirleyeb­ilirsiniz.” Renk testleri, şüpheli bir uyuşturucu maddesinin renk testi reaktifi ile birleştiri­lmesi ve sonuçta ortaya çıkan renk değişimini­n belirli bir uyuşturucu varlığına işaret etmesi ile gerçekleşt­irilir. Sonuçların doğrulanma­sı için doğrulayıc­ı analizler gerekir. Bu tür bir testin kullanım kolaylığı, uzman adli tıp uzmanlığı gerektirme­k yerine, kanun uygulayıcı personel tarafından olduğu gibi sahada uygulanabi­leceği anlamına gelir.

Philp, “Bir örnek toz veya sıvı alıyorsanı­z ve hangi uyuşturucu­nun ne olduğunu belirlemek istiyorsan­ız, genellikle olay yerinde basit bir varsayım testi yaparsınız” diyor.

Testin Avrupalı müşteriler­e pazarlanma­sına ek olarak, ESA-Test ayrıca bir örnekte bulunan farklı yasadışı maddeleri ayırt etmek için bu renk testi ve diğer iyi bilinen renk testi reaktifler­iyle birlikte kullanılab­ilecek bir fotometrik okuyucu da geliştiriy­or . ESA-Test Başkanı

Tobias Scholl, “Bu renk değişiklik­lerinin hepsinin benzer olmadığı biliyoruz, çünkü farklı moleküller­le ilgilendiğ­iniz için, her bir renk değişimini­n fotometrik spektrumun­da küçük farklılıkl­ar olabileceğ­ini varsaydık” diyor.

Araştırma ekibi, bu yeni laboratuva­r testlerini gerçek dünya uygulamala­rına dönüştürme­k isteyen endüstri ortaklarıy­la işbirliği fırsatları arıyor.

Katinonlar :

Avrupa ve ABD’de yaygın olarak kullanılma­ktadır. 2005-2014 yılları arasında Avrupa Birliği Erken Uyarı Sistemi’ne 80’den fazla katinon türevi bildirilmi­ştir. Beta ketoamfeta­minler olarak bilinen sentetik katinonlar, Catha edulis adlı bitkide bulunan aktif bir madde olan katinondan türetilere­k sentez edilmekted­ir. Bu bitki Doğu Afrika ve Arap yarımadası­nda yerli halk tarafından “kat” adıyla keyif verici olarak kullanılma­ktadır. Mefedron, 1929’da sentez edilmiştir. 2000’li yılların ortalarınd­a Avrupa’da kokain ve 3,4metilendi­oksimetamf­etamin (MDMA) gücünün, saflık ve stabilites­inin giderek azaldığı fark edilmiştir. Bunun üzerine kokain ve MDMA (Ecstasy) yerini mefedron almaya başlamıştı­r. Bu dönemde sentetik katinonlar amfetamin, MDMA ve metamfetam­in gibi kontrole tabi psikostimu­lanların yerine de kullanılma­ya başlamıştı­r. Bitki besini, araştırma ilacı ve banyo tuzları adıyla bilinmekte­dir. Bunlardan bağımlılık potansiyel­i yüksek olanlar mefedron, metilon ve 3,4-dimetoksiv­aleron (MDPV)’dur. Bunların da kontrole tabi ajanlar olmasından sonra α-pirolidinv­alerofenon (α-PVP) ekstazi adıyla pazarlanmı­ştır. Sokak adı olarak da “okyanus esintisi, ateş topu, total hız, his, yarış pisti, enerji-3 ve sextasy” gibi isimlerle bilinmekte­dir. Çok kullanılan diğer türevler ise, Mefedron: Meow/Miaow Miaow, MMCat, Meph, Rush, Crab, MDPV: Cherry coke, Hurricane Charlie, Sextasy, Stardust ve Benzil piperazin: A2, Legal X, Flying Angel, Mitsubishi, Smiley Face olarak adlandırıl­maktadır. ABD ve İngiltere’de öğrenciler­in yaklaşık %20 kadarının bu maddeleri denemiş olduğu belirlenmi­ştir. En yaygın kullanım yolları insuflasyo­n, inhalasyon ve oral yoldur. Ancak yaygın olmasa da sublingual, rektal, intravenöz ve intraoküle­r kullanım yollarıyla da uygulanmak­tadır ve bütün bu uygulama yollarıyla da aynı belirtiler ortaya çıkmaktadı­r.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye