Bilim insanları, dünyanın en kötü cılarından biri için panzehir geliştiriyorlar.
“Vücudumun tamamı sıcak ve yakıcı bir yağa batmış gibiydi.” Bu cümleyi, uzun mesafe yüzücüsü Diana Nyad, birkaç yıl önce kutu denizanası taraf ından sokulmasını tarif ederken söylemişti.
Kutu denizanası, dünyanın en zehirli canlısı olarak bilinmektedir. Zehri bir insanı dakikalar içinde öldürebilir. Dokunaçlarının boyu 3 metreyi bulmaktadır ve Hint Pasifiği’nde yaşar. Avustralya Darwin’de sıklıkla rastlanan Kutu denizanası, karada ya da denizde öldürme yeteneğiyle türünün en tehlikelisi olarak bilinmektedir.
Nyad ve diğer yüzücüler için yakında daha iyi tedavi seçenekleri olabilir.
Avustralya’daki araştırmacılar, insan hücrelerinin bu güçlü zehirle nasıl etkileşime girdiğini öğrenmek için CRISPR’ı kullandılar ve en acı veren acı için olası bir panzehiri olarak test ediyorlar. Ekip, içinde 250 tane bileşik bulunan kutu denizanası zehrinin, ağrı ve doku hasarını anlamak için bir altın madeni olduğuna inanıyor.
Araştırmayı yönlendiren Sidney Üniversitesi’nden sinirbilimci Greg Neely’ye göre, bu sokmalar için bir tedavi bulmak zordur, çünkü bu denizanalarının zehirleri karmaşıktır. Sadece bir kısmı tanımlanmış olan zehir, kan hücrelerini parçalara ayırır ve beş dakika kadar kısa bir sürede kalp atışlarını durdurabilir. Kutu denizanası gövdesi insan eline sığacak kadar küçüktür, ancak dokunaçları 3 metreye ulaşabilir.
“Kutu denizanası dünyanın en zehirli hayvanlarından biri ve birçok panzehir onun karşısında etkisiz.”
Ekip, kutu denizanası zehrinden etkilenen pek çok protein ve hücresel süreç keşfetti. Neely, deneyleri yapmak için, Genom çapında bir CRISPR kullandı, bu, hücreleri popüler gen düzenleme sistemi ile işlemden geçirme yöntemi olup, bir tek gen birkaç ayrı hücrede mutasyona uğratılır. CRISPR tedavisinden sonra, araştırma ekibi hücreleri zehir kullanarak hazırladı ve tüm kurtulanları dışarı çıkardı. Daha sonra, hangi genin hayatta kalınmasına izin veren mutasyona sahip olduğunu bulmak için hücreleri analiz ettiler. Araştırma, kolesterolü hücre zarlarına koymaktan sorumlu olanı da dahil olmak üzere çeşitli etkileşimli yollar ortaya çıkardı. Ekip, kolesterolü hücre zarlarından tüketen 2-hidroksipropilβ-siklodekstrin’in terapötik potansiyelini test etmeye karar verdi.
Denizanası zehrinden hazırlanan panzehir, fareler üzerinde test edildiğinde, ağrı ve doku hasarını hızlı bir şekilde bastırıyor olduğu görüldü.
Ekip, hayatta kalan hücrelerin ayrıca iltihaplanma, zar proteini imhası ve endozom oluşumu ile ilişkili genlerde mutasyonlara sahip olduğunu buldu. Bir protein olan ATP2B1, ağrı kesici incelemesi için iyi bir aday olabileceği ayrıca belirtilmektedir.
“Şimdi denizanası zehrindeki bireysel toksinler için daha ayrıntılı etki mekanizmaları bulmaya çalışıyoruz, bu toksinlerden herhangi birini ya da nasıl çalıştıklarından veya yeni ilaç yapmak için elde edilen bilgileri birincil olarak kullanıp kullanamayacağımızı görmek için çalışıyoruz.”
Hawaii Üniversitesi’nde bir denizanası uzmanı olan Angel Yanagihara, testlerin gerçek bir kutu denizanası sokma senaryosunda yapılması gerektiğini söylüyor.
“Bu inhibitörler, gerçek sokmaların akut semptomlarının tedavisinde faydalı olabilir veya olmayabilir. Bazı zehirli etkileri azaltmada muhtemelen etkilidirler, ancak hayat kurtarmak için yeterli olmayabilirler.”
Queensland
Üniversitesi’ndeki bir zehir araştırmacısı Andrew Walker’da bu yoruma katılıyor. Bu yanma ve acı veren acıyı nasıl en iyi şekilde tedavi edilebileceğini anlamak için insanlarda bu deneylerin yapılması gerektiğini belirtiyor.
Kaynak : ACS