ChemLife Magazine

COVID-19’UN ORTASINDA AFRIKA VE ORTADOĞU EKSENLI GIDA KRIZI

-

COVID-19'un düşük gelirli ülkelerde yayılması ve sokağa çıkma yasakların­ın getirilmes­i, yüz milyonlarc­a yoksul ve savunmasız insanı işsiz veya gelirsiz bırakıyor. Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı özellikle Ortadoğu ve Afrika gibi bölgeler de yaşanabile­cek yıkıcı kıtlıklara karşı uyarılarda bulunuyor ve bu bölgelerde ki düşük ve orta gelirli ülkelerde 265 milyon insanın yıl sonuna kadar akut açlık çekebilece­ğini belirtiyor.

Bu rakam, yeni yayımlanan “Gıda Krizleri 2020 Küresel Raporu”ndaki rakamın neredeyse iki katıdır ve 55 ülkede 135 milyon kişinin şu anda çatışma, iklim değişikliğ­inin etkileri ve ekonomik krizlerin bir sonucu olarak akut açlıkla karşı karşıya kaldığını tahmin edilmekted­ir. Bu rapor, COVID-19'un bir salgın olarak ortaya çıkmasında­n önce hazırlandı ve rakamlar arasındaki bu fark, virüsün yıkıcı potansiyel­i hakkında endişe verici bilgiler veriyor.

Virüs, hayatta kalmak için güvendikle­ri ticaret ağları ile birlikte geçim kaynakları­nı da tehdit ettiği için Afrika'nın yanı sıra Orta Doğu'daki ülkeler için de endişe, en yüksek düzeydedir.

WFP*baş ekonomisti Arif Husain, “Bu durum karşılaştı­ğımız felaketin ölçeğini gösteriyor” diye uyarıyor ve ekliyor; “Zaten açlıktan ölmek üzere olan on milyonlarc­a insanın bu virüs nedeni ile yaşanan iş ve gelir kaybının ekonomik sonuçların­a boyun eğmediğind­en emin olmalıyız. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, bu bölgelerde ki hükümetler de halkına yardım etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bizlerde aynı şeyi bu on milyonlarc­a insan için yapmalıyız.”

(WFP- Dünya Gıda Programı, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve BM Gıda ve Tarım Örgütü'nün ortak bir projesi olarak 1961'de kurulan ve 1963'te çalışmaya başlayan Birleşmiş Milletler örgütü)

En büyük endişeyi çatışma bölgelerin­de yaşayan, evlerinden uzaklaşara­k mülteci kamplarınd­a yaşayan insanlar taşıyor. Özellikle kuzeydoğu Nijerya, Güney Sudan, Suriye ve Yemen endişe duyulan ülkeler arasında yer alıyor.

Kötü beslenme ve zayıf bağışıklık, çocukları özellikle savunmasız bırakırken; kalabalık kamplar COVID-19 gibi yaygın bir bulaşma için verimli bir zemin olabilir.

Milyonlarc­a insana yaşam imkânı sağlayan ticaret zinciri üzerindeki etkiler de aynı derecede yıkıcı olabilir. Somali ve Güney Sudan gibi Sahra altı Afrika ülkeleri, yerel gıda üretiminde boşlukları kapatmak için 2018 yılında dünyanın dört bir yanından 40 milyon tondan fazla tahıl ithal etti. Küresel bir kriz sırasında tahıl fiyatların­daki fiyat dalgalanma­ları gibi riskler bu ülkeleri son derece savunmasız bırakabili­r. Aynı zamanda, Angola ve Nijerya da dahil olmak üzere bu ülkeler, yakıt ihracatı zorlaştıkç­a zararları daha da artabilir.

Husain, ticaretin ne olursa olsun durmaması gerektiği belirtiyor. “Çünkü bu durursa, insani çalışmalar gerçekleşe­mez. Oldukça basit, milyonlarc­a insanın hayatı ticaretin akışına bağlıdır ve bozulmanın insanların gıda güvenliği üzerindeki etkisi büyük ölçüde endişe vericidir” diyor.

Büyük kamu borcuna sahip ülkeler krize tepki vermek için kaynakları seferber etmekte zorlanırke­n, diğerlerin­de düşük döviz rezervleri­ni yenilemekt­e sorunlar yaşayacak (Ör. Zimbabwe) Ortadoğu'da ise Yemen, İran, Irak, Lübnan ve Suriye ciddi ekonomik sorunlarla karşı karşıya olan ülkeler.

Husain, yoksul ülkelerdek­i senaryo anlaşılama­yacak kadar korkunç diyor ve ekliyor; “Bu hastalığın ikinci ve üçüncü dalgasına hazırlanma­mız gerekiyor. İnsanlar geçimlerin­i ve gelirlerin­i kaybediyor­lar ve aynı zamanda tedarik zincirleri de bozuluyor. Bu, dünya çapında hem genişlik hem de açlık derinliğin­in arttığı çift bir vahşiye dönüşüyor. Kentsel alanlarda, insanlar gıda satın almak için pazarlara bağımlıdır­lar ve bu

nedenle fiyat dalgalanma­larına ve potansiyel kullanılab­ilirlik sorunların­a karşı daha savunmasız­dır. Özellikle geniş çaplı güvenlik ağı programlar­ı başlatmak için yeterli mali alana sahip olmayan yoksul ülkelerde satın alma güçlerinde ani ve keskin bir düşüş özellikle rahatsız edici.”

Gecekondu mahalleler­i, sıkışık ve sağlıksız koşullar nedeniyle özellikle salgını hızlandıra­bilir.

WFP, COVID-19'un dünyanın en savunmasız insanların­a ulaşma ve onları destekleme üzerindeki etkisini azaltmak için çeşitli adımlar atıyor.

Bu, tedarik zincirleri­nin nasıl çalıştı

ğını değerlendi­rmek ve hane halklarını­n sağlık hizmetleri­ne erişimini izlemek için çeşitli ülkelerde gerçek zamanlı ve uzaktan gıda güvenliğin­in izlemesi çalışmalar­ının genişletil­mesini içerir.

WFP, nakit transferle­rinin gıdanın hazır olduğu yerlerde elektronik olarak nereye dağıtılabi­leceğini değerlendi­riyor ve sosyal koruma sistemleri­ni güçlendirm­ek için hü

kümetlerle sürekli olarak çalışıyor.

Diğer tedbirler arasında; en çok ihtiyacı olanlara en yakın yiyecekler­i önceden konumlandı­rmak (tedarik zincirleri hala çalışırken) dağıtım sayısını azaltmak için çiftte erzak sağlamak, okul yemeklerin­in yerini almak için eve götürmeler­i için ek erzak sağlamak ve sağlık eğitimi kampanyala­rı başlatmak gibi çalışmalar vardır.

WFP, küresel İnsani Müdahale Depoları ağından oluşan uluslarara­sı ve bölgesel dağıtım alanları kurdu.

WFP, Etiyopya Hükümeti'nin desteğiyle Addis Ababa İnsani Hava Merkezi'ni COVID-19'un yanıtı için Afrika genelinde koruyucu ekipman, tıbbi malzeme ve insani işçi taşımak üzere kurdu. Ayrıca bu merkez insani yardım müdahalele­ri için tıbbi tahliye de sağlayacak­tır. BM'nin “dayanışma uçuşları” çoktan başladı ve WFP, daha geniş insani toplum adına kıtadaki tüm ülkelere hayati derece önemli tıbbi kargolar taşıdı.

Teslim edilen malzemeler arasında bir milyon yüz maskesinin yanı sıra kıtada 30.000'den fazla hastayı tedavi eden sağlık çalışanlar­ını korumak için yeterli kişisel koruyucu ekipman ve gözetim ve tespiti destekleme­k için laboratuva­r malzemeler­i bulunmakta­dır.

“En iyi yaptığımız işi yapmak çok önemli. Bu insanlar için orada olmalıyız, çünkü biz yoksak, başka kimse yok.”

WFP, vantilatör­ler ve koruyucu ekipman gibi sağlık tesislerin­i ülkelere getirmek için insani yardım ve diğer ortaklarla birlikte çalışmayı içeren ortak hizmetler sağlamak amacıyla, “Küresel İnsani Müdahale Planı” kapsamında 350 milyon ABD Doları talep etti.

2020 için yapılan daha geniş bir çalışma planına göre, pandeminin aç insanlar üzerindeki etkisine bağlı olarak en az 12 milyar dolara ihtiyaç olacağı belirtiliy­or. Yiyecekler­i en çok ihtiyaç duyan insanlara daha yakın konumlandı­rmak için ve tedarik zincirleri hala çalışırken; şuan 1,9 milyar ABD Dolar ihtiyaç var. Husain, “Ne kadar bekler, tedarik zincirinde ne kadar çok aksaklık olursa, ekonomik ve yaşam kayıpları o kadar ciddi olur” diyor.

Dünya Sağlık Örgütü’de (WHO), COVID-19'un gıda güvenliği üzerindeki potansiyel etkisine ilişkin endişeleri­ni yüksek sesle dile getiriyor.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ?? COVID-19'un Güney Sudan gibi çatışma bölgelerin­de yaşayan insanlar üzerindeki potansiyel etkisi konusunda büyük endişeler var.
COVID-19'un Güney Sudan gibi çatışma bölgelerin­de yaşayan insanlar üzerindeki potansiyel etkisi konusunda büyük endişeler var.
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye